Demirhan Durmuş Çelen


“Ekümenik Patrik”

“Ekümenik Patrik”


KHK’lar ile kanun yetkisi olan Cumhurbaşkanımız davetlerinde “Ekümenik” ünvanını  şifaen kullanırken iş bu ünvan Lozan antlaşmasına göre devlet bürokrasisinde kullanılmıyor.

-Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan Fener Rum Patriği I.Bartholomeos doğum adıyla Dimitris Arhondonis ile yazışmalarında hitap ederken “ekümenik”ünvanını kullanmaktadır.

-Eski Başbakanımız Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı sayın Binali Yıldırım “İstanbul Rum Ortodoks Patrikhanesi Ekümenik Patriği ve İstanbul Başpiskoposu Patrik Bartholomeos’ un isim gününü kutluyor. Sağlıklı ve uzun bir ömür diliyorum” mesajını tweetlemistir.

Devletin en üst organı Cumhurbaşkanlığıdır, kaldı ki sayın Binali Yıldırım Cumhurbaşkanımızdan habersiz bir yorum yapmaz kanaatindeyiz.

İş böyleyken Fatih Kaymakamımız yasalara istinaden Fener Rum Patrikhanesinin “ekümeniklik” iddiasının hukuki gerçeklerle bağdaşmadığı ve “ekümenik” sıfatının bulunmadığı belirtti.

Çeşitli temaslarda bulunmak üzere Trab zon’a giden Fener Rum Patriği Bartholomeos’a arkasında “Ekümenik Patrik Bartholomeos” yazılı bir forma hediye edilmişti. Tartışma konusu olan gelişmeye ilişkin Fatih Kaymakamlığından yapılan açıklamada, Lozan Anlaşması tutanakları ile yargı kararlarında Fatih Kaymakamlığına bağlı dini bir kuruluş olarak kabul edilen Fener Rum Patrikhanesinin “ekümeniklik” iddiasının hukuki gerçeklerle bağdaşmadığı ve “ekümenik “sıfatının bulunmadığı belirtildi.

Bu karışıklık toplumda farklı yorumlara neden oluyor bu konudan bir haber olanlar ise “Ekümenik” tabirinin ne anlama geldiğini inanın bilmiyor

“Ekümenik Patriği” ifadesini kabul edenler özgüvenle “Ekümenik Patrik” olmasının faydalı olacağını düşünenlerin çoğunluğu olmakla birlikte buna itiraz edenler ise geçmişin itirazını ve sakıncalarını ortaya koyuyorlar.

Hangisi doğru ve doğruysa “Ekümenik Patrik” ünvanı neden yasaklanıyor, eğer bu ünvanın sakıncaları yüksekse niçin bir numara yani Cumhurbaşkanlığı düzeyinde kullanılıyor.

Toplum niçin dualiteye  zorlanıyor ?

Yarın destekleyenlere hain damgası vurulmayacağı ne malum. Bu kadar önem arz eden ünvan askıda kalmamalı net ve yasaya uygun olmalı veya meclisin kararı olmalı.

O zaman Patrik te bürokrat ta daha güvende olacaktır.                                     

Millet yasalara sadıktır..!

EKÜMENİK NEDİR?

Ekümenik Türkçemize Fransızcadan geçmiş bir kelimedir. Fransızcayada Eski Yunancadan aktarılmıştır. Özü itibariyle ‘Evrensel’ ve ‘Tüm alemi kapsayan” anlamlarını taşımaktadır Türk Dil Kurumu’nun (TDK) resmi internet sitesinde ‘Ekümenik’ ve ‘Ekümeniklik’ kelimelerinin anlamlarına yer verilmemiştir.

EKÜMENİKLİK KELİMESİNİN ANLAMI

Ekümeniklik daha çok Hristiyan aleminde kullanılan bir kelimedir. Farklı din grupları ve mezhepler arasında birlik kurmayı hedefler. Ortodokslar, Katolikler ve Protestanlar Ekümeniklik ve Ekümenizm kavramlarını farklı şekilde yorumlamaktadır.

Örneğin, Protestanlar için temel anlamda bir dini birliğin sağlanması yeterliyken; Katolikler tüm kiliselerin kendi çatıları al tında toplanmasını talep eder.

Ortodokslar ise Ekümenizme karşı çıkarak tek kilisenin kendileri olduğunu ve tüm kiliselerin kendilerine bağlanmasını istemektedir.

Dünya Patriği anlamına da gelen Ekümen kavramı, tarihte ilk kez Yavuz Sultan Selim (Osmanlı İmparatorluğu) döneminde ortaya çıkmıştır.1517’de Sultan Selim’in Mısır’ı fethinden sonra İskenderiye ve Antakya Patrikleri İstanbul’daki Patrikliğe bağlanmış ve buradaki yönetimde kendilerini “Dünya Patriği”yani;  Ekümen olarak ilan etmiştir.

Ancak günümüzde “Ekümen”veya “Ekümenik” diye bir kavram yoktur .Fener Rum Patrikliği’nin himaye ettiği alan Gökçeada ve İstanbul ile sınırlıdır. Hukuki anlamda da Fener Rum Patrikhanesi’nin Ekümenik  iddiasının geçerliliği bulunmamaktadır. Kaymakamlığın ifadesi bu yöndedir.

Ayrıca patriğin Türk vatandaşı olması zorunludur ki Fener Rum Patriği I.Bartholomeos Türk vatandaşıdır.

“Ekümenik Patrik” ünvanı verilmesinin sakıncaları tarihsel boyunca dile getirildi.Mikro düşünce de “Ekümenik Patrik” ünvanının sakıncaları  Sevgi Erenerol’un deyimiyle üç grupta toplanmaktadır Patrikhane’nin, din ve vicdan özgürlüğü kılıfında “masum” göstererek, Türkiye’den bekledi ği;

1-Patrikhane’ye tüzel kişilik verilmesi,

2-Ekümenliğinin tanınması

3– Ruhban Okulunun açılması.

“Taleplerinin amacı, Türkiye’de bir Ortodoks Devleti kurmaktır. “Sevgi Erenerol böyle ifade ediyor kendiside bir Ortodoks olarak. Türk Ortodoks Patrikanesi  Basın Sözcüsü sayın Erenerol.

Evet bu derin ve kadim iddia yüzlerce yıldır günümüze kadar gelmiştir.

Sevr’e giden yolda tehlike yok mu? Ekonomik ambargo bir kurtuluş savaşı değil mi,iktidarın dayanma refleksi bitince tahsilata gelmeyecekler mi ? Gazi Mustafa Kemal Kurtuluşu başarmasaydı tehlike olmayacak mıydı ? Askerimize çuval giydirildi sürecin sonucunda terör örgütüün vanı eklenerek Silivri ‘de yargılandılar o zaman kozmik odaya girildi sırlar servis edildi. Ortodoks Kilisesi  tüm bunların müsebbi mi ?

Kısacası bu coğrafya da çocukluğumuzdan beri bölünme, Sevr ve Lozan hep konuşulurdu ne oldu onca hükümetler geldi geçti toprak mı kaybettik güçlü millet güçlü ordu güçlü devlet olacaksan evrensel devlette yerini almak istiyorsan madem ki Ortadoğu’da, Afrika’da, Asya’da hatta Avrupa’da aktörsen veya aktör kalmak istiyor san yönetmeyi iyi öğrenmelisin.

Türkiye’de Rum’mu kalmışta Pontus Rum olacakmış bu devleti Ortodokslar falan yıkamaz bu devleti bu milletin içindeki olası hainler ancak yıkar.

15 Temmuz’u Ortodokslar mı yaptı yoksa içimizdeki özel yetiştirilmiş yıkım ekibi mi ?

Fetö tehlikesi geçti mi böyle illegal tehlikelere biat etti bir grup ona yakın yönetici zümre Patrikhane mi ajan olacakmış şaşarız.

Resmi kuruluşlar muhatabındır illegal kuruluşlar kabusun. “Ekümenik Patrik” ünva nı  verilmiş zaten önemli olan devlet olmak bu ünvanın Patrik I.Bartholomeos dan sonra gelen patriklerin yanlış amaçlarda kullanmalarını engellemek için diplomatik ve anayasal tedbirler alarak bu ünvanın verilmesi Türkiye’nin aktör ülke olmasında önem arz edecektir çünkü bu yola çıkılalı çok oldu Siyaset biliminde okutuluyor artık.

Türk’ün savaşı maalesef içindeki azgın hainlerle. Bu tip tehlike arz eden konular yöne tim ve yasadan çok denetimin sağlıklı yapılması ile ilgilidir.

Patrikhane meselesini lehimize çevirme imkanını yasaya milli menfaatlerimiz doğrultusunda bağlayabilirsek uluslararası arena da söz sahibi olmada faydalı hale getirilebilir miyiz ? Ona bakmak lazım.

Yüksek Bürokratın işi bu gibi meseleleri iyi irdeleyerek sorun halinden çıkarması ülkemizin güçlü duruşuna katkı sunacaktır.

“Ekümenik Patrik”ünvanı isteniyorsa şartları belirlemede hakkın doğar. İşte bu aşamada siyasetin ve siyasetçinin devlet duruşu ve millet için devletçi olduğu samimi yetle  ortaya konacaktır.

Bilimsel ve tarihsel denge göz önünde bulundurularak mütekabiliyet esasına göre bir çözüm samimiyetle aranmalıdır.

Çağ gelişerek değişti. Medeniyet ve sermaye Asya’ya kayarken ve biz bölgemizde öncü rol oynama gayretindeyken bu konular irdelenmeli ve sözde değil özde kararlar verilmeli ya da devlet anayasasının gereği neyse o uygulanmalı ortaya karışık duruş sergilenmemeli.