Türkiye’de yapısal sorunlar derin

Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü'nün (OECD) Türkiye Ekonomik İnceleme Raporu'nu yayınladı. Rapora göre Türkiye, 2013-2023 döneminde yıllık ortalama yüzde 4,9 oranında büyüme kaydederek dikkat çekici bir performans sergiledi. Aynı süreçte yaşam standartları yaklaşık dört kat artarken, iş gücüne katılım oranı yüzde 50’lerden yüzde 60’a yükseldi, yoksulluk oranı ise yarıya indi.

"BÜYÜME SÜRECEK AMA YAVAŞLAYACAK"

Mayıs 2023 seçimlerinin ardından ekonomi politikalarında normalleşme adımlarının atıldığını belirten OECD, para ve maliye politikalarında izlenen sıkılaştırıcı yaklaşımın finansal istikrarı güçlendirdiğini ve belirsizliği azalttığını ifade etti.

Bununla birlikte, daha sıkı mali koşulların iç tüketimi baskılayacağı ve ekonomik aktivitede geçici bir yavaşlama yaşanacağı öngörülüyor. OECD, Türkiye ekonomisinin 2025’te yüzde 3,1, 2026’da ise yüzde 3,9 oranında büyümesini bekliyor. Enflasyonun ise bu yıl sonunda yüzde 31,4’e, 2026’da ise yüzde 17,3’e gerileyeceği tahmin ediliyor.

"KAMU MALİYESİNDE DİSİPLİN ÖN PLANDA"

Raporda Türkiye’nin kamu borcunun milli gelire oranla hala düşük seviyelerde olduğu vurgulanırken, bütçe açığının 2026 itibarıyla yüzde 2,6’ya gerilemesi öngörülüyor. Ancak yatırımlar ve kamu harcamalarında kısıtlama beklenirken, ihracatta dış ortamın etkisiyle kademeli bir artış bekleniyor.

OECD, sürdürülebilir büyüme için yapısal reformlara da dikkat çekti. Mali disiplinin güçlendirilmesi, vergi tabanının genişletilmesi, harcamaların daha verimli hale getirilmesi ve kapsayıcı büyümenin desteklenmesi gerektiği belirtildi.

Raporda kadınların iş gücüne katılım oranının hala düşük olduğuna dikkat çekilirken, uygun fiyatlı erken çocukluk eğitimi ve bakım hizmetlerinin yaygınlaştırılması çağrısı yapıldı. Ayrıca, hizmet sektörlerinde verimliliğin artırılması gerektiği ifade edildi.