Bir İstinye Üniversitesi Liv Hospital Bahçeşehir Hastanesi akşamından hepinize iyi akşamlar. Bu akşamki konumuz yine aynı hastane ve yine bir ihmal ve hata zincirinin mağdur ettiği bir hasta. Bu akşamki yazımın kahramanı biz değiliz. İsmini şimdilik gizli tuttuğum ancak hastane yetkililerinin sorması halinde kendilerine verebileceğimi belirteceğim bir bayan.
Geçtiğimiz yıl ocak ayında boyun fıtığı patlaması sonucu soluğu skandallarıyla meşhur hastaneye geliyor. Ve bir gün sonrasına acil olarak ameliyata alınıyor. Hastanın doktoru beyin cerrahı Baran bey. Hasta ameliyat oluyor, 24 saat hastanede kaldıktan sonra son kontrolleri yapılıyor ve taburcu ediliyor.
Mağdur ablamızın sorunları da ameliyattan bir kaç ay geçtikten sonra başlıyor. Ellerimde his kaybı olmaya başladı iddasını söyleyen ablamız bir süre sonra kulaklarında çınlamalar başlaması ve duyu kaybına kadar gitmesi sonucu soluğu İstinye Üniversitesi Liv Hospital Bahçeşehir Hastanesinde alıyor. Beyin Cerrahı Baran beyin odasına çıkıyor. Durumu anlatıyor ancak yine iddia odur ki doktor bey bir kaç ay önce ameliyat ettiği hastasını önce tanımamazlıktan geliyor sonra da ilgilenmeden hastaneden uğurluyor.
Bu durumu kabullenmeyen hastanın ablası bir gün sonra aynı hastaneye gidiyor. Beyin cerrahı Baran beyi buuyor. Doktor bey ameliyatım var diyerek asansöre doğru hızlı adımlarla gidiyor. O gidince mağdurun ablası da arkasında gidiyor. Ve asansör içerisinde tartışma başlıyor. Doktora kız kardeşimi sağır ettin. Ameliyattan önce sağlıklı biriydi deyip hastaneden ayrılıyor. Bir kaç defa yine aynı hastaneye giden mağdur ve eşi doktor beyle görüşemeyince başka hastaneye gidip kontrol oluyor.
Sorunların ameliyattan sonra başlaması nedeniyle ellerindeki hissizliklere çözüm bulamayan ve kulaklarındaki çınlama ve uğultuların geçmemesi üzerine yeni MR’lar çekiliyor. Ve kendilerine ameliyatı yapan doktora ulaşmaları gerektiği cevabı veriliyor.
sinirlerine dokunulduğunu ve kalıcı hasar meydana geldiğini iddia eden mağdur ablamız ve eşi şimdi Beyin cerrahı Baran beye ulaşmak için uğraşıyor.
Şimdi bunlar tabiki hastanın iddiaları. Sonuç ne olur bilemiyorum. Ameliyattan kaynaklanan ya da başka bir komplikasyon olabilir. Sorunun kimden kaynaklandığı da şu an için önemsiz.
Konunun insani ve vicdani kısmına bakmakta fayda var. Bu beyin cerrahı bey bu hastayı ameliyata almadan mutlaka bir ücret almıştır. Ben aldığını biliyorum. Yahu kardeşim bari aldığın parayı hak et. Ortada bir vaka var. Bu senden kaynaklanabilir başka bir şeydende. Kapına kadar gelen hastanla neden ilgilenmiyorsun. Al, bak. Muayene et. Sorunun kaynağını bul. Adamlara bir şey söyle. İçlerini ferahlat. Geçici mi kalıcı mı kontrol ettir. Koca hastanesiniz. Yeri geldiğinde ben Liv Hospitalde doktorum demeyi biliyorsunuz. O zaman neden insanları hır görüp, kaçıyorsunuz. Hastanın ablasında kaçmak nedir? Kaçıncı yüzyıldayız. Doktorluk yemininiz sizlere bunları yapmayı öğütlüyor. Tabiki hayır. O zaman biraz cesur olun. Hasta sizden kaynaklı sorun yaşıyorsa o sorunun çözümüne bakın. Ya da deyinki bu sorun şu zamanda geçer, geçmez. Ameliyatını yaptığın hastayı tanımamak size yakışıyor mu? İnsan hayatı bu kadar ucuz mu? Bende bunları yazınca sonra marka üst düzey yöneticileri bizi yazma diyorlar. Şimdi ben burada sizi yazmayayım da kimi yazayım! Siz söyleyin.
O hastaneye Fatih bey gibi birini genel müdür yapıp, Başhemşire Emine ve çetesine karşı önlem almazsanız aşağıda da doktorlarınız hastalara böyle davranır. Ben birşer yazmıyorum. Siz beni yazmak zorunda bırakıyorsunuz.
Suç bende değil, o insanları işe alan sizlerde…
Yarın akşam duyurusunu yaptığım haberin yayınında görüşmek üzere…
