Meslektaşım Erdoğan’ın, “Her ne suretle olursa olsun, faizi ve faize dayalı bir ekonomik sistemi meşru göremeyeceğimizi sık sık ifade ettim” açıklaması gerçekten ibretlik…
Dünyanın en yüksek faizini veren ülkenin başındaki ismin, kendi ekonomisini gayrimeşru ilan etmesi…
Tam bir sinemaya uyarlanacak bir trajikomedi!
***
Aynı eğitimi aldığımız meslektaşımın “Tayyip Erdoğan olarak faizsiz ekonomi özlemimi gür bir seda ile dillendirmeye devam edeceğim” sözleri ise beni hayli hüzünlendirdi…
Çekil ben hallederim diyeceğim ama benim de hasretim aşk kokan yıldızlara… Erdoğan ile aramızdaki fark: Ben ulaşamayacağımı biliyorum oralara… O ise çok farklı bir kafada…
***
Ekonomiden az buçuk anlayan herkes bilir: Faiz, finansal sistemin temel direğidir. Ekonomide faizi reddetmek, fizikte yerçekimini, biyolojide evrim teorisini, kimyada tepkimeyi inkar etmek gibidir.
Ne yani? Biyolojide “evrim teorisini” zaten yok mu sayıyorlar? Bir de mi müfredattan çıkardılar? Hadi canım, hangi bilimsel bilgiye dayanarak?
Bunu yapan, günü geldiğinde “Nasları uyguluyorum” diyerek faizi de bilinçsizce düşürmeye kalkar ama… Yok artık, onu da mı yaptı? Ekonomi okuyup birinci sınıfı geçmiş kimse bunu denemez bile… Neyse…
***
Faiz sadece paranın kira bedeli değildir… Aynı zamanda ekonomiyi yönlendiren en önemli denge araçlarından biridir. Kontrol sistemidir.
Yok eğer faizsiz bankacılığa atıfta bulunuyorsa kendisi “hile-i şer’iyye” diyoruz biz buna… Dini bir yasağı dolaylı yollardan delmek için kılıfına uydurulmuş işlemlerin tanımı…
***
Peki, İslam’da paradan para kazanmak yani faiz, kesin olarak yasaklandı mı? Evet! Asırlarca bu yasakla idare edildi ama modern ekonomide işler yürümedi.
Bir çözüm bulunmalıydı. Hoca efendiler toplandı, ayetler, hadisler derlendi, bolca yorum eklendi… Ve 1365 yıllık yasağa güncelleme geldi. “Kâr payı” adıyla rafine edildi.
İlk olarak 1975 yılına gelindiğinde İslam Kalkınma Bankası 43 Müslüman ülkenin ortaklığıyla Cidde’de faaliyete başladı.
***
Bugün İslami finansın uygulamaları arasında murabaha, mudaraba, müşareke, icara, sukuk gibi kavramlar var.
Tavarruk yöntemi bunlardan biri… Basitçe, bir malın peşin alınıp vadeli olarak daha yüksek bir fiyata satılması esasına dayanıyor. Bu sayede, faiz olmadan nakit kredi elde ediliyor.
Şu şansa bakın ki, kâr oranı piyasadaki faiz oranıyla aynı… Buradaki nüans, faizin adı değiştirilerek “kâr” yapılması. Kelimelerin gücünü anladınız mı? Sırat köprüsü inceliğinde bir çalışma adeta…
HHH
Özünde geleneksel bankacılıktan farkı yok. Adı değişince işin mahiyeti de değişmiş sayılıyor. İnsan faizsiz ekonomi özlemini gür bir seda ile dillendirebiliyor bu sayede…
İçleri rahat edecekse varsın öyle olsun… Naçizane “Allah kabul etsin” demek düşer bize…
https://www.nefes.com.tr/yazarlar/murat-muratoglu/dirilis-erdogan-son-faiz-bukucu-38748