Yavuz Gezer

Tarih: 06.02.2025 11:01

Atatürk'e ve Cumhuriyete Bağlılığın Yaptırımı Olmaz!

Facebook Twitter Linked-in

Amirlerin en fenası merhametsiz ve katı yürekli olup, şiddetle muamele edendir. Hz. Peygamber (as)

Dillenmeye başladığın andan itibaren sorarlar. "Büyüyünce ne olacaksın?"

Kız çocukları "hemşire, öğretmen."

Erkek çocukları “polis, asker."

Belli bir süre bu mesleklerin hayali süsler dünyalarını çocukların. Sonra... büyüdükçe çocuklar, bu mesleği onurlarıyla yaşayanların başına neler geldiğini görürler. Haksızlıklar... Toplumun tepkileri ise umarsız ve duyarsızca...

Neden böyle olduğu sorgulanmaya başlandığında; yetkililerin suçlamaları ise hak edilmedik bir hitap şeklinde, utanmazca...

Hatta milliyetçiliğine fiske vurulamayan!!! Birinin, en son haksızlığa (kabul edilmesi mümkün olmayan) "ayırma cezası doğru ve isabetli karardır, korsan yeminle bağıranlara gereği yapılmıştır!" diyerek kararı alkışlaması...

Geçmişte ve çok yakında, Türk siyasi tarihinin tüm gerçek haksızlıkları ortadayken. Cinayet faillerinin suçlamasının derdest edilmesine sessizliği ise manidardır...

Çok şükür o beş ASLAN ve onları koruyan o üç ASİL İNSAN; bizlerin, milletin gönlündeki tahta oturdular. Onları o tahttan kaldırmaya kimsenin gücü yetmez.

"Yiğit namıyla anılır!" derler ya... İşte o yiğitler namlarıyla anılacaklar.

Bu beş yiğidin, ordudan çıkarıldıkları kararı alınınca orduevinde kalma imkanları da ortadan kalktığından olmalı karar sonrasında Türkiye Barolar Birliği (TBB) Ankara Konuk Evi’ne davet edilmişler.

Celalettin KALKAN Bey “Orada teğmenlerden birinin avukatıyla sohbeti esnasında söyledikleri kulağıma gelince içim yandı" diyor.

"Ona Harp Okulundaki bir komutanının da İhraç edilmesi konusunda sorulan bir soru üzerine verdiği cevap ile can evimden vuruldum" ve devam ediyor. Teğmen "Benim Ordu’daki geleceğim, hayallerim yandı. İleride başıma ne geleceği ne olacağı belirsiz geleceğim. Belki de bir şekilde gene kazanabilirim. Bilinmez. Ama o komutanımın (Harp Okulundaki, ihraç edilen amirini kastediyor) geçmişi yandı.  Onun yanan geçmişinin içeriği hayaller değil somut gerçekler.

Yaşanmışlıkları yandı. Çoğunu bir daha asla yaşayamayacağı yaşanmışlıkları...

Komutanımın elinden alınanlar benimkinden daha kıymetlidir, daha acıtıcıdır sanırsam.

Benimkiler hiç olmazsa hayaller sadece.

Ayrıca, bana sözde yaptığım bir şeyin suç olduğu ileri sürülerek kıyıldı. Komutanıma ise yaptığı değil de yapmadığı bir şeyden dolayı.

Asalet ve adamlık okullarda öğretilen bir şey mi, yaratılıştan mı geliyor? Bilinmiyor.  Ama bu genç (çocuğa) teğmene Harbiye'de epey şeyler öğretildiği besbelli.

HELAL SANA ASLAN TEĞMENİM

TSK'nin itibarına zarar verecek nitelikte ağır disiplinsizlik teşkil eden bir eylem olduğu gerekçesiyle Teğmenleri Ordu'dan ayıma işlemi ile ilgili oluşturulan Disiplin Kurulunun oy çokluğuyla karar vermesi yüreğimize su serpmiştir.

9 kişilik disiplin kurulunun 5 kişisinin lehte, 4 kişisinin aleyhte oy kullanması; baskı, ikbal ve istikballeri uğruna haksızlığa boyun eğen komutanlarla, tek gayesi milletin bekası olan komutanların eşitliği yüreğimize su serpmiştir.

Peki soruyorum?

Cübbe giyerek bir tarikatta ibadet eden general için bu geçerli değil mi?

Başına çuval geçirilmesine müsaade edilen askerlerimiz için bu durum geçerli değil mi?

Askeri okullarda, bu hafta cuma namazını hangi cemaat mensubu kıldıracak tartışmaları disiplinsizlik teşkil eden bir eylem değil mi?

Ya da Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı bazı ilköğretim okullarında okunan ya da okutturulan sözde Ant disiplinsizlik teşkil eden bir eylem değil mi?

Güzel günlere,

Ülkemin güzel insanları.

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —
G-DT9JLG88B3