İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, diploma davasında yargılanırken yaptığı savunmada, önemli bir uyarısını tekrarladı:
“Buradan uyarmaya devam ediyorum. Bu doymak bilmeyen mevcut sistemde hayatı normal akışında gören insanlara bir duyuru yapıyorum: ‘Bana bir şey olmaz’ kimse demesin. Muhalifi ve farklı düşüneni, yakın olanı, yandaşı ayırt etmez. Bu, canavarlaşmış bir düzendir. Yutmayı aklına koymuş ve canavarlaşmış bir sistem akışında sadece sıranızı beklersiniz. Her siyasi görüşten; iktidar partili veya ortağı fark etmez. İş insanıymış, kulüp başkanıymış, hakemmiş, oymuş, buymuş fark etmez. Tehlike altındasınız. Uyarıyorum. Kafanızı istediğiniz kadar kuma sokun, her şeyinizle açıktasınız. Güvende değilsiniz ve tehlike altındasınız. Uyarıyorum. Bugün benim diplomama el koyan akıl, yarın sizin diplomanıza, malınıza, mülkünüze, şirketinize çöker.”
Ekrem İmamoğlu’nun babası Hasan İmamoğlu da Sözcü’den Saygı Öztürk’e konuştu ve “Yıllarca ülkemize komünizm gelmesin diye mücadele ettiğim için çok pişmanım. Çünkü komünizme gerek yok. İstedikleri zaman komünizm ilan ediliyor. Malınıza, mülkünüze el konuluyor.” dedi...
Bu arada, Hasan İmamoğlu’nun banka hesaplarına el konulduğu için haczedilemez olan emekli maaşını da sekiz-dokuz aydır alamıyor! Yine Murat Ongun da İsmail Saymaz’a gönderdiği notta, “Emekli maaşımızı da alamaz olduk. Sana mesaj atan biri ‘emekli maaşına dokunulmaz’ demiş ya, bal gibi dokunuyorlar. Tüm bankalarda blokesin.” demişti...
***
AKP iktidarı tamamen çöktüğünde, herhalde en çok “çökme vakaları” ile anılacak. Meselâ, daha soruşturma aşamasında Merdan Yanardağ’ın ifadesi bile alınmadan TELE1 kanalına hangi gerekçeyle veya hangi hukuka göre el konuldu? Tam bir çökme...
Bazen, el konulan mal varlığı borçlarından fazla olan iş adamları şikâyet üzerine, uzun süre tutuklanıyor. Sonra bu mallara, siyasilerin yakınları fiilen çöküyor! Mahkeme, bu işgalcilere müdahale edemiyor... Adamı bırakıp haczi kaldırsalar, malını satıp borcunu ödeyecek ama buna da izin vermiyorlar. Bu türde çok vaka var...
***
Yazar Zahide Uçar, 2015 yılında emekli oldu. Alanya, Güzelbağ/Gündoğmuş karayolu üzerinde, iki dönüm arazi içinde, iki katlı bir evi 10 yıla yayılan kredi ile satın aldı. Kredi borcu geçen Mayıs ayında bitti.
Zahide Hanım, iki dönümlük bahçeyi, fidanlar dikerek 10 yıl içinde cennet bahçesine dönüştürdü. Kedi, köpek, tavuk, hindi besliyor. Son üç yıl içinde bahçe kuş cıvıltıları ile doldu.
Zahide Hanım, evi aldığında karayolları Gündoğmuş yolunu yapıyordu. 100 metre uzunluğundaki bahçenin uç kısmının altında bir çökme oldu. Zahide Hanım, Antalya Karayollarına tedbir almaları konusunda bir dilekçe verdi. Bu dilekçe fırsata dönüştürüldü. Karayolları “kayma olabilir” bahanesi ile 2018 yılında kamulaştırma kararı verdi! Araziye çok düşük bir bedel teklif ettiler. Zahide Hanım kabul etmedi. DSİ’den emekli, yer altı suları konusunda deneyimli bir jeoloji mühendisi, araziyi inceledi ve bu bölgede kaymanın asla olmayacağını söyledi. Karayolları, kamulaştırmanın iptali talebini reddetti.
Karayolları, 2022 yılı Mayıs ayında Asliye Hukuk Mahkemesine bedel tespit davası açtı. Zahide Hanım’a da “üç yıl içinde burası kayar” dediler. Yıllar geçti, hiçbir kayma olmadı.
Zahide Hanım’ın Antalya İdari Mahkemesi’nde açtığı kamulaştırmayı iptal davası reddedildi. Konya İstinaf Mahkemesi de davayı reddetti. Zahide Hanım, hâkimleri HSK’ya şikâyet etti. İki yıldır bir gelişme olmadı. Zahide Hanım, Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulundu. Bir buçuk yılda karar çıktı, talep iki satırla reddedildi.
***
Zahide Hanım, bu olaydan sonra yapılan işin kamulaştırma değil, mülke el koymak olduğuna kanaat getirdi. Çünkü kendisini arayıp “Mülkünüze çökecekler, tek başına yaşayan bir kadın bulduklarında mallarına çöküyorlar.” diyenler olmuş... Bir gazeteci arkadaşı, “Kamulaştırılan bir yer, belli süre sonunda kullanılmadığı için Milli Emlak’a devrediliyor. Oradan satışa çıkıyor. İhaleye çıkılınca olayı tezgâhlayan çete çok ucuza mülke konuyor” diye yaygın bir uygulama hakkında bilgi vermiş...
Zahide Hanım’a, “muhalif olanların malına çöküyorlar” diyenler de olmuş ama ”canavarlaşmış düzen”e karşı mücadeleye devam ediyor.
Adalet Bakanı ise gün aşırı, “Türkiye bir hukuk devletidir” diyor. Hukuk devletinde, yalnız yaşayan emekli bir kadının evine çökmek var mıdır?
https://www.yenicaggazetesi.com.tr/cokme-donemi-986090h.htm

