Ülkenin bir bütçesi var. Harcamalarını oradan yapar. O bütçeyi doldurmak için vatandaşından vergi toplar. Yetmezse borç alır. Borçları kapatmak için vergileri artırır. Vatandaşın işi de “neden yetmiyor” diye sorgulamaktır.
Keşke o kadar kolay olsaydı… Ama görünen o ki, yirmi iki yılın sonunda, milletin parasını harcama, yandaşın cebine aktarma konusunda iyice ustalaştılar.
Gizli kapaklı masraflar, son anda yapılan devasa aktarımlar, şapkadan tavşan gibi çıkan ek ödenekler derken, paranın izini sürmek için dedektif tutmak gerekli…
***
2024 sonunda 2.1 trilyon TL’ye ulaşan rekor bütçe açığı rezaletin aynası… Sadece Aralık ayındaki 829 milyar TL açık da cabası… Son an harcaması!
Bu ne demek? Bütçe kevgire döndü… Kamu mali disiplini diye bir şey kalmadı. İş çığırından çıktı.
Bütün bütçeyi bitir. Türkiye’nin geleceğini yap-işlet-devret projeleri ile yandaş şirketlere zimmetle… Sonra da ülke ekonomisinden iyi bir şeyler bekle… Sorarlarsa, “hizmetkarım ben” dersin bu millete!
***
Şöyle bir örnek vereyim, hep beraber kafayı yiyelim…
2024 yılında bütçede deprem için ayrılan para 906 milyar lira… İlk 11 ayda harcanan 212 milyar lira... Yani aylık yaklaşık 19 milyar lira harcanmış deprem mağdurlarına…
Peki ya yılın son ayı Aralık’ta? Tam 605 milyar lira harcandığı açıklandı. Normal harcamanın 32 katı… Hayatın doğal akışına aykırı… Kim bilir yine ne yaptılar parayı?
Mehmet Şimşek, gerek yurtiçi gerekse yurtdışından fellik fellik para aranıyor. Böyle bir tabloya borç verecek enayi bulamayacağına göre yine sözler veriliyor garanti niyetine…
Ne deniliyor? “Verilen cücük kadar maaş zamlarını gördünüz, milletin boğazına basarız yine de verdiğiniz borcu faiziyle öderiz. Çok para kazanırsınız”
Parayı veren düdüğü çalar. Adamlar resmen bizi öttürüyorlar!
***
Sahi 2024 yılında faize ne kadar para ödendi? Tam 1 trilyon 270 milyar lira! Yine “Cumhuriyet tarihinde” yapılmayanı yaptı, dudak uçuklatan rekoru kırdı.
2025 yılında tarım ve hayvancılık alanındaki yatırımlara harcanmak üzere ayrılan para 164 milyar lira… Geçen yıl faize ödenen paranın sekizde biri civarında…
Esas borcun ana parası ne kadar hiç sorma… “Benim faiz alerjim var” demişti oysa…
Kim? Ünlü ekonomist! Biraz daha ip ucu vereyim. Faize karşıydı, efendi değil hizmetkar olmaya gelmişti. Gelirken de parmağında bir tek yüzüğü vardı. Yangında ekonomi diploması yanmıştı. Tanıdınız mı?
***
Ülke adeta geri vitese takmış; ekonomisi bir türlü toparlanamıyor. Tabii ki suçlu faiz lobisi! Yoksa ülkeyi yönetenlerin ne kabahati olabilir ki?
Özgürlükleri kısarak, muhalefeti baskı altında tutarak, verilerle oynayarak ve dini duyguları istismar ederek belki bir süre daha… Peki ya sonra?
Görüyorsunuz değil mi Türkiye’nin düştüğü durumu… Buna derler sistem sorunu… Yönetenler sorumlu… Ekonomi aynı yolun yolcusu…
Millet borçtan kırılıyor, bir kere de yandaşlarını değil, yurttaşlarını kurtar. Öyle şey mi olur? Sonra havuzu kim doldurur?
https://www.nefes.com.tr/yazarlar/murat-muratoglu/butce-mefta-niyetine-el-fatiha-9501
