Ferman Karaçam

Boykot Âtîdeki Neslimize Olan Namus Borcumuzdur

İsrail mallarını ve Siyonistleri destekleyen ürünlerin tespit edilerek boykot edilmesi bir insanlık görevidir ve neslimize karşı bizim namus borcumuzdur.


Ferman Karaçam


Boykot Âtîdeki Neslimize Olan Namus Borcumuzdur

İsrail mallarını ve Siyonistleri destekleyen ürünlerin tespit edilerek boykot edilmesi bir insanlık görevidir ve neslimize karşı bizim namus borcumuzdur.


Hangi yaşta ve dünyanın neresinde yaşıyor olursanız olun, 7 Ekim 2023 tarihini bir kenara not edin ve unutmayın lütfen.

Bu tarih; üzerinde bir asra yakın işkence, taciz, tecavüz, zulüm ve topraklarında işgalin uygulandığı bir halkın kendi kaderini tayin etmek için “yeter artık” diyerek ayağa kalktığı destansı bir tarihin ilk günüdür.

Ve bu tarih bir milattır.

Alınlarına, “Allah’tan geldik ve O’na döneceğiz” ilahi mührünü kazıp, öyle ise “Ya Şehadet,Ya İstiklal” andını içerek bütün dünyanın şaşkın bakışları arasında emperyalizmin dokunulmaz sanılan tahtını sallayan 21. yüzyılın bu diriliş ve direnişi tarihin altın sayfalarına yazılacaktır.
 

Genelde Filistin ve özelde Gazzeli insanların bu direnişi kendi içinde, ifade edilmesi çok güç olan bir kahramanlığın destanlaşması yanında bütün dünyada yepyeni anlayışların oluşmasına sebep oldu.

Birincisi: Bütün dünya, yarısına yakını çocuk ve bebek olan iki buçuk milyon insanı gözünü kırpmadan öldürebilen, yurtlarını ve evlerini yıkan Yahudi Siyonizm'inin ve bunu destekleyen bir Batı Medeniyetinin zalimliğine şahit oldu.

İkincisi: İkinci Dünya Savaşından bu tarafa Holokost’un acılarını satarak beslenen Siyonizm'in aslında Hitler’den daha zalim, gaddar, acımasız olduğu, bütün insanî değer ve kuralları çiğneyerek bebekleri hunharca katledebilir olduğu insanlığa gösterilmiş oldu.

Üçüncüsü: Dünyanın düzen, istikrar ve adaletle yönetilmesi iddiası ile oluşturulan bütün kurumların, BM kuruluşlarının birer Batı aldatmacası ve tek taraflı olduğu, kendileri aleyhinde bunları kullanmadıkları görüldü.

Dördüncüsü: Çocuk ve bebek ruhunun, duyarlığının ve saflığının, vicdanları yeniden ayağa kaldırabileceğine vesile olup, bu vicdanların Hak ve hakikatin tarafına doğru evrilmesinin kıvılcımını çaktı İzzettin Kassam Direnişi.

Beşincisi: Dünyadaki mevcut olan Müslümanların önemli bir kısmının İslam'ı temsil etme kabiliyetlerinin olmadığı, hayat tarzı ve yaşama biçimi olarak seküler Batı medeniyetinin “öğrenilmiş köleliğini” yaşadıkları anlaşılmış oldu.

Altıncısı: 7 Ekim 2023 İzzettin Kassam Diriliş ve Direnişi, Bir kısmı Rahman ve Rahim’in tecellilerinden birisi olan ana rahmindeyken, bir kısmı daha üzerindeki cennet kokuları ile henüz gözleri açılmamış bebelerin şehadeti, Batı meydanlarında yakılan kutlu kitabımız Kur'an'ın binlerce insan tarafından okunmasına sebep oldu.

Yedincisi: Kassam Tugaylarının bu destansı Aksa kıyamı, Siyonist Yahudilerin tüm insanlığa karşı büyük bir tuzak kurduğu, bu çerçevede gıdadan temizlik malzemesine, medyadan oyun ve müzik ağlarına kadar devasa bir imparatorluk kurduğu anlaşıldı. Yani Aksa direnişi ve şehid kanlarının bereketi, Siyonizm'in, ileride Siyonist olmayan bütün bir insanlığı köle yapacak şekilde organize olduğunu ortaya koydu.

Bugün artık Gazze’de; biri diriltmekle, yaşatmakla, iyilikle, imanla, inançla mücehhez, Peygamberlere teslim olmuş, çocukları kendi kavgalarına alet etmeyen; diğeri de öldürmekle, kötülükle, sahte inançla, yanlış imanla mücehhez, Peygamberleri öldürmüş, çocukları ve bebekleri katleden iki taraf var.

Bu iki taraf karanlık ve aydınlık kadar ayrılıyor birbirinden.

Bu sebeple herkes safını seçmelidir.
 

Her fert kulaklarını, gözlerini, tüm his ve duyargalarını açmalıdır.

İsrail mallarını ve Siyonistleri destekleyen ürünlerin tespit edilerek boykot edilmesi bir insanlık görevidir ve neslimize karşı bizim namus borcumuzdur.

Siyonizm'i boykot etmek küçümsenmemelidir, çünkü:

Siyonizm'i boykot, temiz ruhların isyanıdır.

Siyonizm'i boykot, namuslu insanın isyanı ve haykırışıdır.

Siyonizm'i boykot, soykırımın kara cellatlarına karşı dik duruştur.

Siyonizm'i boykot, ahlaklı bir medeniyetin ayak sesidir.

Siyonizm'i boykot, rahimlerde katledilen bebekler için anne yüreklerinden göklere yükselecek niyazdır ve duâdır.

ABD başta olmak üzere tüm dünyada Siyonistlerin ürettiği mal ve ürünlere karşı giderek yayılan ciddi bir boykot olduğunu görüyorum.

Ne var ki, Türkiye’de;

1908’de Avusturya’nın Bosna Hersek’i ilhak ettiğinde Osmanlının yaptığı boykottan, bugünkünün daha ileri olduğunun, bu konudaki kitabın yazarı Doç. Dr. Doğan Çetinkaya’nın tarafından söylenmesine rağmen ve yine Tüketiciler Birliği Federasyonu Genel Başkanı Av. M. Bülent Deniz’in: “25 yıldır, 10 farklı boykot yönettim, inanın bu kadar güçlüsünü görmedim. Halkın ciddi bir desteği var. 2012’de Fransa’nın Ermeni soykırım iddialarını senatoya getirdiğinde boykot çağrısında bulunduğumuz firmaların ticaret hacminde yüzde 20’lik düşüşler yaşandı. Bunun benzeri bugün İsrail mal ve ürünleri için de geçerli.” demiş olmasına rağmen, Türkiye’nin gerilerde olduğunu üzülerek söylemek zorundayım.

Mesela, birçok büyük markette boykot ürünleri hala raflarda. Bazı kafe ve restoranlar müşterilerine boykot ürünlerini veriyor.

Türkiye’de yaklaşık 109 milyon kredi kartı kullanıcısından sadece 30 milyon kadarı Bankalararası Kart Merkezi (BKM) tarafından geliştirilen yerli kart kullanıyor.

Daha başka ihmallerimizin olduğunu da söyleyebilirim.

Fakat, yukarıda da söylemeye çalıştığım gibi, bugün safımızı belli etmemiz bütün bir insanlığın geleceği ile ilgilidir ve gelecek nesillerimizi bu sapkın Siyonist inançtan korumamız için gereklidir.

Eğer insanlık bugün, Gazze’de ortaya konan kendi tarihinin en büyük vahşetini göremez ve anlayamazsa bunun bedelini ağır ödeyecektir.
 

Yapılacak boykot; insanlığın kendi neslinin katillerine karşı vicdanının, yüreğinin haykırması ve ayaklanması olacaktır.

Bu boykot, dünya tarihinde yapılmış olan diğer boykotlardan tamamen farklıdır.

Çünkü kendilerinden başka hepimizin hayvan ve onlara hizmetkar olduğuna iman eden bu sahte Museviler çok sinsi ve planlı çalışıyorlar. Allah, bebek şehitlerin kanlarının bereketiyle insanlığa bunların durdurulması gerektiğini göstermiştir.

Gören gözler için şafak atmış, gün ışımıştır.

https://www.haber7.com/yazarlar/ferman-karacam/3376462-boykot-atideki-neslimize-olan-namus-borcumuzdur