Dün, 3 bin SMA hastasından biri olan Defne kızımız için açılan yardım kampanyasına bizde, Trakya Kapaklı'nın önemli şirketlerinden olan Işıklar Gayri Menkul'un Yönetim Kurulu Başkanı Volkan Coşkun'un katkılarıyla, Ardahanlı iş insanları Erdal Yılmaz, Naif Sural, Togay Çoban, Lütfü Morkoç gibi iş insanları ve hayırseverlerinde aralarında olduğu karınca kararınca destek vermek adına uydu üzerinden yayınlanan, ulusal tv TEMPO TV'de hazırlayıp, canlı olarak sunduğumuz GAZETECİLERLE GÜNDEM adlı programını sunarken, bir taraftan da son dakika haberlerini takip edip, gazetecilik güdüsüyle canlı yayında izleyicilere anında vermeye çalışıyordum.
SMA-1 Hastası Defne'nin yaşaması için yaptığım yayınımız esnasında 160 bin TL yardım toplandığını öğrenip, insani bir görevi yapma edasıyla mutlu olurken, diğer bir yandan da DEM'in katkıları ile ülkeyi kırmızılaştıran seçimlerin yenilenmesine karar verildiği 3 ilçe ve 4 beldede yapılan seçim sonuçlarına bakıyor, başta TRT olmak üzere havuz denen medyanın bu seçimleri yine muhalefetin ve DEM'in kazandığını söylemekten bir hayli zorlandığında gülerek izliyordum.
Bir taraftan da ülkeyi bir hayli kırmızılaştıran iktidarı bir o kadar üzen son mahalli seçimleri ardından sandıkta eşit çıkan oyların sonrası çekilen kura ile başkan olan memleketimin Gürcistan ile Ermenistan'a sınır Çıldır'ın davalık olan ve kararları çokta uygulanmayan, hatta toptan kapatılması istenen Anayasa Mahkemesinin vereceği karar beklenirken, bir haber de seçim öncesi dağı, Gabar'da petrol çıktığını söylenen güneyde bulunan Van ve Hakkari'den alıyorduk.
Ve biz yayınımızı bitirip, evimize dönerken Şanlıurfa-Hilvan'da DEM Parti'nin yeni bir belediye başkanı daha, hem de önceki seçimlerde AK Parti'den 800 farkla alınan başkanlığı bu kez 3 bin oy farkla yeniden DEM tarafından aldığını ve ilçelerde değil, Hanak Ortakent (Büyük Nakala) ile Çıldır Aşıkşenlik (Suğara) gibi kapatılan köye dönmüş beldelerde ancak seçim kazanan mevcut iktidar AK Parti'nin de Ankara'da girdiği kampta moralle çıkmayı beklerken, moral bozukluğu ile çıktığını da haber alıyorduk.
Ha bu arada gelen bir telefon ile bir notu buraya eklemekte fayda var.. Çünkü yeni nüfus sayımın açıklanmasına ramak kala AK Partili Belediye Başkanı Yücel Akkoç'un partisi gibi kaybettiği Ardahan'ın tek beldesi Köprülü (Goreveng) Beldesinin Büyük Birlik Partisi adayının kazanmasından bu yana gündemde olduğu gibi Çıldır Aşıkenlik ile Hanak Ortakent gibi beldelikten de düşeceği söylense de onca sorun gibi kimsenin bu konuyla ilgilenmediğini de haber alıyorduk.
Birde bu yılda en az 60 bin arı kovanının söndüğü söylenen ve bu yıl balsız kalacak denen Ardahan'ın resmiyette başkası, gayri resmiyete başkası başkanı olduğu futbol takımı BAL liginde kanat çırpmaya devam ederken, Ardahan ile birlikte vilayet olan, havaalanı yapılan, Ardahan gibi göç vermeyip, eski vilayeti Kars'ı geçen nüfusuyla gelişen, Doğu kapısı değil, Alican kapısının açılmaya hazırlandığı, Ardahan adını gölgeleyen KAI diasporasının içinde çokta olmadığı halde adı kullanılan Iğdır'ın futbol takımının da Amed ve Bodrum gibi 1. lige çıktığında kutlayarak öğreniyorduk.
Evet, dün yani pazar günü yapılan son küçük seçimlerinde mutlu çıkan DEM'lilerin 'AKP Çöküyor' sloganları ile bu seçimlerin sonuçlarını kendilerine ait özel sanal ortamlarda bolca paylaşarak pazar gününü mutlu bitirirlerken, pazartesinin ilk saatlerinde Ardahanlı hemşerim Ozan Balcı'nın vali olarak başında olduğu Van'da gözaltına alındığını öğrendiğimiz Hakkari Belediye Başkanının önce gözaltına alındığı, sonra da görevden alınıp, yerine Hakkâri Valisinin kayyum olarak atandığını öğreniyorduk.
Sonuçta son seçimleri neden kaybettiğini, niye birinci parti unvanını kaybettiğini ve niye Ankara Kızılcahamam'da çıkarken mutlu olmadığını anlamayan kendi seçilmişlerine dahil siyasilere değil bürokrat bakanlara görev verip, seçenlerden oy alacağını sanan bir AK Parti'nin, Ortadoğu'nun batağı denen Irak'a, Suriye'ye yeniden gitmek üzere olan iktidar ve bu iktidarın suyuna girmiş yerelde birinci, genelde ikinci olan DEM destekli CHP'li ülke gibi bende, bizde bu yaşananlardan bir şey anlamış değiliz.
Kısacası Kura ile yönetilen bir memleketin Kayyumla yönetilen diğer memleketlilerinin de içinde olduğu bir ülkenin sosyal, siyasal hayatta ekonomik olarak ne kadar mutlu ise bizde dün ve bugün o kadar mutluyuz…
Yani anlatılmak istenenin daha iyi anlaşılması için büyük harflerle hem de haykırarak kısaca şöyle diyelim mi?!.
BU ÜLKEYE, GÜNEY'E KAYYUM ATAMAKLA, DOĞU'DA KURA ÇEKMEKLE YETMEZ ORTADOĞU'YU ŞU AN OLUK, OLUK AKAN KANA BULANDIRMAK İSTEMEKLE VE KURA VE KAYYUMLU BELEDİYE BAŞKANLARLA,
MECLİSTE, SİYASETTE, YÖNETİMDE OLMASI GEREKEN SEÇİLMİŞLERLE DEĞİL, ATANMIŞ BAKANLARLA BU ÜLKEYE MUTLULUK GELİR Mİ KARDEŞ?!.