Mehmet Tezkan


Ecevit’ten 46 yıl sonra Kılıçdaroğlu’ndan hodri meydan

Kılıçdaroğlu, birilerinin hazineden yani benim sizin ödediğiniz vergilerden 418 milyar dolar haksız kazanç sağladıklarını iddia ediyor.


Dün çok önemli iki gelişme oldu. Kılıçdaroğlu, 'Be gafiller, be şerefsizler, be müptezeller bu çakallar siz mi beni korkutacaksınız' diye haykırdı; hodri meydan...

Kılıçdaroğlu dün partisinin Meclis grubuna hitap ederken tarihi bir konuşma yaptı. Belli ki tehdit yağmuru altında. Neden tehdit ediliyor sorusunun yanıtı belli.

Kılıçdaroğlu, birilerinin hazineden yani benim sizin ödediğiniz vergilerden 418 milyar dolar haksız kazanç sağladıklarını iddia ediyor.

Daha sert üslupla ‘Çaldılar’ diyor. ‘Son kuruşuna kadar geri alacağım’ diyor.

418 milyar dolar az buz para değil. Bırakın tehdit edilmeyi, bırakın suikast planları yapılmasını, iki ülke arasında savaş bile çıkartacak para.

418 milyar dolar…

İktidar olmaya en yakın ittifakın lokomotifi olan lider, belki de Cumhurbaşkanı olacak kişi halka bu parayı geri alacağım ve size iade edeceğim diyor…

Öldürülmekle tehdit edilmesi normal…

Sokak çeteleri de devreye girer, mafya da devreye girer, paramiliter yapılar da…

Para büyük…

Allah göstermesin ama tetik çekmeye onlarca değil yüzlerce adam bulursunuz!

Kılıçdaroğlu’nu dinlerken 1977 yılında yaşananlar film şeridi gibi gözümün önünden geçti. Ülke 5 Haziran’da yapılacak seçime hazırlanıyordu. CHP’nin başında Ecevit vardı. 29 Mayıs günü İzmir Çiğli havaalanında suikasta uğradı. Kendi ve eşi şans eseri yara almadan kurtuldu ama CHP İzmir İl Başkanı Mehmet İsvan ağır yaralandı.

CHP liderlerinin kaderi mi ne?

Ne zaman iktidarı zorlasalar, ne zaman yelkenlerini rüzgarla doldursalar, ne zaman kitleleri harekete geçirseler derin devlet mi desem, paramiliter yapılar mı desem bilemedim…

Anında harekete geçiyor.

Ecevit gibi Kılıçdaroğlu’na da suikast girişiminde bulunuldu. Başaramadılar linç etmeye kalktılar.

1977 yılına dönersek. 3 Haziran günü Ecevit’in Taksim’de mitingi vardı. O tarihte ülke daha demokratikti, özgürlüklerin sınırı daha genişti. Taksim’de toplantı, yürüyüş, gösteri, miting yapılabiliyordu.

MİT Müsteşarı Fuat Doğu dönemin Başbakan’ı Demirel’e giderek ‘Ecevit’e suikast yapılacağı bir otelin terasından uzun namlulu silahla vurulacağı istihbaratını aldık’ bilgisini veriyor.

Demirel de Ecevit’e mektup yazarak durumu izah ediyor, miting yapmamasını öneriyor.

Dikkat….

Yasaklamıyor… Veya yasaklayamıyor… Dedim ya o günkü Türkiye’de demokrasi vardı, özgürlükler vardı. Bugünkü Türkiye gibi değildi…

Ecevit bu dinler mi? O tarihlerde devlet içinde Gladyo denen yapılanma vardı. Ecevit’i tehdit eden onlardı…

Ecevit hodri meydan dedi; Taksim meydanında kürsüye çıktı, yüz binler meydana sığmadı. On binler taksime ulaşamadı. Ben de genç bir lise öğrencisi olarak 3 Haziran gününü yaşadım…

Ecevit hodri meydan demişti…

46 yıl sonra Kılıçdaroğlu hodri meydan dedi.

‘Sizin önünüzde diz çöküp yaşamaktansa ayakta ölmeyi tercih ederim’ diye seslendi.

Daha ne desin…

(Yazıyı bir parantezle bitireyim. 5 Haziran 1977 seçimlerinde Ecevit’in CHP’si yüzde 41.4 oy alarak birinci parti oldu. O zaman yüzde 40’la iktidar olunamıyordu. Çünkü baraj yoktu. Örnek; yüzde 1.9 oranında oy alan Cumhuriyetçi Güven Partisi üç milletvekili çıkardı. O tarihte yüzde 36.9 oy alan Demirel ile Ecevit büyük koalisyonu kurabilseydi Türkiye başka bir ülke olurdu. Parantezi kapattım)