Bütün Türkiye, infial halinde, İstanbul'da bir kız çocuğuna altı yaşından beri her gün tecavüz edilmesi olayını konuşuyor. Son olarak CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, TBMM'deki grup toplantısının ardından Adalet Bakanlığı'na yürüdü.
'İktidar konuyla ilgili ses verecek mi?' diye günlerdir beklediğini belirten Kılıçdaroğlu, 'Konu parlamentoda dile getirildiğinde Aile Bakanı açıklama yapıyor; 'iki yıldır biz bu meseleyi biliyoruz' diyor. Sistematik bir tecavüz var ve siz bunu iki yıldır biliyorsunuz ve gıkınız bile çıkmıyor. Bereket versin gazeteciler var bu ülkede, olayı haber yaptılar da bizler de duyduk. İki yıldır fotoğraf çektirdikleriniz mi size 'aman bu olayı kapatın' diye baskı kuruyor? Adalet Bakanlığı'nın önüne gelmemin temel nedeni budur zaten. Adalet istiyoruz, kızımız için de adalet istiyoruz, evlatlarımız için de adalet istiyoruz.' diye konuştu.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ise 'Eğer randevu istemiş olsaydı kendisine randevu verirdim. Randevusuz geldiği halde görüşmek isteseydi, kendisiyle yine görüşürdüm.' diye cevap verdi ve 'Adalet Bakanlığı, olan biten hakkında sessiz kalmadı, ama belli ki Sayın Kılıçdaroğlu'na doğru bilgi aktarılmıyor. O yüzden yaptığım açıklamayı bir de buradan yazayım. Çocuğun cinsel istismarı, din, ahlak, hukuk ve kültür dahil ne kadar mukaddes değerimiz varsa hepsini çiğnemektir' dedi.
***
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, Twitter üzerinden yayınladığı mesajında 'Çocuk istismarı, insanlık dışı bir suçtur, sapkınlıktır! Hiçbir dine, ahlaka, geleneğe sığmaz, mazereti kabul edilemez. Bu suçu işleyen, göz yuman, sessiz kalan herkes hesap vermelidir. Sürecin ben de takipçisi olacağım. Adaletin tecelli edeceğine inanıyorum.' dedi...
Çok doğru bir tavır ama Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı olarak konuyla ilgili neden tek bir kelime etmiyor?
Erdoğan'ın, Samsun'da, konuyla ilgili olup olmadığı belli olmayan, 'Özellikle sahte gündemler üzerinden AK Parti ve Cumhur İttifakı kalesinde gedik açma, tuğla koparma oyunlarına kesinlikle düşmeyeceğiz.' şeklinde bir cümlesi var...
Yani bu konu sahte gündem midir; AKP ve Cumhur İttifakı kalesinde gedik açma, tuğla koparma oyunu mudur ki her konuda kendi bakış açısını açıklayan Erdoğan'ın, çocuğa cinsel istismar konusunda ağzını bıçak açmıyor?
***
Rize'den de üzücü bir haber var. Çaykur Rizespor'un 9 yaşındaki altyapı oyuncusu Yiğit Demirel, Mehmet Cengiz Tesisleri Altyapı Futbol Sahası'nda, 7 Aralık'ta antrenman öncesi üzerine kale direği devrilmesi sonucu ağır yaralandı ve tedavi gördüğü Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde hayatını kaybetti.
İl Millî Eğitim Müdürü Engin Emen, Yiğit Demirel'in eğitim gördüğü ilkokuldaki sınıfını ziyaret ederek, arkadaşlarını teselli etmeye çalıştı...
9 yaşındaki Yiğit'in sırasına fotoğrafı, bir futbol topu ve çiçek bırakıldı...
***
Antrenmanda kullanılan seyyar kaleler, yere sabitlenmediği için devrilebiliyor. Eskiden bu kaleler ahşaptı ama şimdi hepsi demirden... Bir çocuğun üzerine düştüğünde neler olabileceğini herkes biliyor ama yine de antrenmanlarda kullanılıyor!
Diyarbakır'ın Bismil ilçesinde ise traktörüyle tarladan dönen H.U, 4 yaşındaki oğlu N.U'ya çarptı ve ölümüne sebep oldu...
Rize ve Diyarbakır'da çocuk ölümüyle sonuçlanan iki olayı kimse konuşmuyor. Oysa Rize'deki olayda da anne babanın ve Rizespor yetkililerinin ağır sorumluluğu var. Diyarbakır'daki olayda ise babanın dikkatsizliği, çocuğunun hayatına mal oldu...
İstanbul, Rize ve Diyarbakır... Üç olay da vahim...
https://www.yenicaggazetesi.com.tr/kale-direginin-altinda-kalan-cocuk--607090h.htm
