Güneş, İstanbul üzerinde “karbonmonoksit patlaması” denilen kirli ve pis kokulu bir hava hâkimken aradan sıyrılıp yeryüzüne ışınlarını ulaştırmaya çalışıyordu...
Rahmetli Muhittin Nalbantoğlu, “Bir kimsenin gözlerini kapatıp güneşi yok sayması, güneşin olmadığını göstermez.” sözünü sık kullanırdı.
Aslında, adaletin üzerine de karbonmonoksit kokusu yayılmak isteniyor. Yeni hâkim ve savcıların kura çekimi toplantısına bir siyasi parti temsilcisinin katılıp, yeğenini öne çıkarması gibi... Bir hâkim adayının yüksek puan aldığı halde mülakatta elenmesine üzülerek intihar ettiği günlerin sonunda Recep Tayyip adlı bir hâkimin tanıtılması tesadüf olsa bile doğru bir mesaj değildir! Sonuçta Recep Tayyip Erdoğan da partilidir. O halde tarafsız olması gereken hâkimler ve savcılar için rol modeli olamaz...
***
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun, çifte soruşturmada ifadesini verdikten sonra İstanbul Adliyesi önünde ne diyeceğini herkes merak ediyordu. İktidar medyası, bu haberi canlı olarak vermedi, yok saydı! İster iktidar yanlısı isterse muhalif olsun; bütün vatandaşlar, gelişmeleri, muhalif medyadan takip eti. İktidar medyası, kendi bindikleri dalı kesti.
İktidar medyası güneşi yok saydı ama Çağlayan’da, siyaseten bir güneş doğdu! Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş, vatandaşa birlikte hitap ederek ikisi arasında çıkacak çatışmaya umut bağlayanlara “Ne olursa olsun, beraber hareket edeceğiz” mesajını verdi.
Elbette son dakikaya kadar ikisinin de Cumhurbaşkanı adayı olmak için çalışması normaldir. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “Adayımızı CHP üyeleri belirleyecek” diyerek vatandaşları üye olup oy kullanmaya davet etti. Yalnız Cumhurbaşkanını, sadece CHP üyeleri değil, partili veya partisiz vatandaşlar seçecek. CHP içi oylamada Ekrem İmamoğlu, vatandaşlarla yapılacak “50 bin kişilik anket”te ise Mansur Yavaş önde çıkar... Bu sorunun nasıl çözüleceğine elbette CHP karar verecektir ama önemli olan sonuç almak veya seçimi kazanmaktır...
Bu duruma rağmen, Mansur Yavaş’ın Ekrem İmamoğlu’na destek için adliyeye gitmesi, İmamoğlu’nun diğer muhalif parti temsilcilerinin de destek vermeye geldiğini de hatırlatarak “bugün büyük bir dayanışma ruhu içerisindeyiz.” ve “hep birlikte hukuk devletini yeniden kuracağız” mesajı vermesi, her ikisinin de “Silivri Cezaevi’ni kapatmaktan söz etmeleri, iktidarın, hukuku yürütmenin emrine almasına karşı umut vericidir. Çağlayan’dan doğan güneş aslında bu umuttur...
---
“Eğit-donat ile IŞİD’e militan yetiştirildi!”
---
ABD'de ikinci kez Başkan seçilen Trump'ın, CIA Başkanlığı için aday gösterilen Tulsi Gabbard, Senato'daki görüşmelerde kendisine yöneltilen soruları yanıtladı. Odatv’nin haberine göre Gabbard, Demokrat Senatör Mark Kelly'nin yönelttiği, “2019'da, ‘başkanımız El Kaide'yi destekliyor.’ dediniz. Bunları söylemenizdeki amacınızın ne olduğunu merak ediyorum. Bunları söylemeden önce, İran ve Rusya'nın bu iddiaları ortaya atmalarının sebeplerinin ne olabileceğini düşündünüz mü?” sorusuna “Savunma Bakanlığı'nın Başkan Obama dönemindeki Eğit ve Donat programı, ‘ılımlı isyancılar’ olarak adlandırdıkları kişilerin eğitilmesi için yarım milyar dolardan fazla para harcanmasıyla sonuçlandı. Gerçekte ise bunlar, Suriye'de El Kaide'nin bağlı kuruluşuyla birlikte çalışan ve onlarla aynı çizgide olan savaşçılardı. Suriye'de bir rejim değişikliği savaşı El Kaide gibi İslamcı aşırılıkçıların iktidara gelmesiyle sonuçlandı. Esad rejiminin düşüşü için gözyaşı dökmedim, ancak bugün Suriye'den sorumlu bir İslamcı aşırılıkçımız var. 11 Eylül saldırısını kutlamak için sokaklarda dans eden, İslamcı aşırılıkçı bir yönetimle İdlib'i yöneten ve Suriye'deki Hristiyanlar da dahil olmak üzere dini azınlıkları zulmetmeye, öldürmeye ve tutuklamaya başlayan biri. Bunun neden herkes tarafından kabul edilebilir olması gerektiğini anlamıyorum.” diye cevap verdi.
***
Bilindiği gibi eğit-donat projesinin parasını ABD, askeri eğitimi ise Türkiye vermişti. Suriye’ye geçen bu militanlar, Özgür Suriye Ordusu’ndan ayrılıp, IŞİD’e katılmıştı. Konuyla ilgili haberler bütün Türk medyasında çıkmış, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin de, ABD'nin “eğit-donat programı”nda eğitilen kişilerin Amerikan silahları ile birlikte IŞİD'e katıldığını duyurmuştu.
Gabbard’in itirafı, sonradan IŞİD’e katılan militanlara, Türkiye’de Amerikan parasıyla askeri eğitim verilmiş olduğu gerçeğini net bir şekilde ortaya çıkarıyor!
https://www.yenicaggazetesi.com.tr/caglayandan-dogan-gunes-882822h.htm