802-508-7352

Murat Muratoğlu


200 TL banknotun ömrü tükendi!

Merkez Bankası verilerine göre, Ocak 2025 sonu itibarıyla tedavüldeki 100 ve 200 TL’lik banknotların toplamı, tüm kâğıt paraların yüzde 96’sına erişmiş durumda… Millette para olmayınca acısı daha az hissediliyor ama 18 tane en büyük banknotun 100 dolar ediyor anca!


2006’da “en büyük” banknot, cüzdanda 200 TL’ydi… O dönem değeri 131 doları bulurdu, epey heybetliydi... İktidar ve iktidar sahibi işleri öyle bir batırdı ki para mum gibi eridi. Aynı 200 TL’nin değeri 5.5 dolara geriledi.

Merkez Bankası verilerine göre, Ocak 2025 sonu itibarıyla tedavüldeki 100 ve 200 TL’lik banknotların toplamı, tüm kâğıt paraların yüzde 96’sına erişmiş durumda…

Millette para olmayınca acısı daha az hissediliyor ama 18 tane en büyük banknotun 100 dolar ediyor anca! Yönetim 500, 1000 hatta 2.500 liralık banknot basmamakta ısrarcı hâlâ…

Uluslararası para politikaları, “En yüksek kupür, piyasada dolanan paranın yarısını geçti mi, bas daha büyüğünü, basitleşsin ödemeler” der… Bu insanların hayatını kolaylaştıracak bir gerekliliktir. Merkez Bankası’nın görevidir.

Nitekim Türkiye’de banknot basma yetkisi, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’na verilmiştir. Merkez Bankası özerktir. Fıkra bu kadar!

***

Kanunda olması Türkiye’de bir anlam taşır mı? Pratikte saraydan izin almadan tek bir adım atılamayacağını bilmeyen ver mı?

Bırakın icazet almadan icraata geçirmeyi, niyetlenseler bile kendilerini kapıda bulmaları yirmi dakika bilemedin yarım saat en fazla… Koltuk da sıcak olunca, cesaret edemezler kafalarına göre iş yapmaya…

***

Ekonomik verilerle oynarken, psikolojik manipülasyonlar da işin bir parçasıdır. 200 TL’nin hâlâ cüzdanımızda en büyük banknot olarak yer alması, enflasyon algısını yönetme çabasıdır.

Ne de olsa, büyük banknot basmak, insanların cebinde ve zihninde, enflasyonun somut bir göstergesi olarak algılanır.

***

Büyük banknot basmama işi öyle “Aman enflasyon anlaşılmasın” kadar naif bir çaba değil tabii ki… Aynı zamanda bir strateji… Plan basit, “Nakit zorlaşsın, herkes kart kullansın, biz de her harcamayı an be an izleyelim.”

Düşünsenize, diyelim 45 bin TL’ye bilgisayar almak istiyorsunuz. Cebinizde tam 225 tane 200’lük taşımanız gerekiyor!

O parayı ATM’den çekemezsiniz. Şubeden almak ayrı bir çile… Sığdıramazsınız cebinize… İster istemez işin sonu, kartla tek hamlede ödeme yapmak. Amaç nakit kullanımı adım adım zorlaştırmak.

***

Nakit zorlaşınca, her işlem dijital kayıt altına giriyor. Böylece kim ne aldı, ne sattı, ne yedi, ne içti, hepsi kolayca takip edilebiliyor. Kısacası, “Büyük banknot basmamak”, teknolojiyi cazip göstermenin çok ötesinde, “Dijital gözetim” çağının kapısını aralamak.

Kişisel özgürlük, anonimlik ve nakdin sağladığı pratiklik adım adım geriye itiliyor. Peki ne oluyor? Türkiye’de işler Türk Lirası yerine dolar ve euro ile dönmeye başlıyor.

Böylece hem paranın itibarını yitiriyoruz hem de ekonomide “dışa bağımlılığın” dibine vuruyoruz. Kısacası, “Büyük banknot basmayalım” derken, şirazeyi kaçırıp kendi ayağımıza sıkıyoruz.

https://www.nefes.com.tr/yazarlar/murat-muratoglu/200-tl-banknotun-omru-tukendi-14235