Fehmi Koru

Dosdoğru tartışmak varken…

Son tartışma konusu, İslam Peygamberi’nin eşi Hz. Ayşe’nin evlilik yaşı… Kendisini -galiba- ‘ateist’ olarak tanıtan gençten biri, bazı kaynaklarda geçen ve aktarıla aktarıla gerçekmiş muamelesi gören ‘dokuz yaş’ iddiasını doğru kabul edip, onun üzerinde fikir serdetmiş…


Fehmi Koru


Dosdoğru tartışmak varken…

Son tartışma konusu, İslam Peygamberi’nin eşi Hz. Ayşe’nin evlilik yaşı… Kendisini -galiba- ‘ateist’ olarak tanıtan gençten biri, bazı kaynaklarda geçen ve aktarıla aktarıla gerçekmiş muamelesi gören ‘dokuz yaş’ iddiasını doğru kabul edip, onun üzerinde fikir serdetmiş…


Dünyamız böyle bir dünya, eskiden ağzı olan konuşur, ne dendiğini çok sonraları duyardık; şimdilerde herkesin önünde ses ve görüntü kaydeden bir cihaz, ne kadar boş konuşursa konuşsun, dedikleri, ülke sınırlarını da aşarak duyuluyor.

Sadece duyulmakla kalmıyor, üzerinde tartışılıyor da...

Konuşmak ve tartışılmak karşı çıktığım eylemler değil, yanlış anlaşılmasın… Rahatsızlık duyulduğunda hemen tepki vermek yerine, gerçeği araştırmayı ihmal etmemek gerekiyor.

Özellikle de, konuyu kolluk kuvvetlerinin ve yargının ilgi alanına taşımak makul değil.

Son tartışma konusu, İslam Peygamberi’nin eşi Hz. Ayşe’nin evlilik yaşı… Kendisini -galiba- ‘ateist’ olarak tanıtan gençten biri, bazı kaynaklarda geçen ve aktarıla aktarıla gerçekmiş muamelesi gören ‘dokuz yaş’ iddiasını doğru kabul edip, onun üzerinde fikir serdetmiş…

Bunun üzerine kopan gürültü büyük…

Sosyal medya, günlerden beri, tartışılan konuyla ve verilen tepkilerle meşgul…

Görüş açıklamak için sosyal medyayı kullananların istediği ve beklediği zaten bu: Tartışılmak… Hz. Ayşe’nin evlilik yaşı konusunu sosyal medyaya taşıyan genç meramına ulaşmış bulunuyor.

Bazı rivayetlerde dokuz yaş bilgisi bulunuyor gerçekten de. Ancak, muteber kaynaklar, dönemin başka şahsiyetleriyle mukayeseli olarak farklı bir sonuca varmış durumda.. Evlendiğinde Hz. Ayşe’nin yaşının en az 17 olduğu çeşitli kaynaklardan öğreniliyor.

Doğru bilginin ‘17 yaş veya daha büyük’ bilgisi olduğu, hem İslam’ın kadın konusundaki genel yaklaşımına, hem Hz. Peygamber’in hayat çizgisine, hem de evlilikle ilgili genel uygulamalara bakılarak anlaşılabiliyor.

Yine de, yanlış rivayete dayalı bilgi yüzünden, kızların henüz çocukluktan çıkmadıkları yaşlarda evlendirilebileceğini savunanlar ve bu tür uygulamalara mazeret olarak bunu kullananlar çıkabiliyor.

Günümüzdeki tartışma, zayıf rivayete takılan bazı çevrelerin, İslam’a ve İslam Peygamberi’ne saldırı için kullanageldikleri bir yanlış bilgiyi düzeltmeye imkan sağlıyor aslına bakılırsa.

Nitekim, konu tartışma gündemine yerleşir yerleşmez, görüşlerine itibar edilebilecek uzman kişiler, -Sabah’ta Nihat Hatipoğlu bunlardan biri- sahih kaynaklara dayalı değerlendirmelerle kamuoyunu aydınlatma çabasına girdiler. [Daha farklı rivayetler varken bazılarının makul olmaktan uzak bir rivayete neden saplandıklarını anlamış değilim.]

Konunun tartışılamaz hale evrilmesiyle birlikte tartışma farklı bir zemine kaymak üzere.

O konuda da söylenebilecekler var.

Türkiye, halkının büyük çoğunluğu Müslüman olan bir ülke. Ancak ülkemizde kendilerini Müslüman olarak tanımlamayan çeşitli dinlere mensup insanlar da yaşıyor. Araştırmalar, ‘deist’, ‘agnostik’ ve ‘ateist’ gibi daha önce pek bilinmeyen sıfatlarla kendilerini tanımlayan insanların elle tutulur sayıya ulaştığına işaret ediyor.

İnançsızlığı da bir çeşit inanç sayarsak, çeşitli inançlara sahip olanların yaşadığı bir ülkede, bu çeşitlilikteki insanların birbirlerine hoşgörüyle davranması beklenir.

Başka inançlıların İslam’a, Müslümanlara ve kutsallarına hakarete kalkışmamaları, Müslümanların da farklı inançlılara -inançsızlara da- tahkirden uzak durmaları gerekir.

Kur’an-ı Kerim’de “Onların Allah’tan başka yalvardıkları tanrılarına hakaret etmeyin ki, onlar da cahillik ederek hadlerini aşıp Allah’a hakaret etmesinler” (En’am Suresi 108) ve “Sizin dininiz size, benim dinim banadır” (Kafirun Suresi 6) denilmiyor mu?

Bu ayetleri Müslüman toplumlarında başka din sahiplerinin de bulunacağı ve Müslümanlarla eşit haklara sahip olacakları gerçeğinden başka yorumlamak mümkün mü?

Fikir özgürlüğünün sınırlarının genişliği için de, Müslüman toplumda her görüşe yer olduğunu, özgürce söylenenler arasından en güzelini akıl sahiplerinin tercih edeceklerini bildiren Kur’an ayetini (Zümer Suresi 18) hatırlatmak yeterli olur sanırım.

Söylenenler içerisinden beğenmediklerimizi ne yapacağız? Söyleyenlere hakaret etmek, temel hak ve özgürlüklerini ellerinden almaya kalkışmak bir yol mu?

Yukarıdaki ayetlere ve İslamiyet’in evrensellik iddiasına bakılırsa Müslümanlar için öyle bir yol yok.

Dinleriz ve gerçeği öğrenmenin peşine düşeriz.

Hz. Ayşe’nin evlendiğinde en az 17 yaşında olduğunu son tartışma vesilesiyle öğrendiğimiz gibi…

https://www.karar.com/yazarlar/fehmi-koru/dosdogru-tartismak-varken-1600312