Yurt dışına göç artacak, hastalar mağdur olacak

Yönetmeliğin iptal edilmemesi halinde; 'sistem dışına itilen doktorların yanı sıra, bu doktorlardan sağlık hizmeti alan binlerce hasta ve hasta yakınının da mağdur olacağı dile getirildi. Ayrıca, yönetmeliğin; hastanelerde ameliyat yapmaları engellenen doktorların yurt dışına göçüne neden olacağı belirtilirken, sağlık turizmini de olumsuz yönde etkileyeceği anlatıldı. 

45 farklı uzmanlık derneği; 6 Ekim tarihinde yürürlüğe giren Özel Hastaneler Yönetmeliği'ne karşı Muayenehaneler Derneği’nin ev sahipliğinde basın toplantısında düzenledi. Düzenlenen basın toplantısında; Muayenehaneler Derneği Başkanı Dr. Cihangir Çakıcı, Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği’nde Dr. Turgut Aydın, Muayenehaneler Derneği İstanbul Temsilcisi Dr. Murat Emanetoğlu, Riskli Gebelikler ve Riskli Bebekler Derneği’nden Dr. Arda Lembet, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Derneği’nden Dr. Hüseyin Güner, Türk Cerrahi Derneği’nden Dr. Ahmet Serdar Karaca konuşmacı olarak yer aldı.

Mesleğini serbest olarak icra eden hekimleri kapsayan değişiklik ile sistem dışına itilen muayenehanesi olan doktorlar, 'hukuka aykırı olarak uygulamaya konacak yönetmeliğin iptali için dava sürecini başlattıklarını' belirtti. 

'7 bin doktor sistem dışına itiliyor' 

Toplantıda konuşan Muayenehaneler Derneği Başkanı Doç. Dr. Cihangir Çakıcı, muayenehanesi olan 7 bin doktorun sistem dışına itildiğini ve serbest çalışma haklarının ellerinden alındığını belirterek, 'Hastaların doktor ve hastane seçme özgürlüğünün kısıtlaması, serbest çalışan hekimlerin ürettikleri sağlık hizmeti ve yarattıkları istihdamın engellemesi, nitelikli insan gücünün devre dışı bırakılması, iş gücü göçünün artmasına zemin oluşturması ve sağlık turizminin zarar görmesine kadar varan sonuçları beraberinde getirdi. Sağlık turizmi konusunda dünyada 5. olan Türkiye, ciddi bir şeklde çaptan düşecek. Sistemi küçültmek değil, büyütmek gerekiyor. Muayenehanelerde de SGK desteği ile hasta bakılabilir' diye konuştu. 

Sağlık Bakanlığı tarafından Ocak 2023 itibariyle uygulamaya konacak yönetmeliğin iptali için bugüne kadar yaptıkları tüm çağrılara sessiz kalındığının; Sağlık Bakanlığı'ndan randevu alamadıklarının altını çizen Çakıcı; “Özellikle sağlık turizmi ile gelen hastaların kayıt altına alınamamasının  gerekçe gösterilmesinin kabul edilemeyecek bir durum. Gerekli denetimlerin yapılması için var olan birimler yine Sağlık Bakanlığı’na bağlı. Düzenlemenin dayandırıldığı gerekçe sistemi değiştirmeyle değil, denetlemeyle çözüm bulur. Bu noktada muayenehane doktorları yasalara uygun olarak görevlerini yerine getiriyor.  Yaptıkları tüm operasyonlar hastaneler tarafından her ay sağlık müdürlüklerine ve her yıl vergi daireleri müdürlüklerine bildiriliyor. Başka aksaklıkların tespiti halinde sorunun giderilmesi için Bakanlığa bağlı tüm birimlerin işlerini kolaylaştıracak Anayasa ve yasalara uygun çözüm önerileri ile masaya oturmaya da hazırız” dedi.

'Yönetmelik, ülke ekonomisine ve ülke tanıtımına vurulmuş bir darbe olacak'

Toplantıda konuşan Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Derneği’nden Dr. Hüseyin Güner de, 'Muayenehane hekimleri artık ameliyat yapamayacak, bizim işimiz ameliyat yapmak. Zira birçok yanık hasta, dudak damak yarığı olan bebekler, eli, kolu, bacağı, yüzü anomalili doğan çocuklar, parmağı kopan ya da yaralanan işçiler, yüzü, gözü yaralanan çocuklar gibi birçokları özel muayenehanelerden yararlanamayacaklar. Birçok kanserli hastanın tedavisi aksayacak' ifadesini kullandı. 

Güner,'6 Ekim kararları kamusal hekim açığını kapatmak için hazırlanan ve doktorları kamuda çalışmaya zorlayan bir kararname olarak hazırlandığını düşünüyoruz. Oysa bizler zaten yarı zamanlı kamu hizmetine seve seve destek veririz. Ve bu açığı kapatırız. Ama bizden görüş istenmiyor' dedi.

Güner, şöyle konuştu:

'Mesleğimizin tehdit altında olduğunu düşünüp, işlevsiz kaldığımızı algıladık. 10 hekimden 1'i olan ve özel hastaneleri kullanan hekimlerden biri değilseniz hastalarınızla vedalaşmak zorundasınız. Bu muayene hekimlerini değil direkt toplumu, toplum sağlığını ligilendiren bir durum. 

Plastik cerrahları da sağlık turizminden mahrum kalacağı için bu durumdan çok etkilenecekler.

Birçok ülkeden, Avrupa'dan hastalar buraya ameliyat olmaya geliyorlar. Ülkemizin tanıtımında çok önemli rol oynayan sağlık turizmi faaliyetleri ve buna bağlı gelirler; biz serbest hekimler sayesinde bu kadar ilerledi ve arttı. Bu da ülke ekonomisine ve ülke tanıtımına vurulmuş bir darbe olacaktır.' 

'Sağlık turizmine muayene hekimleri ciddi katkı veriyor'

Güner, T24'e yaptığı açıklamada; 'Sağlık turizmi gelirlerine muayene hekimleri ciddi katkı veriyorlar. Bunların paydaş sektörleri ile, (havayolu, oteller vb.) 7-10 milyar dolar arasında açıklanan bütçe, diğer paydaşları işin içine katında 30 milyar dolara kadar çıkıyor. Ülkeyi bu sektörden gelecek gelir ciddi anlamda kalkındırabilir'  dedi. 

'Gelin diye ısrar eden ülkeler var, işsiz kalamayız' 

Güner, bu durumun yurt dışına hekim göçünün hızlandıracağını söyledi: 

'Bu 7 bin hekim mesleklerini en üst seviyede icra ediyorlar. 10 hekim arasından 9 şanssız hekimden olacaksam, işsiz kalamam. Gel gel diye ısrar eden bir sürü ülke var. Kapımızı çalıyorlar, Danimarka, Hollanda, Almanya özellikle. Devlet de özel sektör de yetişmiş Türk hekimlerinin orada çalışmasının önünü açtı. Daha iyi kazanç var, daha iyi şartlar var, yarın ne olacak kaygısı yok. En üst seviyede hizmet veren sağlık personeli ve diğerlerini yurt dışından toplamaya çalışıyorlar.' 

'Yurt dışında çalışan hekimlerimizin sayısı 20 bini geçti' 

Basın toplantısında söz alan Muayenehaneler Derneği İstanbul Temsilcisi Dr. Murat Emanetoğlu yönetmelik nedeniye paydaş sektörlerin de etkileneceğini, yüzlerce kişinin işsiz kalacağını belirtti. 

Emanetoğlu, 'Hekimler dahil nitelikli insan göçü büyük sorunlardan biri. Yurt dışında görev yapan hekim sayımız 20 bini geçti. Bütün dünyada sağlık hizmeti açığı var. Hekimler ameliyat yapmazsa sağlık sistemi düzelecek mi? Bizim bu hizmeti yaygınlaştırmamız lazım' diye konuştu. 

Emanetoğlu, 'Hizmete açılan ve yatak kapasiteleri verimli kullanılmayan şehir hastaneleri ile diğer Devlet hastanelerinde serbest hekimlerin, yatan hastalarının tedavi ve ameliyatlarını yapabilmeleri için tüm düzenlemelerin yapılması gerekir.  Benzer biçimde kamuda görevli hekimlerin de belirli mesai saatleri dışında kayıtlı ve vergilendirilmiş olarak serbest hekimlik yapabilmeleri, özel hastane ve tıp merkezlerinde çalışabilmeleri sağlanmalıdır. İnsan kaynağımızı kamu-özel olarak maksimuma çıkararak en verimli şekilde kullanmanın yolunun bu olduğunu düşünüyoruz' ifadelerini kullandı. 

'Hastaya yaklaşım algoritmaları sekteye uğrayacak' 

Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği adına toplantıda konuşan Dr. Turgut Aydın; “Bu düzenleme, sadece hekimin değil aynı zamanda hastanın da mağduriyetine sebep olacaktır. Şu an hastanede kadrolu çalışan ve bu düzenlemeden etkilenmeyen bir hekim, çalıştığı kurumdan ayrılmak durumunda olduğunda mesleğini nerede ve nasıl icra edecektir? Söz konusu düzenleme, meslektaşlarımızın hekimlik uygulamalarında sadece cerrahi kısmını ellerinden alıp kadük bırakmayacak, aynı zamanda hastaya yaklaşım algoritmalarını da sekteye uğratacaktır' dedi.

'Yönetmeliğin geri çekilmesini bekliyoruz' 

Basın toplasında söz alan Riskli Gebelikler ve Riskli Bebekler Derneği’nden Dr. Arda Lambet de “Hastalarımızın hekim seçme özgürlüğünü tamamıyla ortadan kaldıran ve  biz hekimlerin de işini yapmasına sınırlama getiren bu yönetmeliğin problem doğuracağı aşikârdır. İvedilikle geri çekilmesini bekliyoruz” dedi.