Arslan Bulut


“Aptal başkanlar” veya “akılsız kağanlar”

Bu arada Trump’ın, Epstein skandalındaki belgelerin açıklanması şantajı altında böyle bir karar vermeye mecbur kaldığı da yapılan analizler arasında önemli bir yer tutuyor...


NBC News'e konuşan ABD Başkan Yardımcısı JD Vance, ABD'nin Orta Doğu'da uzun yıllar süren çatışmalara girmesinden vatandaşların yorulduğunu anladığını belirterek “Ancak o dönemlerde aptal başkanlarımız vardı. Şimdi ise ABD'nin ulusal güvenlik hedeflerini nasıl gerçekleştireceğini bilen bir liderimiz var." dedi ve Trump'ın İran’a saldırı kararını savundu.

Vance, İran'ın nükleer tesislerine yönelik saldırıların uzun ve karmaşık bir sürece dönüşmeyeceğini dile getirerek, “Girdik, işimizi yaptık, İran'ı nükleer programında geri ittik. Şimdi bu nükleer programı kalıcı olarak ortadan kaldırmak için çalışacağız.” dedi.

ABD Başkan Yardımcısı’nın son çeyrek yüzyılda, ABD’yi, Orta Doğu’da uzun süreli çatışmalara sürükleyen başkanları aptal olarak görmesi ve şimdiki başkan Trump’ın, aslında hiç hazzetmediği İsrail Başbakanı Netanyahu ile görüşmesinden sonra İran’ın nükleer enerji tesislerini bombalama kararı vermesi, akıllı bir karar mıdır yoksa aptalca bir girişim midir, onu Amerikalılar düşünsün!

Bu arada Trump’ın, Epstein skandalındaki belgelerin açıklanması şantajı altında böyle bir karar vermeye mecbur kaldığı da yapılan analizler arasında önemli bir yer tutuyor...

***

Biz kendimize bakalım; Türk tarihinde, geçmişle ilgili kalıcı değerlendirmeler yapan bir Bilge Kağan bir de Atatürk vardır. Atatürk de zaten Orhun Yazıtları’na öykünmüştür.

Rahmetli Muhittin Nalbantoğlu, vatani görevi sırasında, Anıtkabir’de Atatürk’ün okuduğu kitapları tasnif için kurulan heyette çalışırken, kitaplar arasında bulunan, 1924 yılında Türkçe olarak basılmış Necip Asım Yazıksız’ın Orhun Abideleri kitabının da Atatürk’e hediye edildiğini tespit etmiştir. Nalbantoğlu, kitapta Bilge Kağan’ın “Ey Türk budunu” diye başlayıp bütün Türk Milleti’ne hitap ettiği son sayfanın kenarına, Atatürk’ün kendi el yazısıyla, “Büyük Nutuk böyle bir ifadeyle hitam bulacaktır” diye not düştüğünü de görmüştür.

***

Bilge Kağan, yazıtın bir yerinde Göktürk devletini kuran Bumin ve İstemi Kağan’lardan sonrasını anlatır:

“Ondan sonra kardeşleri, oğulları kağan olmuşlar. Küçük kardeş, büyük kardeş gibi yaratılmamış şüphesiz. Oğulları da babaları gibi yaratılmamış. Bilgisiz/akılsız kağanlar tahta oturmuş... Onların kumandanları da bilgisizmiş, kötü imiş tabii. Beyleri, milleti itaatkâr/ uyumlu olmadığı için, Çin milleti hilekâr ve sahtekâr olduğu için, küçük kardeş ve büyük kardeşi birbirine düşürdüğü için beylerle milleti karşılıklı kışkırttığı için, Türk Milleti kurduğu devleti elinden çıkarıvermiş, tahta oturttuğu Kağanını kaybedivermiş.

Bu yüzden Türk Milleti, Çin milletine beylik erkek evladını kul yaptı. Hanım olmaya layık kız evladını cariye yaptı. Türk Beyleri Türk adını bıraktı. Çinlilerin hizmetindeki Türk beyleri, Çin unvanları alarak Çin Kağanına tabii oldular, elli yıl hizmet ettiler.”

Bilge Kağan, daha sonra Çinlilerin tatlı sözüne, ipeğine ve kadınlarına meyleden Türk Milleti’nin bu gaflet yüzünden yok olmak üzereyken babası İlteriş Kutluk Kağan’ın önce 17 er, sonra 70 er ve 700 er toplayıp devleti yeniden nasıl kurduğunu, Türk Milleti yok olmasın diye nasıl çalıştığını anlatır.

***

Atatürk de Büyük Nutuk’un sonunda, gençliğe hitap ederek “Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dâhilinde iktidara sahip olanlar, gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri, şahsi menfaatlerini müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler.” demiştir...

Kıssalardan hisse, akılsız başkanlar veya kağanların işbaşına gelmesinden, yönetim şekli ne olursa olsun, başta kim olursa olsun, milletler sorumludur! Milletin tercihlerinde kişisel çıkarlar ön plana çıktığı zaman buna uygun yöneticiler iş başına getirilir. Milletin ve devletin bekâsı öne çıktığı zamanlarda ise Bilge Kağan veya Atatürk gibi önderler seçilir veya desteklenir...

Bandırma vapuruyla, 22 kurmay subay ve 25 erbaşla yola çıkan Atatürk’ten sonra başlayan NATO sürecinde, Amerikan süttozu ve unu ile beslenmiş millet; yöneticiler eliyle de olsa, işini gücünü, bu zaman içinde Cezayir’de, Afganistan’da, Irak’ta, Suriye’de, Libya’da, Amerikan veya Avrupa kağanlarının emrine vermişse, karar veya tercih yine kendisine aittir.

Öyleyse bugün de “Vatanın tamamı ve milletin istiklâli tehlikede” ise “milletin istiklâlini, yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır."

Amasya Genelgesi’ni bir defa daha okumak gerekiyor...

https://www.yenicaggazetesi.com.tr/aptal-baskanlar-veya-akilsiz-kaganlar-928357h.htm