Ferman Karaçam

Bunlar mı Sanatçı, Yüz Karası Zavallılar...!

Bir de azınlıkta da olsalar sanatçı diyebileceğimiz bazı kimseler mevcuttur. Fakat bunlarda da ideolojik bir körlük vardır, yani duyarlı tarafları bu sebeple nasırlaşmıştır.


Ferman Karaçam


Bunlar mı Sanatçı, Yüz Karası Zavallılar...!

Bir de azınlıkta da olsalar sanatçı diyebileceğimiz bazı kimseler mevcuttur. Fakat bunlarda da ideolojik bir körlük vardır, yani duyarlı tarafları bu sebeple nasırlaşmıştır.


Sanat; ‘Var Edici Kudret’in kendi zatından bir özellik ve bir güzellik olarak insanoğluna verdiği en büyük armağanlardan biri olsa gerek.

Her insana verilmeyen ama bazılarına verilen bu özellik, bir üstünlük sebebi olmaktan ziyade bir farklılık ve bir yetenektir.

Bu yeteneği Peygamber Efendimiz (sav) kendi zamanındaki savaşlarda en önemli manevi motivasyon olarak kullanmıştır.
 

Mesela Efendimizin önemli şairlerinden biri olan ve iman etmeden önce müşrikler için güzel sözü ve şiiri kullanan Hassan bin Sabit, Müslüman olduktan sonra da Efendimizin müsaadesi ve teşviki ile şiirini bu kez Müslümanlardan yana kullanmıştır.

Sanat dallarından hepsinin kendine göre özelliği ve güzelliği olduğu muhakkaktır.

Ancak söz ve sesin birleştiği müzik sanatı belki de sanatların en etkilisidir.

İnce bir duygudan ve derin bir sezgiden doğan sanatın bütün dalları, insanı, daha çok, yüreğinden ve ruhundan kavrayarak estetiğin zevkini ve lezzetini tatmasına sebep olur.

Yani bir bakıma sanat, insandaki sezgi ve duygunun zirveye çıkmasına vesile olur da diyebiliriz.

Dünyanın her yerinde bu yeteneklere sahip insanlar vardır.

Bizde de var.

Hatta yanlış hatırlamıyorsam yapılan bir araştırmada Türkiye ve İspanya sanatçı bakımından dünyanın önde gelen ülkeleriymiş.

Aslında bizim ülkemizde bazı ‘adı sanatçıya çıkmış’ kişilerin sanatla ve sanatçılıkla alakası yoktur.

Sayıları belki nicelik olarak fazla olabilir ama duyarlı ve sezgi sahibi olmakla, içinde yaşadıkları toplumu anlamakla hiçbir ilgileri yoktur.

Bir de azınlıkta da olsalar sanatçı diyebileceğimiz bazı kimseler mevcuttur. Fakat bunlarda da ideolojik bir körlük vardır, yani duyarlı tarafları bu sebeple nasırlaşmıştır.

Her iki grup da içinden çıktıkları topluma yabancılaşmıştır.
 

Toplumdan kopukturlar.
 

Toplumdan kopuk oldukları gibi toplumun değer yargılarını da pek umursamazlar.
 

Mesela bu toplumun değer yargılarının gereği olarak Filistin meselesi onları ilgilendirmez.

Elbette sadece bu kadar olsa iyi.

Çünkü bu kimseler, bir sanatçıda olması gereken asgari insani hassasiyeti de taşımazlar ve içinde yaşadıkları Müslüman toplumun dışında bir Hristiyan, bir Yahudi veya bir Pagan çocuğu vurulsa ya da bir kedi-köpek yavrusu öldürülse yürüyüşler yaparlar, sosyal medyayı ayağa kaldırırlar.

Siyonist alçaklar Filistin’de on beş bini aşkın sivili, on bine yakın çocuk ve bebeği katletti ve katletmeye devam ediyor.

Milletimizin sırtından geçinen sanatçı bozuntusu bizim bu kenelerden bir ses duydunuz mu?

Hayır, duyamazsınız.

Çünkü bunların çoğu, asgari insan haysiyetine karşı bile duyarlı değillerdir. Eğer bir parça insani haysiyet, insani duyarlık veya sanatçı duyarlığı taşımış olsalardı, bebeklerin parçalanan bedenlerine karşı bu kadar ilgisiz olmaları mümkün olamazdı.

Geçen gün yapılan bir toplantıda da sadece Sanlı Akgün adlı bir baterist, sahnede, “Hayallerine ulaşmayı bırakın, yeteneklerini bile fark edemeden öldürülen çocuklar var. Buradan Gazze’deki çocukların yanında olduğumu söylemek istiyorum.” dedi.

Kendisini yürekten tebrik ediyorum.

Sanlı’nın dışında, iki aydan beri katledilen bebekler için Türkiye’nin kedi-köpek meraklısı camiasından tek cümle yok.

Utanırlar mı bilemiyorum ama dünyanın çok sayıda sanatçısı bu soykırım cinayetlerine tepki gösteriyorlar.

Onlardan sadece birkaçını buraya alıyorum:

ABD'li oyuncu ve komedyen Aasif Mandvi, "İsrail hükümetinin, yarısı çocuk, iki milyon Filistinliyi etnik temizliğe tabi tutmasını haklı gören ya da görmezden gelmeyi tercih eden herkes insanlığını kaybetmiştir." diyerek duygularını aktardı.

Yine ABD’li Hollywood oyuncusu John Cusack şunları söyledi: “Chicago'da katıldığım gösteride İsrail'e ölüm ve Yahudilere ölüm sloganı duymadım. Gazze cehenneme dönmüş; elektriksiz, susuz ve yemeksizler. Filistinliler nesiller boyunca hapse atılmış, aşağılanmış, taciz edilmiş, zulme uğramış, hedef alınmış ve öldürülmüşler, bunu görmemiz lazım.

İngiliz oyuncu Riz Ahmed: "Gazze'de şu an yaşanan ve işgal altındaki Filistin'de on yıllarca süren hadiseler korkunç ve yanlıştır. Bu eziyetin derinliği ve gerçekliği görmezden gelinemez.

Lübnan asıllı İsveçli şarkıcı Maher Zain, "Yeter! Bu kabul edilemez! Masum insanların alçakça katledilmesinden ötürü harap oldum." diyerek isyanını dile getirmiştir.

Öte yandan, ABD'li oyuncu Nicola Peltz, İngiliz komedyen Shazia Mirza, ABD'li oyuncu Jennifer Garner, ABD'li oyuncu Mark Ruffalo, ABD’li Müzisyen Della Miles, ABD'li komedyen Rami Youssef ve halkı Müslüman olan ülkelerden yüzlerce sanatçı bu Siyonist zorbalığın, haydutluğun, zulmün, işkencenin, barbarlığın ve soykırımın sürmesine isyan etmiş, duyarlı ve vicdan sahibi olduklarını göstermişlerdir.

Fakat bizim sırtımızda yaşayan, “Mesele ağaç değil arkadaş, sen hala anlamadın mı?” diyerek halkımızı sırtından hançerleyen yüz karası zavallılardan ses yok.

Sahi merak ediyorum; kendi ülkesinde yaşayan insanların değer yargılarına kayıtsız, hatta düşman olarak yaşayıp, aynı halkın parasıyla semirmiş olan bu yüz karası zavallılar hiç mi utanmıyorlar?

https://www.haber7.com/yazarlar/ferman-karacam/3372902-bunlar-mi-sanatci-yuz-karasi-zavallilar