“Bakan Şimşek Dünya Bankası’ndan 18 Milyar dolarlık ek finansman desteği sağlandığını, bunu 35 Milyar dolara da çıkarmayı planlanladığını açıkladı.”
Neyin karşılığında alıyorsunuz bu borcu ??? Evet bu haber, yani borç alma haberi müjde diye verildi.
Türk Halkı artık bunları duymak istemiyor! Türk Halkı artık: “Şunu ürettik, bunu ürettik ve bunlardan bu kadar ülkemiz gelir elde edecek.” cümlelerini duymak istiyor.
Bu da imkanları bu kadar yüksek olan bu topraklarda fazlasıyla mümkün.
Örneğin ülkemizde rezervi yaklaşık 800.000 ton olan toryum elementini ilk olarak uçak kazasında ölen profesör Engin Arık’tan duymuştuk ve onun rüyası Çin’de gerçek oldu: “Toryum reaktörü çalıştı… “
“Enerji kaynağı olarak 1 ton toryum, 1 milyon varil petrole eşdeğerdir”.
Ülkemizde var olduğu bilinen yaklaşık 800.000 ton toryum da 800 Milyar varil petrole eşdeğerdir. Petrolün varili ortalama 100 dolardan hesaplarsak yaklaşık 80 Trilyon dolar etmektedir.
“Ülkemizin imkanları yüksek” dediğimiz işte bu! Sadece bir tanesindenden bahsediyorum.
Niçin bunlarla ilgilenilmiyor?
Kendi bilim insanlarımızı dahi koruyamıyoruz, ne kendine, ne de düşüncelerine sahip çıkamıyoruz.
Dünya lideriyiz ya!!!
Kendi bilim insanına, düşüncelerine dahi sahip çıkamayan bir dünya liderliği ???
Ne oldu IMF’ye borç veriyorduk?
Bakınız; ne kısa, ne orta, ne de uzun vadeli planlarınız var? Ve “günlük yaşıyorsunuz”!
Siz günlük yaşayabilirsiniz fakat devletler günlük yaşayamazlar!
Bu ülkenin gerçek devlet adamları sizin 2011 yılında kapattığınız Devlet Planlama Teşkilatını kurmuştu, siz kapattınız! Çünkü hedeflerinizde geleceğin “Tam Bağımsız Güçlü Türkiye’si” yok!
O sebeple tabi ki sizin böyle bir kuruma da ihtiyacınız yok!
Güdülmeye alıştırdığınız için sizin fikirlere de ihtiyacınız yok!
Bakınız müjde olarak sunulan kredinin içinde: “Türkiye'ye sunulacak olan 18 milyar dolarlık finansmanın yaklaşık üçte ikisinin özel sektörün geliştirilmesinde kullanılacağı” ifade ediliyor.
Bu özel sektör sizce kim olacak?
Şimdi muhtemelen o 18 Milyarı yandaşlarınızla nasıl yiyeceğinizin hesaplarını yapmakla meşgulsünüzdür.
Siz yiyin, aksırana kadar, tıksırana kadar yiyin, nasıl olsa hesabı Türk Milleti ödeyecek değil mi?
Değerli Türk Halkı; memleketin durumu ne yazık ki bu ve her geçen gün biraz daha ağır bir hâl almakta, ülkemiz tam bir borç batağına saplanmış durumdayken ve hâlâ bir yandan borç alırken, bir yandan da 13 Milyon yabancı mülteciye de milyarlarca dolar harcanmaya devam edilmektedir.
BOB eş başkanlığı; ülkemize BOB kapsamında düzenlenen stratejik göç mühendisliği ile ülkemize gönderilen göçmenleri alma talimatı almış olmalı ki buna bir türlü dur diyemiyorlar.
On yılda 250 milyar dolar gibi akla sığmaz bir bütçe harcayacaksın, sonra da 18 Milyar borç alıyoruz diye Türk Halkına müjde vereceksin.
Nasıl bir iş bu???
Sevgili Türk Halkı, bu ve bunun gibi akla ziyan bir çok yukarıda bir kısmına değindiğim durumlar dolayısıyla; memleketin emeklisi, dulu, yetimi, gazisi, şehit ailesi, asgari ücretlisi, gençleri, kadınları, çalışanları, iş insanları ve bilim insanları artık bu ülkede uzun zamandır inanca bir yaşama sahip değil.
Ve uzun zamandır Türk Milletinin aklı ile dalga geçilmektedir.
Kendi yer altı ve yer üstü imkanları bu kadar yüksek topraklarımızda, bunlardan faydalanılarak Türk Milleti’nin müreffehliği planlanmaya çalışılacağına, yurt dışı kaynaklı ki bu ülke dünyanın en büyük emperyalist ülkesi seni kullanmayacaksa kılını kıpırdatmaz, sen bu ülkeden borç alıyorum diye müjde vereceksin. Olacak iş değil… Tekrar söylüyorum bu, “Milletin Aklıyla Alay Etmektir”.
Borç için değil, ürettiklerimiz için müjdeleneceğimiz, mutlu, müreffeh, aklıyla dalga geçilen değil, akıllıları değerlendirilen Türk Milletinin ZAFER’li günlerinde buluşmak dileğiyle.