DİSK Araştırma Merkezi’nin (DİSK-AR) hazırladığı çalışmaya göre, Türkiye'de çalışanların yaklaşık yüzde 50’si asgari ücret veya asgari ücrete çok yakın bir gelirle geçimini sağlıyor. Bu oran, Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde ortalama yalnızca yüzde 7 seviyesinde.
“Avrupa Ülkeleri ve Türkiye’de Asgari Ücretin Kapsamı” başlıklı analizde, asgari ücretin yüzde 5 fazlası ve altında gelir elde edenlerin oranı karşılaştırıldı. Türkiye bu ölçüte göre yüzde 50,4 ile açık ara ilk sırada yer alırken, bu oran Fransa’da yüzde 12,7, Almanya’da yüzde 8, İspanya’da yüzde 3,6, Hollanda’da ise yüzde 3,5 olarak tespit edildi. Avrupa ortalamasının neredeyse yedi katı olan bu tablo, Türkiye’de asgari ücretin artık sadece bir taban değil, yaygın ücret haline geldiğini gösteriyor.
DİSK-AR’ın 4 Haziran 2025’te yayımladığı Ücret Kayıpları İzleme Raporu, enflasyonun emek gelirleri üzerindeki etkisini somut rakamlarla ortaya koydu. Rapora göre, net 22 bin 105 TL olan asgari ücret, Ocak-Mayıs döneminde 3 bin 336 TL eriyerek reel olarak 18 bin 769 TL’ye geriledi. Aynı dönemde en düşük memur maaşındaki kayıp 8 bin 439 TL, en düşük emekli aylığında ise 2 bin 183 TL olarak ölçüldü.
Beş aylık süreçte emek gelirlerinde yaşanan toplam kayıp 198 milyar 200 milyon TL olurken, yalnızca işçilerin ücretlerinde meydana gelen toplam erime 113,4 milyar TL'ye ulaştı. DİSK-AR, bu tabloyu “emekçilerin satın alma gücünde dramatik bir düşüş” olarak değerlendirdi.
Mevcut ekonomik koşullar altında, asgari ücretin açlık sınırının da altına düşmesi Temmuz ayı için bir ara zam beklentisini gündeme taşıdı. Ancak hükümet kanadından henüz bir ara zam sinyali gelmiş değil. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2024 başında asgari ücretin artık yılda bir kez belirleneceğini açıklamıştı. Buna karşın yüksek enflasyon, hayat pahalılığı ve alım gücü kaybı karşısında kamuoyu baskısı giderek artıyor.
Çarşamba
32 °
Perşembe
33.6 °
Cuma
32.8 °
