Geçtiğimiz hafta dünya genelindeki yazılım sistemlerinde bir arıza yaşandı, birçok sektör durma noktasına geldi. Bazı ülkelerde havaalanlarında uçuşlar iptal oldu, bankacılık altyapıları işlemedi ve ciddi ameliyatlar dışında hastaneler hasta kabulü yapmadı. Etkilenen sektörlerde milyarlarca dolarlık bir zarardan bahsedilmektedir. Bunun yanında, en dikkat çekici iddia ise yaşanan bu problemin “Büyük Sıfırlama”yı çağrıştırmasıydı.
Büyük Sıfırlama (Great Reset), hatırlandığı üzere 2020 yılında Dünya Ekonomi Forumu Başkanı Klaus Schwab ve Galler Prensi Charles tarafından ortaya atılmıştı. Küreselleşmeyle birlikte dijitalleşen ve birbirine bağlanan dünyada farklı ekonomik ve sosyal sistemler aracılığıyla insanların hayatına yeni bir şekil verilmesi olayıdır. Sıfırlama hareketiyle küresel sistemde sorunsuz bir yaklaşım ortaya koyulmak istenmektedir. Çok uluslu şirketlerin güç ilişkilerinde daha baskın bir yapıya bürüneceği tahmin edilmektedir.
Dünya Ekonomik Forumu’nda ileri sürülen bu fikir, varsayımlar üzerinden ilerlemektedir. Şu an için hiç kimse bunun nasıl bir dönüşüm sağlayacağını net olarak görememektedir. Bilinen bir gerçek var ki o da kapitalizm sisteminin döngüsel şekilde krizler üreten yapısıdır. Krizlere yol açmayacak sorunsuz bir sistemin ortaya koyulması kulağa hoş gelmektedir. Ekonomideki kırılganlıklar düzeltilirken diğer konularda negatif etkilerin meydana gelmesi de olasıdır.
Yapay zekanın hayatımızda yer bulması ve internetin fonksiyonunun genişlemesiyle dijital bir dünyanın yaratılması süreci hızlı bir şekilde yürütülmektedir. Tüm bu yenilikler ekonomi haricinde sosyal ve kültürel hayatı da içerisine alan değişimlere neden olmaktadır. Bazı kurallar, davranış kalıpları ve fikirler dönüşerek yeni biçimleriyle karşımıza çıkmaktadır.
Türkiye, Çin ve Rusya gibi milli yazılımları kamuda kullanmaya özen gösteren devletler geçtiğimiz hafta yaşanan geçici yazılım sorunundan kısmi olarak etkilendi. Milli teknolojik ürünlerin ve hizmetlerin kullanılmasının önemi bir kez daha ortaya çıkmıştır. Ülkelerin sürdürülebilir ve kendi iradesiyle geliştirilebileceği sistemler onların büyük devlet olma idealini güçlendirecektir. Dış teknolojik şokların etkisini minimize edecektir.
Geleceğin doğru okunmasından yola çıkarak yeni küresel gündemleri öngörebilecek ve hazırlıklı olacak ülkeler avantajlı konuma yükselecektir. Genel anlamda birbirine etki edebilecek farklı değişkenlerin analizlerini yapmak tedbirleri kolaylaştıracaktır. Kamunun yanı sıra şirketler de kendi hazırlıklarını yapması onların gelecekteki kârlarını maksimum düzeye çıkarmalarına etki edecektir.
Son yıllarda Covid-19 ile başlayan dünyanın dönüşüm süreci Ukrayna-Rusya Savaşı ile devam etmiş ve sonrasında ise İsrail-Filistin çatışmalarıyla farklı bir boyuta evrilmiştir. Günlük hayatta siyasi, sosyal ve ekonomik konjonktürde yaşanan değişimleri büyük resimden bakamadığımız sürece dikkatimizden kaçırabilmekteyiz.
Koronavirüs nasıl gündemden düştüyse, ilerleyen dönemde şu an ki savaşlar bitecek ve yeni küresel gündemler ortaya çıkacaktır. Büyük sıfırlama ya da başka isimli gündemlerin ortaya çıkma olasılığı vardır. Burada önemli olan geleceği yönetmektir. Ülkeler ve şirketler, global vizyona sahip yetişmiş insan gücünü stratejik planlamada ne kadar etkin kullanabilirlerse gelecekte o ölçüde kazançlı çıkacaklardır.
