802-508-7352

Yeni anayasal operasyonlar düşünülüyor, uyanık olmak gerekiyor

İbrahim Kaboğlu, devleti ve hükümeti temsil eden parti başkanının hangi sıfatla konuştuğunun belli olmadığını, ancak ona yöneltilen eleştirinin Cumhurbaşkanına hakaret biçiminde algılanıp cezalandırıldığına dikkat çekti.

Yeni anayasal operasyonlar düşünülüyor, uyanık olmak gerekiyor

İstanbul Barosu Başkanı Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, 2017 anayasa değişikliği ile Cumhuriyet'in devlet organları yasama, yürütme ve yargının tarihte ilk kez bir kişide birleştirildiğini, bu kişinin değişiklikten sonra parti genel başkanı olarak fiili duruma geçtiğini, Meclis'e hitap ettiğini, söylediklerinin yargıyı doğrudan etkilediğini, kendisine karşı bir hukuki düzenek işletilmezken durumdan vazife çıkaran yasama ve yargı mensuplarının adeta birbiriyle yarıştığını, yargının siyasallaşmasının 2017 kurgusu ve onun fiili uygulamasının önlenemez bir sonucu olduğunu kaydetti. Kaboğlu, "Bugün ciddi biçimde 2017 kurgusunun, sürdürülmesi için yeni anayasal operasyonlar düşünülüyor. Bu açıdan uyanık olmak gerekiyor” dedi. 

Evrensel'de yayınlanan habere göre Kaboğlu, yargıda siyasallaşma adımlarının 2017 Anayasa değişikliği bağlamında ele alınması gerektiğini ifade etti.

"2017 anayasa değişikliği tarihimizde ilktir"

"Ben buna 2017 kurgusu diyorum. Buna göre yasama, yürütme ve yargı şeklinde yapılanmış olan devlet örgütlenmesi Cumhuriyetin temel organlarının kuruluşunda, tarihimizde ilk kez devlet başkanlığı ve hükümet yani yürütme bir kişide birleştirildi. Bu anayasal olarak yapıldı ve tarihimizde ilktir. Buna göre,  ‘Cumhurbaşkanı devletin başıdır, yürütme yetkisi Cumhurbaşkanına aittir’. Bu otoriter düzenleme olmakla birlikte anayasal bir düzenlemedir. Fakat daha az dikkat edilen konu, dikkatten kaçırılan konu o kişi yani Cumhurbaşkanlığı ve hükümet etme yetkisini üstlenen kişi, değişiklikten bir ay sonra parti genel başkanı oldu. İşte bu fiili durumdur. Yargıda siyasallaşma üzerine değerlendirme yapmak için bu anayasal statünün ve fiili durumun bir araya gelme olgusunu mutlaka göz önüne almamız gerekiyor. Çünkü Cumhurbaşkanı yetkilerini ve hükümet yetkilerini tek başına uhdesinde toplayan kişi, parti başkanı olunca o zaman söyledikleri, doğrudan Meclise hitap ediyor, yargıyı da doğrudan etkiliyor. Meclise hitap ediyor; ‘şu konuda düzenleme yapılacak’ dediği zaman, başkanı olduğu parti üyesi milletvekilleri, ‘genel başkanımızdan talimat aldık’ diye hemen yasal düzenleme için girişimde bulunuyor. Bu açıklama uçakta yapılabilir, TV konuşmasında veya parti toplantısında yapılabilir. Hemen durumdan vazife çıkarıyorlar ya da kendi deyimiyle ‘temizlenecek, silkelenecek, torbaya konulacak, ayağını denk at!’ gibi eylemler içeren açıklama ve tehditlerde bulunduğu zaman, sözleri, ilgili bakanlıklarda, kamu kurumlarında ya da yargı mercilerinde yankılanıyor ve o doğrultuda harekete geçilmekte gecikilmiyor. O nedenle 2017 kurgusu anayasal durum ve fiili durum, aslında ortaya parti başkanlığı yoluyla devlet başkanlığı ve yürütme adını verdiğimiz ve tarihimizde hiç benzeri olmayan, günümüz dünyasında da karşılığı bulunmayan bir kurguyu ortaya çıkardı. Anayasa ve yasa hükümleri yerine sözlü talimatların belirleyici olduğu bir uygulamada yargının siyasallaşmaması mümkün değil."

"Anayasa madde 138'i sürekli ihlal ediyor"

Kaboğlu, devleti ve hükümeti temsil eden parti başkanının hangi sıfatla konuştuğunun belli olmadığını, ancak ona yöneltilen eleştirinin Cumhurbaşkanına hakaret biçiminde algılanıp cezalandırıldığına dikkat çekti.

“Ne var ki, kendisine karşı herhangi bir hukuki düzenek işletilemiyor. Durumdan vazife çıkaran çevreler, kamu yönetimi ve üniversiteler ile sınırlı kalmıyor, yasama ve yargı mensupları da adeta birbiriyle yarışıyor. Yargı süreci öncesi, esnası ve karar sonrası yapılan siyasal açıklama ve müdahaleler, mahkemelerin bağımsızlığını güvenceleyen Anayasa madde 138’i sürekli ihlal ediyor. Bu durumda yargının siyasallaşması, 2017 kurgusunun ve onun fiili uygulamasının önlenemez bir sonucudur".

"Parti başkanı olarak anayasayı ihlal kapısını açmış bulunuyor"

AKP iktidarı ile bir anayasa değişikliğinin ne anlama geleceğini ise şu sözlerle değerlendirdi:

"AKP iktidarı döneminde ciddi bir anayasaya saygı sorunu var. Bir kişi hem devlet başkanıdır hem de hükümettir. Hükümeti, yürütmeyi temsil ediyor tümüyle. Fakat o kişi parti başkanı olarak anayasayı ihlal kapısını açmış bulunuyor. Bu nedenle, 2011’de başlayan anayasasızlaştırma süreci ardından 2017 değişikliğinin uygulamaya konuşundan bu yana yaşadığımız en ciddi sorun, Anayasaya saygı sorunu. Anayasanın sürekli ihlal edilmektedir. Bu ihlalin örtülmesi için en çok yapılan ise anayasal dezenformasyondur. Anayasal bilgi kirliliği yaratılıyor. Anayasaya saygısızlık ortamında yaratılan anayasal bilgi kirliliği özellikle AKP çevrelerinin anayasal söylemlerini sözde kılıyor. Bunun adı sözde anayasacılıktır. Bir anayasa var, yürürlükte ama anayasanın emredici ve yasaklayıcı hükümlerine saygı gösterilmiyor; ne var ki, Anayasa değişikliği veya yeni anayasa söylemi sürekli gündemde tutuluyor. Anayasa ihlallerinin örtülmesi, perdelemesi için sanki yaşadığımız sorunlar anayasadan kaynaklanıyormuş da eğer bir anayasa değişikliği yapılırsa sorunlar ortadan kalkacakmış gibi bir anayasal dil kullanılıyor, algı yaratılmaya çalışılıyor."

"2007, 2010, 2017 değişiklikleri ile iktidar fetişizmi yaratıldı"

Kaboğlu, 1987’den 2005’e kadar anayasanın değiştiriliş tarzının siyasal uzlaşma şeklinde olduğunu ve sonuçları olarak daha sınırlı iktidar daha güvenli özgürlük anlayışına uygun şekilde değişiklikler yapıldığını kaydetti.

"2007, 2010, 2017 değişiklikleri ile iktidar fetişizmi yaratıldı. Bu değişikliklerde itici güçler toplumsal dinamikler değildi. Usul olarak Mecliste uzlaşma yerine çatışmacı yöntemle, dayatmacı yöntemle yapıldı. Sandık kullanıldı, sandık araçsallaştırıldı. Halk iradesi kötüye kullanılarak iktidar sürekli pekiştirildi. Daha çok iktidar ise kişisel iktidar şeklinde oldu ve bir tür kişisel iktidar fetişizmi yaratıldı 2017'de. Ben buna, -1987 ve 2004 arasında yapılan değişikliklerde izlenen usuller ve sonuçları açısından- asimetrik anayasa değişikliği diyorum. 2025 yılında kişisel iktidar fetiş hale getirildiği için özgürlüklerin eğreti kaldığı bir dönem olarak anayasa ve siyasal tarihimizin dibe vurduğu bir dönemi yaşıyoruz. 2017’de anayasal hak ve özgürlüklere değiştirilmedi veya değiştirilemedi; tıpkı çevre ile ilgili hükümlerde değişiklik yapılmadığı gibi. Bu açıdan, kazanımlar olarak anayasal hak ve özgürlükleri hala sahiplenmemiz mümkündür, savunmamız mümkündür ama bu sahiplenme ve savunma 2017 öncesinden daha zordur, daha meşakkatlidir".

"1982'den ne kaldı sorusunu sormaları gerekiyor"

Kaboğlu, bu zorluğu aşmak için yasama, yürütme, yargı üçlüsünde her organın kendi yetkilerini sahiplenmesi, siyasal çevrelerin anayasal bilgi kirliliğini teşhir etmelerini ve doğru bilgiyi ortaya koymaları gerektiğini ifade etti.

"Mesela darbe anayasası dendiği zaman 1982’den ne kaldı sorusunu sormaları gerekiyor. Çünkü 2017 kurgusu aslında bırakın 1982’yi, anayasacılığın temel öğelerini ortadan kaldırdı. Hükümeti ilga etmesi, parlamenter rejiminin tasfiyesi, anayasal denge denetim düzeneklerinin elimine etmesi ya da hesap verilebilir bir yönetime son vermesi aslında anayasacılığın temel gereklerini ortadan kaldırması anlamına geliyor. İşte bu nedenle anayasa gündeme geldiği zaman darbe anayasası söylemi ve sivil anayasa söylemine karşı muhalefet partileri ve demokratik partiler bu gerçekliği sergilemeliler."

"Uyanık olmak gerekiyor"

Kaboğlu, iktidarın 'darbe anayasası' ve  'sivil anayasa ihtiyacı' karşıtlığı söylemini araçsallaştırılmasını engellemek için yapılması gerekenleri şöyle sıraladı:

"2017 kurgusu aşılacak mı? Yoksa darbe anayasası söylemiyle 1982’ye gönderme yapılarak 2017 kurgusunu pekiştirici bir vesile mi yaratılıyor? İşte bunu sorgulamaları çok önemli. Çünkü eğer bunu sorgulayamazlar ise o zaman bilgi kirliliği ortamında yürütülen sözde anayasa söylemi, 2017 değişikliklerine göre de Türkiye'yi geriye götürebilir. Çünkü, otoriter hükümlerden yararlanılarak yaygınlaştırılan fiili uygulamalar bile, 2017 kurgusunun sürdürülemezlik zaafını örtemedi. İşte bugün ciddi biçimde 2017 kurgusunun, yani parti başkanlığı yoluyla devlet başkanlığı ve yürütmenin sürdürülmesi için yeni anayasal operasyonlar düşünülüyor. Bu açıdan uyanık olmak gerekiyor. Bunun için de doğru bilgi içeren anayasal dil kullanmak, anayasaya saygıyı istemek ve hedef olarak ‘sivil anayasa’ söylemi ile ne istediklerini ortaya koymalarını talep etmek. İşte başlıca sorular: Yeni bir anayasa ile neyi kastediyorsunuz? Meclis önünde hesap verebilir bir hükümet mi istiyorsunuz? Siyasal sorumluluk kuralının geri getirilmesini mi istiyorsunuz? Anayasal denge ve denetim düzeneklerini mi inşa edeceksiniz? Bunları sürekli sormak ve anayasa söylemini bu açılardan sorgulamak gerekiyor. Bunları yapmayacaksanız eğer hesap verir bir denetim oluşturmayacaksanız, o zaman gerçekleştireceğiniz bir anayasa değişikliği bugünküne göre iktidar fetişizmini daha da pekiştirecek bir değişiklik olacağı için ve toplumsal egemenlik gaspını hedef alan bir değişiklik olacağı için değişikliği tartışmak ve bu değişiklik için ortak masaya oturmak meşru olmadığı için buna karşı çıkıyoruz diyebilmeliler.”

 

'Medya A.Ş.'den kurultaya para aktarıldığıyla ilgili tespitler var'

İmamoğlu’nu destekleyen gazetecilerin çoğu aparat!

Sarıyer eski Belediye Başkanı Şükrü Genç gözaltına alındı!

MASAK şikayetinin arkasından Akşener çıktı

Yeni anayasal operasyonlar düşünülüyor, uyanık olmak gerekiyor

Erdoğan'dan 'emekliye bayram ikramiyesi' kapısını kapattı

Çömlek Kuru Fasulye, Türk Mutfağı’nın lezzetleri ile buluşturuyor

Bahçeli'nin 'Öcalan PKK'nın kurucu önderi' sözlerine açıklama

Trafikte parlak beyaz far kullanımı yasaklandı

SGK'da 3 milyar TL’lik vurgun

Bireysel borçlarda tarihi rekor

İktidar, Suriye'de zafer havasından çıkmalı

Faiz indirimi de çözüm olmadı

İsrail Suriye'yi bölmekte kararlı!

Dış ticaret açığı 5,6 milyar dolara ulaştı

Euro, 40 TL'yi gördü

Suriye'deki mutabakatta en beğendiğim madde Suriyelilerin dönmesi

Tantunide tek tırnaklı eti, sucukta tavuk eti

'Mevcut anayasaya uymayanlarla anayasa masasına oturmayız'

Enflasyon tek haneden uzak, dolar 49,85 olacak

Mutabakatın kazananı Suriye olacak

Önümüzdeki dönem otokrasilerle demokrasiler arasındaki mücadele olacak

Vizyoner Liderliğiyle Kasabasına Değer Katıyor

Cumhurbaşkanlığı 6. Uluslararası Yat Yarışları Başlıyor

Ay-Yıldızlıların Azmi Kadar Kalıcı Parfümler Yolda!

‘3-5 torbacı ile birlik olup yol kesersiniz’

Başkan Trump'a yine mahkeme freni

Otobüs bileti yüzde 70, uçak yüzde 350 zamlandı!

Sarıyer ve Şişli belediyelerine terör sorşturması

Işıner Güngör’e Trakya'da yeni görev

Yükleniyor

İsrail Suriye'yi bölmekte kararlı!

Başkan Trump'a yine mahkeme freni

Suriye'deki çatışmalarda ölü sayısı bini aştı

Suriye’de Aleviler hedefte, ölü sayısı 250’yi aştı

Mahkemeden Trump’a bir engel daha

Ukrayna'da askeri varlık kabul edilemez

ABD savaş istiyorsa savaşmaya hazırız

Trump'ın yaptığı çok aptalca

'Birleşik Avrupa' her zamankinden önemli

Donald Trump KGB ajanıydı

Paris sokaklarında Cemre Baysel rüzgarı

Senegalli futbolcu bana yazdı

Duygu Sarışın'ın derin dekoltesi olay oldu

Simay Barlas Dubai'de güneş banyosu yaptı!

Hande Erçel’in yeni partneri belli oldu

Kim Kardashian şeffaf seçimiyle yine olay oldu

Wanda Nara İstanbul'a geldi

Transparan tarzıyla göz kamaştırdı

Teyana Taylor'un iddialı tarzı olay oldu

Merve Taşkın 'müstehcenlik' suçlamasıyla gözaltına alındı!

Trafikte parlak beyaz far kullanımı yasaklandı

Ticari araç pazarında son 5 yılın en büyük düşüşü

Akaryakıt Takibinde Yeni Dönem

Mercedes'in 2024'teki karı yüzde 28 düştü

Asgari ücretli Türkiye'de kaç ay çalışarak otomobil satın alabilir?

İkinci el araç fiyatı sıfır aracı geçti

6.5 milyon taşıt için akaryakıtta yeni dönem!

Araç alım-satımında yeni dönem bugün başladı

UTTS'de resmi hesap bile 3 kat vergiyi açığa çıkardı

Otomotiv pazarından daralma sinyali geldi

Özel hastanelerin SGK'ya yükü yüzde 100 arttı

Aile hekimlikleri Tıp Bayramı'nda iş bırakacak

Ereğli Devlet Hastanesinde sağlık skandalı

Kanser ilaçlarına erişim engeli büyüyor

Kasaplardan hazır kıyma uyarısı

DentAkademi, Harley Street’te kapılarını açtı

Odaları karıştıran hemşire hastanın ölümüne neden oldu

Türkiye doktor sayısında OECD ülkeleri arasında son sırada

Sporcu ve Başarılı Başhekim Nurettin Yiyit

'Sağlık personelinin gırtlağına yapışın' diyen Milletvekili hakkında suç duyurusu

İmamoğlu’nu destekleyen gazetecilerin çoğu aparat!

Kadın Gazetecilerden Topluma İlham

Ölüm haberi pazartesi günü açıklanacak

İktidar ABD’ye ve Öcalan’a belirli sözler vermiş ama ne yazık ki biz bilmiyoruz

TİGAD Genel Başkanı Okan Geçgel güven tazeledi!

'Bireysel Silahlanmaya Hayır'

'Kendimi Alman gibi hissediyorum'

'AK Parti dönüştürücü gücünü de yitirmeye başladı'

Türkiye’de CTV Reklamcılığı Yeniden Tanımlanıyor!

Türk Dünyası Belgesel Film Festivali Afiş Yarışması Başvuruları Başladı

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.Galatasaray 26 21 0 5 37 68
2.Fenerbahçe 25 19 2 4 40 61
3.Samsunspor 26 15 6 5 14 50
4.Beşiktaş 25 12 5 8 14 44
5.Eyüpspor 26 12 7 7 11 43
6.Göztepe 25 10 9 6 10 36
7.İstanbul Başakşehir 25 10 9 6 7 36
8.Gazişehir Gaziantep 25 10 10 5 0 35
9.Rizespor 26 10 13 3 -10 33
10.Antalyaspor 26 9 11 6 -17 33
11.Trabzonspor 25 8 9 8 9 32
12.Kasımpaşa 26 7 8 11 -6 32
13.Alanyaspor 26 8 11 7 -8 31
14.Konyaspor 26 7 12 7 -8 28
15.Sivasspor 26 7 13 6 -11 27
16.Bodrum FK 26 7 13 6 -11 27
17.Kayserispor 25 6 10 9 -18 27
18.Hatayspor 25 3 15 7 -18 16
19.Adana Demirspor 26 2 20 4 -35