Arslan Bulut


Cuntacılık ve icazet üzerine...

Erdoğan, AKP kurulup seçimi kazandıktan sonra ABD ve AB’den tam destek alarak siyasi yasağını kaldırtmadı mı? Erdoğan’ın siyasi yasağını, fiilen CHP Genel Başkanı Deniz Baykal kaldırtmadı mı? Bu da cuntacılık mıydı?


Erdoğan, ekonomide ve uluslararası ilişkilerde çok büyük başarılar elde etmiş, Türkiye’yi dünyadaki yeni dönemin kurucularından biri ilan eden bir lider profili çizdi.

“Şayet öyleyse, bu kadar güçlü bir ülkenin emeklileri neden harçlık seviyesinde bir maaşa mahkûm edildi? Bir dolar, neden 38 lira?” diye sormak gerekir...

Erdoğan, konuşmasının yarısında CHP’yi eleştirdi. Özgür Özel’in “cuntacı” suçlamasına cevap verebilmek için geçmişte yaşanan darbe süreçlerini gösteren bir video da izletti, Adnan Menderes’in demokrasiyle ilgili konuşmalarından örnekler gösterdi. Oysa Menderes dönemi de Erdoğan dönemi gibi başından sonuna kadar hukukun askıya alındığı, partizanlığın kitabının yazıldığı bir dönemdir.

Erdoğan döneminde, yıllarca üniversite ve devlet memuru sınav soruları çalınarak, milyonlarca gencin hakkı yenmedi mi? Böyle bir adaletsizlik, dünya tarihinde görülmemiştir.

***

Erdoğan, “CHP’yi cuntadan kurtardık” diyerek isim vermeden Ekrem İmamoğlu ve arkadaşlarının Türkiye’yi yönetmeye hazırlanmasını bir cuntacılık faaliyeti olarak yorumladı. Hatta “Escobar” benzetmesi de yaptı.

Ekrem İmamoğlu, Cumhurbaşkanlığına hazırlandığı için mi cuntacı sayılıyor? Cumhurbaşkanı adayı olmak cuntacılık mıdır? Erdoğan da İBB Başkanı iken ülkeyi yönetmek amacıyla bir ekip kurmadı mı? O ekip, Erdoğan Başbakan olduğunda da Cumhurbaşkanı olduğunda da yanında değil miydi?

Mesela, Tayyip Erdoğan hakkında, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı iken dönemin Başbakanı Bülent Ecevit'in izni ve İçişleri Bakanı Sadettin Tantan'ın emri ile mülkiye başmüfettişi Candan Eren tarafından hazırlanan "ÇOK GİZLİ" ibareli bir rapor var.

Ben raporu, Ergenekon iddianamesinin eklerinde 31 numaralı dosyada gördüm...

Raporun sonuç bölümünde “Büyükşehir Belediyesi Eski Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın siyasi ve sosyal bir görüşten kaynaklanan bir amaçla cürüm işlemek için devasa bir teşekkül oluşturduğu ve bu teşekkülün liderliğini, Belediye Başkanı seçildiği 01.04. 1994 tarihinden 06. 11. 1998 tarihine kadar fiilen ve aktif bir şekilde, söz konusu tarihten bugüne kadar ise perde arkasından sürdürdüğü..." diye bir ifade var!

Bu raporu hazırlayan mülkiye başmüfettişi Candan Eren, AKP iktidarından sonra yurt dışında yaşamak zorunda kalmadı mı?

***

Geçmişteki darbelerde CHP izi aramak, bence asıl sorunu gözden kaçırmaktır çünkü Türkiye’deki bütün darbelerde Amerikan istihbaratının rolü vardır.

Erdoğan, AKP kurulup seçimi kazandıktan sonra ABD ve AB’den tam destek alarak siyasi yasağını kaldırtmadı mı? Erdoğan’ın siyasi yasağını, fiilen CHP Genel Başkanı Deniz Baykal kaldırtmadı mı? Bu da cuntacılık mıydı?

Videoda gösterilen “ordu göreve” pankartını açan grubun CHP ile hiçbir ilgisi olmadığını herkes bilmiyor mu?

CHP’nin, Türkiye’nin ABD tarafından işgali demek olan 1 Mart tezkeresini, AKP içinden 100 kadar milletvekili ile birlikte reddetmesi de cuntacılık mıydı? İşgal tezkeresine hayır diyen AKP’li 100 milletvekili bir daha neden aday yapılmadı?

***

Ergenekon ve Balyoz soruşturmalarından hemen önce, Amerikalı savcı Susanne Hyden, 25-26 Ocak 2007'de İstanbul'daki hâkimevinde, sekiz ilin özel yetkili Başsavcı vekili ve Adalet Bakanlığı'ndan üç yetkili ile bir çalıştay düzenlemedi mi?

2 Kasım 2007 tarihli Milliyet gazetesinde, "Erdoğan'ın Bush ile 5 Kasım'da yapacağı kritik görüşme öncesi apar topar İstanbul'a gelen Savcı Suzanne Hyden, İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne gelerek bir dizi çalışma yaptı." denilmedi mi?

Fehmi Koru, Kanal 7 televizyonunun 28 Ocak 2008 tarihli haber bülteninde ve 1 Şubat 2008 tarihli Yeni Şafak gazetesindeki yazısında “Ergenekon soruşturması 5 Kasım 2007 günü yapılan Bush-Erdoğan görüşmesinde kararlaştırıldı” demedi mi?

Bu iddia hiçbir zaman yalanlanmadığı gibi AKP’li milletvekili Abdurrahman Kurt, “Ergenekon kumpasını, TSK’ya biz CIA ve FETÖ ile birlikte kurduk” dedi.

***

İşin başında, AKP’nin parti programının 3.5 sayfası, yerel yönetimlere otonomi vermeyi öngören gizli bir CFR memorandumundan aynen kopyalandı!

İdlib’de ABD’nin beslediği, Türkiye’nin koruma altına aldığı HTŞ terör örgütü, Suriye’de iktidara getirildi. Suriye, İsrail’e teslim edildi.

Bunların üzerine Malazgirt’te PKK kongresi toplamak nedir?

Bunlar icazetin de ötesinde faaliyetler değil mi?

https://www.yenicaggazetesi.com.tr/cuntacilik-ve-icazet-uzerine-903711h.htm