802-508-7352

Ufuk Sarıgül


Deneyimli kuryenin mesleki zorlukları

Sürekli hareket halinde olmak, zamanla yarışmak ve müşteri memnuniyetini sağlamak için hızla teslimat yapmak zorunda olmak, bu mesleği psikolojik ve fiziksel olarak oldukça yıpratıcı hale getiriyor.


27 Yıllık Kurye Deneyimiyle Bayram Çelik: Görünmeyen Zorluklar ve Gerçekler

Bayram Çelik, 27 yıllık kurye deneyimiyle motosikletle çalışmanın ne kadar zorlu ve riskli bir meslek olduğunu anlatıyor. Yıllar boyunca İstanbul’un yoğun trafiğinde, zorlu hava şartlarında—kar, yağmur, çamur demeden—görevini yerine getirirken karşılaştığı güçlükleri dile getiriyor.

Motosikletle kurye olmanın dışarıdan bakıldığında kolay bir iş gibi göründüğünü, ancak gerçekte büyük bir dikkat, sabır ve fiziksel dayanıklılık gerektirdiğini vurguluyor. Sürekli hareket halinde olmak, zamanla yarışmak ve müşteri memnuniyetini sağlamak için hızla teslimat yapmak zorunda olmak, bu mesleği psikolojik ve fiziksel olarak oldukça yıpratıcı hale getiriyor.

Bayram Çelik, meslek hayatı boyunca birçok tehlikeyle karşılaştığını ve iki büyük kaza geçirdiğini belirtiyor. Birinde omzunu, diğerinde ise ayağını kırdığını ve bu tür kazaların, motosiklet kullanan kuryeler için adeta mesleğin bir parçası haline geldiğini söylüyor. “Motosikletin kaportası biziz,” diyerek, herhangi bir kazada tüm darbeyi vücudunun aldığını ifade ediyor. Arabaya kıyasla motosiklet sürmenin en az on kat daha iyi refleks gerektirdiğini, çünkü motosiklet kullanırken hata payının çok daha düşük olduğunu vurguluyor.

Ayrıca, kurye gelirlerinin sanıldığı kadar yüksek olmadığını, aksine birçok masrafın kendi ceplerinden karşılandığını belirtiyor. Köprü ve yol ücretleri, akaryakıt giderleri, motosiklet bakım masrafları ve ekipman yenileme maliyetleri düşünüldüğünde, elde kalan net gelirin beklenildiği kadar tatmin edici olmadığını söylüyor. Üstelik bu meslek, sürekli kazalara ve sağlık sorunlarına açık olduğu için uzun vadede sürdürülebilir bir iş olarak görülmüyor. "Bu işten emekli olmak neredeyse bir mucize," diyerek kurye mesleğinin güvencesiz yapısını gözler önüne seriyor.

Trafik kurallarına uymayan sürücüler, dikkatsiz yayalar ve ani hava değişimleri gibi faktörler, her gün yaşanan tehlikelerden sadece birkaçı. Bayram Çelik, motosikletle kurye olarak çalışmanın yalnızca hız ve çeviklik değil, aynı zamanda yüksek konsantrasyon ve tecrübe gerektirdiğini belirtiyor. İstanbul gibi büyük şehirlerde her an, her dakika risklerle dolu bir yolculuk yaptıklarını ve bu mesleğin hak ettiği değeri görmesi gerektiğini vurguluyor.

Özellikle ilerleyen yaşlarda reflekslerin zayıflamasıyla birlikte, bu mesleğin daha da zorlaştığını ve genç yaşlardaki dayanıklılığın zamanla azaldığını belirtiyor. Yıllarca maruz kalınan fiziksel yük, kazalar ve stresin vücutta geri dönüşü olmayan hasarlar bıraktığını dile getiriyor.

Özetle, motosikletli kurye olmak sadece bir iş değil, aynı zamanda büyük bir fedakârlık ve özveri gerektiren bir yaşam biçimi. Bayram Çelik, yılların tecrübesiyle, bu mesleğin saygıyı ve takdiri hak ettiğini dile getiriyor.