Entropi nedir bilir misiniz? Fen bilimlerinin en önemli yasasıdır. Her şeyin zaman içerisinde yıprandığını söyleyen yasadır. İstisnasız her şey!
AKP bu yıpranmayı algı yönetimi ile yavaşlatabileceğine inanıyor. İşte burada yanılıyor! Bugün için değil. Artık değil!
Aslanız, kaplanız, iyi gidiyoruz, bizimle başa çıkmak zor, bize ihtiyaçları var, potansiyelimiz yüksek, gelecek Türkiye’nin üzerine kurulacak…
Kısaca ülkede her şey AKP’nin algı yönetimi üzerine kuruldu. İşin açıkçası çok da başarılı oldu. Ne yapsalar, nasıl davransalar, âlemi bile sıfırlasalar, oy kaybı olarak geri dönmedi. Bugünlere gelindi.
Yirmi yıldır ülkeyi yönetenlerin uyguladığı ekonomi programı tıkandıkça adı değiştirilip “yenilenmiş formülüyle” diyerek tekrar aynısını piyasa sürmesine ne denir? Tadını yiyen bilir.
Açıklanan programda gidip de büyüme, enflasyon, cari açık, milli gelir hedeflerine bakmak ve onları eleştirmek bile abesle iştigal… Bakacağımız tek bir hedef var; dolar kuru!
Onu seçime kadar tutabilirlerse algıyı da kontrol edebilirler. Nitekim bunu deneyecekler. Bütün kuralları değiştirdiler… Gerekirse daha da değiştirecekler.
Cari açık kronik hastalığımız… O işi nasıl halledecekler? Görünen o ki, ödemeler dengesi de gittikçe bozuluyor. Bütçe, ödenen faizlerle birlikte zaten açık veriyordu. Şimdi faizler olamadan da açıkta!
Ekonomide ikili delilik vardır. Hem yüksek cari açığı hem de bütçe açığını birlikte yürütmeye kalkışmak gibi bir çılgınlık…
Tıpkı hem faizi hem doları kontrol etmeyi denemek gibi… Türkiye ekonomide çılgınlıklar ülkesi… Unuttuğu ise çılgınlıkların faturasının her daim çok acı olarak önümüze geleceği…
Bundan tam 26 yıl önceye, 1994 yılına dönelim. Başbakan Tansu Çiller…
O yıl, ekonomiyi toparlamak adına tıpkı bugünkü gibi “Enflasyonu düşürmeden faiz indirme” gafletine düşüldü. Hazine borçlanma ihaleleri iptal edilip piyasada bol likidite bırakıldı.
Faiz ile enflasyon arasındaki makas açıldı. Sonuçta ne oldu? 5 Nisan 1994 tarihinde yüzde 51'lik Cumhuriyet tarihinin en büyük 3'üncü devalüasyonu gerçekleşti.
