Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, katıldığı bir televizyon programında, Suriye'de Ahmed Şara ile yapılan görüşmenin detaylarını ve Abdullah Öcalan'ın silah bırakma çağrısını değerlendirdi. Fidan, Şam'daki görüşmeye ilişkin “Şam yönetimi ile YPG arasında varılan anlaşmanın üzerinden geçtik. Özellikle Türkiye olarak bizim ne türden endişelerimiz var, ne türden sorularımız var, onları kendileriyle görüşme imkanımız oldu" dedi. Öcalan'ın silah bırakma çağrısına ilişkin açıklama yapan Fidan, "Umarız PKK İmralı’nın çağrısına kulak verir. Yapılan çağrıya kulak verilmeli. Bunun tarihi bir çağrı olarak görülmesi gerekiyor. Örgüt kendini feshetme sürecini başlatmalı. Kurucu iradenin bu türden bir talimat vermesi önemli" ifadelerini kullandı.
Fidan'ın açıklamaları şöyle;
“Yeni yönetim ve Suriye halkı arkasında ülkeyi yokluğa, imkansızlığa, açlığa bırakmış bir liderin kalıntısıyla başbaşa kaldılar. Şu anda sistem kendini yeniden ayağa kaldırmaya çalışıyor, devletiyle, milletiyle. Hem uluslararası toplumun hem de komşuları olarak bizlerin her türlü desteğine ihtiyacı var. Bizim bu tarihi mesuliyetimiz, yanıbaşımızda bulunan kardeşlerimize yardım etmek, modern bir devlet imkanını kullanarak profesyonel bir şekilde onlara her türlü desteği getirmek önemli.
Diğer taraftan Türkiye olarak bizim yaşamsal çıkarlarımız var, özellikle başta güvenliğimiz olmak üzere. Suriye’nin içinde bulunduğu belli şartları suistimal eden terör örgütleri vardı. O konuları görüşmek, mevcut gelişmeleri gözden geçirmek ve iki ülke arasındaki diğer gündeme gelmesi gereken bazı konular var, enerji ve diğer yardım konuları, bunların hepsini ele aldık. İyi ve verimli bir ziyaret oldu. Beraberimizde sayın Savunma Bakanımız vardı, MİT Başkanımız vardı. Bu konularda da çok detaylı, önemli görüşmeler yaptık.”
“Normal hayata dönülmeden gerek Türkiye’de bulunan gerek civar ülkelerde bulunan mültecilerin dönmesi de mümkün değil. Bu bir süreç alacak. Daha 3 ay oldu. Önemli olan güvenliğin, istikrarın sağlanması, tesis edilmesi.
Şam yönetimi ile YPG arasında varılan anlaşmanın üzerinden geçtik. Özellikle Türkiye olarak bizim ne türden endişelerimiz var, ne türden sorularımız var, onları kendileriyle görüşme imkanımız oldu. Bölgesel diğer güvenlik konularına yakından baktık.”
Suriye’nin güneyindeki çatışmalara ilişkin Bakan Fidan şöyle konuştu:
“Provokasyon uyarısında bulunmuştuk. Maalesef bu ne ilk provokasyon olacak ne son provokasyon olacak. Önemli olan bu türden provokasyonlara karşı alacağınız idari ve siyasi tedbirler, öncesinde, esnasında ve sonrasında. Bu provokasyon özellikle Nusayri kesimin provoke edilmesine yönelik bir proje olduğunu görüyoruz. Bu provokasyonun hemen arkasında özellikle Suriye’de Ahmet Şara yönetiminin çıkıp ‘Bunların sorumlularını bulacağız, hem Nusayri olsun hem Sünni olsun bütün vatandaşlarımız bizim vatandaşlarımızdır. Burada sivil ölümlerini, sivil katliamlarını asla kabul edemeyiz’... Bir mekanizma oluşturması önemliydi. Ben ve arkadaşlarımızla yaptığımız görüşmelerde aynı yaklaşımın devam ettiğini gördük. Türkiye olarak bizim baştan beri nasihatimiz bu. Anayasal vatandaşlık çerçevesinde bir ülkenin bütün vatandaşlarına eşit muameleye gitmesi ve bütün toplumun kesimlerinin birbirini kucaklamasının esas olduğu bir anlayıştan söz ediyoruz. Ben o anlayışın kabul gördüğünü düşünüyorum. Toplumsal yaralar çok taze olduğu bunların provokasyona müsait olan bir yönü de var. Hikmetli olan davranış da bu provokasyondan uzak durulması gerekiyor.”
Fidan, Öcalan'ın silah bırakma çağrısına ilişkin şu açıklamayı yaptı:
"İmralı'dan yapılan çağrıyla örgütün kurucu liderinin örgütün kendisini feshetmesi zamanının geldiğini ve geçtiğini söyledi. Umarız PKK İmralı’nın çağrısına kulak verir. Yapılan çağrıya kulak verilmeli. Bunun tarihi bir çağrı olarak görülmesi gerekiyor. Örgüt kendini feshetme sürecini başlatmalı. Kurucu iradenin bu türden bir talimat vermesi önemli"