İbrahim Kahveci

Tarih: 02.12.2024 13:22

Dolarda zenginleştik ama TL’de fakirleştik

Facebook Twitter Linked-in

Son üç yılda; 2021 yı­lının ilk 9 ayına göre 2024 yılı ilk dokuz ayın­da TL üzerinden reel olarak yüzde 15,2 büyü­me gösterdik.

İşin bir de dolar ba­zında değişimi var. 2021 yılı ilk 9 ayında GSYH 606 milyar 776 milyon dolardı. 2024 yılı ilk do­kuz ayında GSYH’mız 952 milyar 147 milyon dolara ulaştı. TL ba­zında reel olarak yüzde 15,2 ar­tan GSYH dolar bazında yüzde 56,9 artış göstermiş oldu.

2024 yılının son iki çeyreğinde ise Türkiye aslında reel olarak küçüldü. Hem 2. çeyrekte hem de 3. çeyrekte bir önceki çeyrek­lere göre yüzde 0,2 küçülmeler yaşadık. Oysa aynı dönemde çey­reklik bazda dolar ölçüsüne göre büyüme devam etti.

Öyle ki, son 2 çeyrekte yüzde 0,42 reel küçülme yaşarken dolar bazında yüzde 5,06 zenginleşmiş olduk. Özellikle 2022-II çeyrek­ten bu yana TL bazında sadece yüzde 7,58 reel büyüme yaşarken dolar bazında büyüme oranımız yüzde 46,08’e ulaşmıştır.

Grafikte görüleceği üzere, ger­çekte TL üzerinden fazla büyü­müyor ama dolar bazında adeta uçuyoruz. Kısaca sanal bir büyü­me yaşıyoruz.

Dengemiz bozuldu

Ekonomide sorun olarak çok fazla enflasyonu konuşuyoruz. Oysa ekonomide temel dengele­rimiz de bir o kadar bozuldu. Bir bakıma enflasyon bile bu bozul­manın sonucu olarak karşımıza çıkıyor diyebiliriz.

2016-2020-I. çeyrekler itiba­ri ile;

GSYH %15,1 büyürken

Tüketim %12,6 büyüdü.

Ve üretim ise %16,0 büyüme ile en üstte yer aldı. Sadece ya­tırım sorunu vardı ve yatırımlar yüzde 3,0 azaldı.

2020-2024-III. çeyrekler iti­bari ile;

GSYH %21,9 büyürken

Tüketim %51,2 ile adeta çıl­gınlaştı.

Ve Üretim ise %12,3 ila çok ge­rilerde kaldı. Bir bakıma burada da yatırımlar yine yüzde 7,8 bü­yüme ile en geride kalan sektör oldu.

Grafikte bozulan dengemiz net olarak görülüyor.

GSYH bileşenleri içerisinde tüketim almış başını gitmiş….

Burada sorun şu: Evet, tüke

 tüke­tim eğilimi yavaşlıyor ama ha­la tüketim seviyesi aşırı yük­sek. Bu tüketim düzeyinde enf­lasyonda istenen başarı da tabii ki çok zor.

2016 ilk çeyreğini 100 kabul edersek şu anda tüketim artışı 181,9’a ulaşmış oldu. Oysa üre­tim artışı sadece 137,2’ye ulaştı. Kısaca ek olarak ürettiğimizin iki katından fazla tüketim ya­pıyoruz.

Yatırım da duraksadı

Burada sorunu tekrar edelim: Halen tüketim eğilimi yavaşlı­yor olsa da tüketim seviyesi çok ama çok yüksekte. Demek ki, sa­dece tüketimin hız kesmesi değil, miktarının da gerileme­si gerekiyor.

İyi ama bir yol daha var: Üreti­mi de tüketim seviyelerine yak­laştırmak.

İşte orada yatırımlara bakıyo­ruz. Maalesef yatırım endeksi ne tüketimin ne GSYH’nın ne de üretimini yanına yaklaşabiliyor.

Grafite görüldüğü gibi yatırım endeksi 2016 ilk çeyreğinden bugüne sadece ve sadece yüz­de 24,2 artış yaşayabilmiş. Hat­ta son bir yılda üretimle beraber yatırımın da duraksadığını görü­yoruz.

Bir zamanlar (2021-IV. çeyre­ğe kadar) tüketim oranımız GS­YH’nın yüzde 60’ları ve altında seyrediyordu. Oysa şimdi tüke­tim oranı yüzde 75,0’lere ulaş­mış durumda. Hatta tüketim oranı yüzde 75,1 ila hala rekor seviyede.

Sizce bu derece genel dengesi bozulmuş bir yapıda istenen so­nuçlar elde edilebilir mi?

 

 https://www.dunya.com/kose-yazisi/dolarda-zenginlestik-ama-tlde-fakirlestik/755399
 

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —
G-DT9JLG88B3