Pandeminin başından bu yana aşı karşıtları tarafından en güçlü savunma şekli, çip konusu üzerinden olmuştu. Karşıtlar tarafından “uydurulmuş, sözde salgın” diye adlandırılan pandemi, dünyayı kasıp kavururken bir yandan da çaresi olarak görülen aşılarda dozlar giderek artırılıyor. 2 doz yeter diye çıkılan bu yolculukta geldiğimiz noktada 5 hatta 6 dozdan bahsediliyor.
Hal böyleyken ben de dahil 2 doz MRNA aşısı olanlar bile artık güvende değiller-miş; bizler de hatırlatma dozları olmalıymışız. Peki bu işin sonu nereye varacak? Öyle ya doz sayısı her geçen gün artırılacak ve biz kevgire döneceksek bu işin sonu nerede bitecek. Bu salgının ne zaman biteceği tam olarak bilinmiyor. Eğer bu virüs evrimleşerek yıllarca bizimle kalacaksa bu hatırlatma dozları da devam edecek anlamına geliyor. Peki insan metabolizması bu kadar dışarıdan yüklenen kimyasal maddeyi kaldırabilecek güçte mi? Aşı da olsa MRNA teknolojisi, inaktif aşılar gibi baygınlık geçiren virüslerle üretilmiyor ve içinde birtakım yararlı! Kimyasallar olduğu söyleniyor. Hal böyle olunca “bize çip takacaklar” diye başından beri hem aşıyı reddeden hem de aşı olduğu halde bu çip meselesine de olabilir gözüyle bakan ben de dahil insanlar grubu haklı çıkmış olmayacak mı?
Stand-up gösterilerine bile malzeme olan “Bill Gates çip takacak olsa karısına takardı, bak bir karısına söz geçiremedi” tadındaki espriler de dahil olmak üzere, bu çip meselesi hem eğlenceli hem de çok ciddi. 5-6 doz hatırlatma aşıları ki bu şimdilik bu dozlarda; birçok bilim insanının da belirttiği gibi sürdürülebilir değil ve ekonomik yönden ülkelere maliyeti yüksek olacaktır. O zaman bu iş nereye gidiyor? Bence çip taktırmaya razı olacağımız biçimde bir yol çiziliyor. Kimse 2-3 ayda bir iğne olmak istemez. Hükümetler de böyle belirsiz bir maliyetin altına girmek istemeyecektir. Bu işin kısa yolu olarak toplumu çipleme maliyeti, toplam aşı maliyetinin altında ve tek seferlik bir uygulama olacağından, alan da veren de bu işten memnun kalacaktır. İnsanlar, bu çip meselesine karşı olsa da günün sonunda son çözüm olarak görülerek büyük ölçüde bir rıza olacağını düşünüyorum.
İşin komplo teorisi tarafında ise bu takılacak olan çiplerin hangi amaçlara hizmet edeceği durumu var. Kaldı ki komplo teorilerine uzak duran biri olsanız bile bu kadar maliyeti olan bir uygulamayı biz ölümlü insanlara sadece bizi korumak için takacaklarını düşünmek de bir o kadar ütopik bir hayal olur bana göre… Elbette malum virüsten ve varyantlarından koruması amaçlanarak takılacaktır ama uzun vadede bu çipler vücuda hazır girmişken başka amaçlara da hizmet etmesi öngörülebilir.
Dünyada hızla gelişen teknolojiler, 5G sonrası hazırlıkları yapılan 6G bu çiplerle entegre edilerek hayatımızdaki birçok davranışın buna uygun olarak değiştirilmesi de olasılıklar arasında bulunuyor. Hayatımıza aniden giren ve daha şimdiden çılgınca yatırımlar yapılan Metaverse evreninde, artırılmış sanal gözlükleri daha rahat kontrol etmeyi sağlayacak çipler sizce de kullanıcılar tarafından yarışırcasına taktırılmaz mıydı? Dünya böyle bir teknoloji çılgınlığına koşarken masum görünümlü bir çip neden istenmeyen parça ilan edilsin ki; elbette herkes kendi rızasıyla seve seve taktırmak isteyecektir.
Yakın zamanda bizim ülkemiz de dahil olmak üzere “çip takmaya başlıyoruz ve bu çipler salgına karşı aşılardan da maskeden de binlerce kat koruyucu” açıklaması gelirse şaşırmayın. Dünyada biraz daha uzun süre kalmak ve bu pandemiden sağ çıkmak için, tahmin edemeyeceğiniz kadar çok sayıda insanın koşarak bu çipleri takmaya gideceğine de şahit olabiliriz. O gün geldiğinde, başından beri bu çip meselesiyle ilgili endişesi olanlarla dalga geçen ünlü ve ünsüz güruhun ne diyeceğini çok merak ediyorum. Ama eminim ki o zaman da kendilerini avutacak yeni bir fikir geliştireceklerdir.
2022 her yönüyle yeniliklerin, ilginçliklerin, düşüşlerin ve kalkışların yılı olacak gibi görünüyor. Sağlığımızı hem akıl hem de bedenen koruyabilirsek 2023 yılını görebiliriz diye düşünüyorum.
Sevgiyle kalın.
