Fehmi Koru


‘AK Parti+MHP+DEM’ yetmedi, muhalefet de cepheye çağrılıyor

Muhalefetin söyleminden, sürecin ardında yabancı ellerin var olduğu, hatta yıllar önce dile getirilmiş bir tez olan ‘Büyük Ortadoğu Projesi’ (BOP) ile irtibatlı bulunduğu kanaati kendini belli ediyor.


Siyasi hayat her zaman ilginçti, ancak izlenmesi zorlaşarak giderek muammaya dönüşmekte.

'Terörsüz Türkiye' sürecinde, pek çok bilinmezi gözleyerek, simgesel de olsa silahların yakıldığı günlere geldik; sürecin bundan sonraki bölümü muammayı koyulaştıracak gibi…

Önüne ‘tarihi’ sıfatı yakıştırılmış konuşmasında AK Parti genel başkanı da olan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ne demişti, hatırlayalım: “AK Parti, MHP, DEM, biz üçlü olarak, bu yolda beraber yürümeye karar verdik.”

Ardından çıkan tartışmalar kafaların karışık olduğunu gösterdi.

Sürecin iki önemli kişisi var:

İlki, daha kimse böyle bir beklenti içerisinde değilken İmralı’ya çağrısıyla sürece yol açmış olan MHP lideri Devlet Bahçeli

Diğeri de, süreci bu noktaya kadar taşımakta tereddüt etmeyen İmralı’da mukim Abdullah Öcalan

Öcalan henüz MHP liderinin öngördüğü gibi TBMM’ye kadar giderek beklenen konuşmasını yapmadı, ama olsun, yanında poz veren kadrosuyla İmralı’dan görüşlerini açıklayabildi.

Erdoğan’ın ‘tarihi’ etiketli konuşmasındaki ‘AK Parti + MHP + DEM ittifakı’ bilgisi, sürecin bu iki önemli kişisinden destek görmedi.

İmralı yolcularından Pervin Buldan üç partinin birlikteliğinin ‘süreç ile sınırlı’ olduğunu açıklamakta fazla gecikmedi.

Ardından, biraz gecikmeli de olsa, AK Parti sözcüsü Ömer Çelik’in benzer açıklaması geldi.

Hadi, ‘tekzip’ demeyeyim de ‘tavzih’ sözcüğüyle yetineyim; Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘tarihi’ açıklaması iki taraftan da tavzih edilmiş oldu.

Tavzih de değerli; sonuçta süreç devam ettikçe bu üç partinin -AK Parti+MHP+DEM’in- birlikteliği de devam edecek demektir…

AK Parti genel başkanı da olan Cumhurbaşkanı Erdoğan tarihi olmasa da yine önemli bir cümle sarf etti dün.

Dediği şu: “Parti yönetimlerinin konuları birbirine karıştırmadan sürece dahil olmalarını önemli görüyoruz. Biz üç parti olarak süreci sonuna kadar götüreceğiz (..) Arzumuz, grubu olan tüm siyasi partilerin Meclis çatısı altında atılacak adımlara hüsnüniyetle destek vermesidir.”

Neymiş?

Sürecin bundan sonraki aşamasında Meclis çatısı altında atılacak adımlara grubu olan bütün partiler destek vermeliymiş…

AK Parti, MHP ve DEM dışında, Meclis’te CHP, İYİ Parti ile Saadet, Gelecek ve DEVA partilerinin oluşturduğu Yeni Yol’un grupları bulunuyor…

CHP ile Yeni Yol sürece karşı ihtiyatlı bir olumlu tavır içerisinde; İYİ Parti ise aleyhte.

Süreci destekleyen partiler de karşı çıkanlar da doğru bilgilerden yola çıkarak bu tavırlarına ulaşmış değil.

Türkiye geçmişte savaşa girdi (1974’te Kıbrıs’ta), savaşa girmesine ramak kaldı (1991’de Irak’ta) ve her önemli olay öncesinde olduğu gibi bu iki gelişmede de, iktidarda bulunanlar, muhalefeti önceden bilgilendirdiler.

Yalnız muhalefeti de değil, devletin niyetleri konusunda basını da önceden bilgilendirdiler…

AK Parti çeyrek yüzyıla erişmesine bir yıl kalmış iktidarında önceki iktidarlardan farklı davranıyor.

Medya zaten tamamen dışlanıyor ama muhalefeti bilgilendirmek de akla gelmiyor.

Bir kör döğüşü yaşanmaması imkansız.

Habersiz medyada okuyup dinlediklerinden başka bilgiye sahip olmayan muhalefet partileri, el yordamıyla öğrendiklerini değerlendirerek tavırlarını belirliyor.

İktidar tuttuğu yolun ülke açısından doğru olduğuna inanıyor ve desteğin üç partiyle sınırlı kalmasını gerçekten istemiyorsa, desteklerini kazanmayı arzuladığı muhalefet partilerini aydınlatmayla işe başlayabilir.

Sadece CHP, İYİ Parti ve Yeni Yol’la da sınırlı kalmasa, aydınlatma gayretine Zafer Partisi ile sol partileri de dahil etse, iyi olur.

Muhalefetin söyleminden, sürecin ardında yabancı ellerin var olduğu, hatta yıllar önce dile getirilmiş bir tez olan ‘Büyük Ortadoğu Projesi’ (BOP) ile irtibatlı bulunduğu kanaati kendini belli ediyor.

Hani bir ara -2009 yılında- Meclis kürsüsünden “Geniş Ortadoğu ve Kuzey Afrika projesinin eş başkanlarından biriyiz ve bu görevi yapıyoruz” sözleriyle kendisini BOP’a bağlamıştı ya Erdoğan, işte o konu.

O zaman bu cümleyle ne kast edilmişti, şimdiki süreçle ne amaçlanıyor, kapalı kapılar arkasında da olsa, bu ve benzeri konulara açıklık getirebilir iktidar.

Getirmesinde yarar var.

Yoksa yarım yüzyıl boyu ülkenin hayati damarlarını kesmiş, refah için kullanılabilecek kaynaklarının heder olmasına yol açmış kanlı terörün tarihe karışmasını sağlayabilecek ‘Terörsüz Türkiye süreci’ eksik kalabilir.

Aydınlatma işini iktidar adına Devlet Bahçeli de yapabilir; hatta MHP lideri yaparsa daha da etkili olacaktır.

https://www.karar.com/yazarlar/fehmi-koru/ak-partimhpdem-yetmedi-muhalefet-de-cepheye-cagriliyor-1604554