İbrahim Kahveci


Fırsatçılar!

Fırsatçılar!


Sorun üreten ama sorun çözemeyen iktidarın sığındığı kendisine göre en makul yöntem...Fırsatçılar.

Soğan fırsatçıları

Patates fırsatçıları

Döviz fırsatçıları

Et fırsatçıları

Süt fırsatçıları vs vs

Ortada hep fırsatçı bir kesim var. Ama bu fırsatçılar varsa buna fırsat veren kim? İşte bunun cevabını veren yok.

Aslında piyasa zaten fırsat kavramı ile oluşur. Fırsat olmasa girişimci olur mu? İyi ama makul piyasa oluşturursan makul piyasa fırsatçıları oluşur. Sen piyasaları yönetemezsen fırsatçıları da makul görmezsin.

Sorumluluk makuliyeti kaybedendedir.

Gelin bunu izah edelim.

***

Ulusal Süt Konseyi ve TÜİK Tarım Üretici Fiyatları verisine göre çiğ süt fiyatı 2018-2022 döneminde %520 artış göstermiş. Bu artış oranı Tarım Üretici Fiyat ortalamasının üzerinde bir artış (%420). Yaklaşık olarak genel ÜFE artışı kadar... Genel TÜFE’nin ise iki katı (%240).

Kısaca süt üreticileri enflasyona ezdirilmediği gibi TÜFE’ye göre iki katı oranında da zam almış oldu.

Gayet güzel değil mi?

Ama alt detaya bakıyoruz. Tarımsal girdi maliyetleri aynı dönemde %870 artış göstermiş. Burada mazot artışı %2100 ve elektrik fiyat artışı %1350 ila çok önde. Hatta gübre fiyat artışı da %2440 ile adeta çiftçiyi perişan etmiş. Ve toplamında süt üretimi için ana girdi maliyetlerinden olan yem fiyatı da %700 gibi muazzam bir artış yaşamış.

Maliyet artışı çiftçiyi adeta ezip geçmiş.

Sadece enflasyona bakarak fiyat belirlenince süt fiyatı oldukça düşük kalıyor. Çiğ süt fiyatını bir bakıma Hükümet belirlediği için orada serbest piyasa yok.

Maliyet artışını üretime yansıtmayınca ne oldu? Hatırlarsanız biz bunu son 3 aydır sürekli İNEK PİYASASI adı ile anlatıyoruz.

Tekrar edelim: Çiğ süt fiyatı ilk başta Hükümet tarafından düşük tutulunca süt ve sütten üretilen yoğurt, peynir tereyağı gibi ürünlerin fiyatı da görece düşük kaldı. Hatta aynı dönemde et ineklerinin yanında süt inekleri de kesime yollandığı için et ve et ürünlerinin de fiyatı düşük kaldı. Çünkü süt üreticileri zarar ettiklerinden peyderpey hayvanlarını kesime yolluyordu.

Bu süreçte Hükümetten hiç ses çıkmadı. Çünkü müdahale ettikleri süt piyasasından istedikleri ucuzluğu alıyorlardı. Çok memnundular...

***

Ve süreç bitti.

Bu yaz ortasından beri süt üretimi hızla düştü.

Hükümet birden ortada yeterli İNEK kalmadığını gördü. Suni müdahalelerle yıktıkları İNEK piyasası maliyet olarak topluma geri döndü.

Önce süt fiyatları hızla artmaya başladı. Süt fiyatına bağlı olarak yoğurt, peynir gibi tamamlayıcı ürün fiyatları da hızla arttı. Ve sonunda kesime gidecek inek azalınca et fiyatları da birden yükseldi.

Şimdi Hükümet tarafından savunma ne? “Fırsatçılar...”

İyi ama bu süreci siz suni müdahaleler ile yarattınız. Ortada ne et ineği ne de süt ineği bir bakıma siz bırakmadınız. Kısa vadeli çıkar uğruna orta-uzun vadeli dengeleri tepetaklak ettiniz.

Şimdi kim çıkıp “bu piyasa dengeleri ile oynadığımız için genel piyasaları biz bozduk” diyebilir ki...

Diyemeyecekleri için derhal suni bir suçlu bulup “fırsatçılar” diye suçlamaya başlıyorlar.

DİĞER PİYASALAR DA AYNI...

Suni, yani müdahaleli piyasalar eninde sonunda patlamaya mahkumdur. Bu konuda en çok dikkat etmemiz gereken yer ise para piyasalarıdır.

Bir taraftan faiz düşüren Merkez Bankası (%19,00’dan %9,00’a) ama diğer yandan mevduat faizini bile yüzde 30’lara çıkartan bankalar.

BDDK ve MB’nin zorlaması ile kredi faizleri düşerken aynı anda mevduat faizleri tam tersine yükselebiliyor.

Acaba bu sürdürülemez piyasa kendiliğinden mi oluşuyor yoksa sonuçlarını hesap eden bir üst yönetim iradesinden mi?

Çünkü sonuçlarını herkes biliyor ve birilerinin bu sonuçları ve sorumluluğu üstlenmesi gerekiyor. Tabii ki toplumun da sorumluyu sorgulaması gerekiyor. Aksi halde fırsatçılar, şer güçler vs söylemlerle fakirliğe devam edip dururuz.

https://www.karar.com/yazarlar/ibrahim-kahveci/firsatcilar-1595238