Çiğdem Toker

Emekliyi kim tahrik ediyor?

Bu ihalelerin kamu çıkarlarına uygun yapılıp yapılmadığı, şirketlerin kollanıp kollanmadığı, kamu tasarrufunun sağlanıp sağlanmadığı gibi soruların cevabını net olarak verebiliyor musunuz iktidar olarak? Veremiyorsunuz.


Çiğdem Toker


Emekliyi kim tahrik ediyor?

Bu ihalelerin kamu çıkarlarına uygun yapılıp yapılmadığı, şirketlerin kollanıp kollanmadığı, kamu tasarrufunun sağlanıp sağlanmadığı gibi soruların cevabını net olarak verebiliyor musunuz iktidar olarak? Veremiyorsunuz.


"Emekli aylığını yük görmeyin yolsuzlukları sıfırlayın" demek, bir vatandaşlık hakkıdır

Hayat pahalılığı, satın alma gücünü, artık neredeyse saat başı düşürüyor. Özellikle dar ve sabit gelirliler açısından. Bu zorluğu şiddetli hisseden emekliler üzerinden yapılan siyasal ve toplumsal tartışmalar ise her an gündemde.

Bu da doğal. Fakat son günlerde yüksek enflasyonun, yanlış politikaların sorumlusu sanki onlarmış gibi emekliye insanca bir maaş ödenmesi talebini "yük" olarak tanımlayan anlayış yeniden nüksetti.

Haberdar olmuşsunuzdur.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in emeklilere seyyanen 7 bin TL zam yapılması çağrısına ayrıntılı bir cevap verdi. (Önce bir not: Satır aralarına bakıldığında, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek yaklaşımı ve üslubunun etkileri hemen hissediliyor. )

* * *

Erdoğan, Kütahya'daki konuşmasında, emekli maaşında en düşük tutarın 10 bin TL olmasının yeterli olmadığını kabul ediyor.

Bununla birlikte, Özel'in önerdiği zammın 11 trilyon liralık bütçeye 1,4 trilyon lira yük getireceğini söyleyerek,  "Birileri emeklileri tahrik ediyor" diyor. Onların sadece "istismar ve bozgunculuk peşinde koştuklarını" söylüyor. "Ne ülke ne millet ne de emeklilerimiz onların umurlarında" diyor.

Bu ifadelerdeki net unsur bir veri: O da 2024 yılı bütçesinin 11 trilyon TL olduğu. (Birazcık daha fazla hatta. 2024 bütçe kanunu ile iktidara 11 trilyon 89 milyar TL harcama yetkisi verildi.)

 11 trilyon derken, 10 sene önceki liradan 6 sıfır atma operasyonuna hâlâ alışamamaktan kaynaklanan bir milyon/trilyon karışıklığı değil. Bu, 12 tane sıfırı olan gerçek trilyon…

Erdoğan bu sözleriyle şunu demek istiyor aslında: Ey muhalefet, emekli maaşına öyle bir zam istiyorsun ki bütçenin tamamının neredeyse onda biri. Muhtemelen istismar ve bozgunculuk nitelemesindeki kızgınlık da burada. Her ne kadar Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek'ten aşina olsak da ihtimal ki Erdoğan'ın da emekli aylığını yük olarak nitelemesi bu hesaba dayalı.

Yani nasıl olur da bütçenin onda birine karşılık gelecek bir artış istenir?

Oysa emekliyi, ekonomik koşullar açısından bu kadar muhtaç hale getiren uzaylılar değil. Haliyle ülkeyi 22 yıldır yöneten iktidarın bu hesabı "yük" kelimesine başvurmadan vermesi lazım ama öyle olmuyor. Nasıl oluyor? Misal Erdoğan da sözüne inandırıcılık katmak için  -tıpkı Şimşek'in sıklıkla yaptığı gibi- deprem harcamalarından söz ediyor.

Deprem ihaleleri nasıl yapıldı

1 trilyon liranın deprem harcamalarının finansmanına ayrıldığını vurguluyor.

Doğru, deprem harcamaları için bütçeden 1 trilyon TL ayrıldı da.

Bu tutarın çok büyük kısmının, konut ihaleleri olduğunu da buradan biz tekrar not düşelim. 6 Şubat 2023 depremlerinin hemen ardından başlatılan ve her gün ikişer üçer tane yapılan konut ihaleleri, hâlâ bitmiş değil.

Bu ihalelerin kamu çıkarlarına uygun yapılıp yapılmadığı, şirketlerin kollanıp kollanmadığı, kamu tasarrufunun sağlanıp sağlanmadığı gibi soruların cevabını net olarak verebiliyor musunuz iktidar olarak? Veremiyorsunuz. Hatta bunun sözünü bile veremiyorsunuz. Ondan sonra emekli maaşlarına "yük" diyorsunuz.

Resmi evrakta sahtecilikten mahkûm olan şirket patronlarına son on yıldır verilen onlarca tünel, havalimanı yol ihalelerinin kuruş kuruş kanuna uygun olduğunu iddia edebiliyor musunuz?

Peki tasarruf genelgesi?

Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek'in yayımladığı tasarruf genelgesine harfiyen uyulduğunu, kamu harcamalarında özenli davranıldığını, yolsuzlukları bitirdiğinizi, ahbap şirketlerin kollanmadığını topluma, halka, millete, özetle anlayışınıza göre hangisini seçerseniz seçin, yönettiğiniz, oy aldığınız yurttaşlara gönül rahatlığıyla söyleyebiliyor musunuz? Soru budur.

Ve Cumhurbaşkanı Erdoğan çok haklı. Evet ekonomi bir "hesap kitap işi". Bu tespit hareket noktası olarak çok doğru. Dolayısıyla biz de vatandaşlar olarak yolsuzluklar olmasa, kamu kaynaklarına gözünü dikmiş doymak bilmeyen azınlıklara vergilerimiz aktarılmasa, bu ekonominin emeklisine insanca aylık ödeyebileceğini bildiğimizi ifade ediyor bu hesaba uygun bir ekonomi talep ediyoruz.

Peki bu talepler bozgunculuk mu, istismar mı tahrik mi?

Hiçbiri değil. "Emekli aylığını yük görmeyin yolsuzlukları sıfırlayın" demek, bir vatandaşlık hakkıdır.

Evet basitçe böyledir. Vatandaşlık hakkı.