Arslan Bulut


Çocuk kurban edenlerle ne farkları var?

Çocuk kurban edenlerle ne farkları var?


Yakın tarihe kadar gazetelerin istihbarat servislerinde çok sayıda polis-adliye muhabiri çalışırdı. Son 20 yıllık dönemde, gazetelere iktidar tarafından el konulduğu için polis-adliye muhabirliğinin pek bir işlevi kalmadı. Çünkü sayısı azaltılan muhabirlerden istenen, haber değildir artık... Muhabirden istenen, iktidarın işine yarayacak malzeme bulmasıdır. Muhalif medyada ise sayısal olarak sınırlı kadrolar çalışıyor. Tabii orada da muhalefetin işine yarayacak malzeme üretmek öncelik taşıyor...

Normal şartlarda adliye muhabirlerinin ortaya çıkarması gereken 'çocukla evlilik' olayını, dava dosyasını inceleyen 'köşe yazarı' Timur Soykan yazdı...

***

Haberin dava dosyasındaki bilgilere dayanması, ilgili bakanlık tarafından doğrulanması, ilk defa bir haber üzerinde iktidar ve muhalefeti destekleyen medyanın, doğru tavır almasını sağladı... Yine de bu haber, kendi sapık emellerini veya kültürlerini din zanneden bir kitle olduğunu da gösterdi. Sosyal medyadaki tepkiler bunu gösteriyor... Kimileri olayı yalanlamaya çalışıyor ve haberi yazan gazetecinin tutuklanmasını bile isteyebiliyor... Kimileri de evlilik için İslam'da bülûğa erme yaşının esas olduğunu, bu açıdan bakılırsa ortada bir yanlışlık bulunmadığını iddia edebiliyor... Bülûğa erme yaşını altıya kadar indirenler var!

Bu iddialar, insanı insan olmaktan utandırıyor, zira hayvanlarda böyle sapık bir eğilim yok...

***

Böyle bir ortamda, iktidarın bir-iki kişi dışında suskun kalması önemli bir göstergedir. Muhalefetten de 'konu gündemde tutulmamalı' diyen var! Yani konu tartışılmasın, unutulup gitsin m?

'Çocuk iradesi yok ki... Ben ihtimal vermiyorum' demek bu anlama gelmez mi? Olayı ortaya çıkaran mağdur, şu anda çocuk değil ki, olaya 'çocuğun iradesi var mıdır yok mudur' diye bakılsın... Devlete sığınmış bir genç kadının altı yaşından itibaren yaşadıklarını bir şikâyet dilekçesi ve delilleri ile savcılığa anlatması söz konusudur. Üstelik 2012'deki soruşturmada, çocuğun kemik yaşının Adli Tıp incelemesinde 21 gösterilmesini kabul eden savcıya da soruşturma açılmıştır. Yani burada sadece bir tarikat veya cemaatin değil, kamu görevlilerinin de ağır suçları vardır...

Aslında bu olay, Türkiye'de çeşitli tarikat ve cemaatlerin net bir fotoğrafını ortaya çıkarmıştır. Çocukların Satanist tarikatların eline düşmesiyle, tarikat veya cemaat mensubu anne ve babası tarafından cehennem hayatına mecbur edilmesi arasında ne fark var... İkisinde de çocuklar kurban ediliyor...

Sosyal medya terörü de ortaya çıktı!

44 milyar dolara Twitter'ı satın alan Elon Musk, eski Twitter'ı 'suç mahalli'ne benzetti.

Elon Musk, şirketin eski yönetimi tarafından eski ABD Başkanı Donald Trump'ın hesabının askıya alınma sürecinin aylar öncesinde konuşulduğunu ve bu konuda federal kurumlarla bağlantı içinde olunduğunu söyledi.

odatv'deki habere göre Elon Musk, ilk ifşaatında Twitter'ın Hunter Biden'ın bilgisayarından çıkan bilgilere yönelik içerik ve haberler dahil Biden'ın kampanya ekibinden gelen talepler doğrultusunda nasıl sansür uyguladığını ortaya çıkarmıştı.

Musk, eski yönetimin kurduğu Twitter ekiplerinin, kara listeler oluşturduğunu da kamuoyuna duyurmuştu.

Söz konusu listelerle beğenilmeyen twitlerin trend olmasının engellendiği, listeye dahil tüm hesapların ve hatta trend olan konuların görünürlüğünün aktif olarak sınırlandığı ortaya konulmuştu.

***

Kısacası, sosyal medyayı kontrol edenler de bütün insanlığı ilgilendiren konularda, gerçeklerin ortaya çıkmaması için çaba sarf ediyor... Mesela, genetik sıvılarla ilgili gerçekleri açıklayanların mesajları, arka plana atılıyor, buna karşı şirket yalanları öne çıkarılıyor. Bunun adı sosyal medya terörüdür.

https://www.yenicaggazetesi.com.tr/cocuk-kurban-edenlerle-ne-farklari-var-606776h.htm