Murat Muratoğlu


Fakirleşeceksin!

Bu döngüyü kırmak köklü değişiklikler gerektir. Rakamları kurtarmak yetmez. Zihniyeti dönüştürmek gerekir. Aksi halde sorunu çözdüğünü sanırken yalnızca filmin başına geri sarar, aynı trajediyi başka aktörlerle yeniden ve yeniden izlersin.


Finans ile ekonomi, farklı karakterlere sahip iki kardeş gibidir. Finans, cebini doldurma derdindedir. Ekonomi ise yaşam kalitesinin peşindedir.

Finansta “Nasıl daha çok kazanırım?” sorusu öne çıkar. Ekonomi ise “Bu insanlar nasıl yaşayacak?” derdine düşer.

***

Ekonomi, “İnsanların cebinde ne kadar para var?” diye sorar. Finans, “Bu parayla ne yaparlar?” ona bakar.

Ekonomi hayata dokunur. İşsizlik, geçim sıkıntısı, yoksulluk onun alanıdır. Finans ise daha soğuktur… Tüm dünyası kazanç ve kârdır… İnsan onun için bir ayrıntıdır.

***

Bu ayrımı en net biçimde Mehmet Şimşek örneğinde görüyoruz. Adeta finansçı zihniyetin vücut bulmuş hali…

Ücret artışı gündeme geldiğinde “Bütçeye maliyeti ne olur?” diye sorar. İnsanların nasıl yaşayacağı detaydır… Ne vergilerin ağırlığı ne de insanların giderek artan geçim sıkıntısı umurundadır.

***

Farklı karakterlerine rağmen, finans ve ekonomi birbirini izler.

Finans çabuk karar verir, piyasalar anlık tepkilerle hareket eder. Ekonomi ise yavaş ama derindir, uzun vadeli etkilerle şekillenir.

Yine de damarlarında dolaşan aynı kandır; Para… Finansal piyasalardaki dalgalanmalar ekonomiyi etkiler, ekonomik koşullar da finansal piyasaları şekillendirir.

Finansal piyasalardaki dalgalanmalar ekonomiyi sarsar. Ekonomik zayıflık ise finansı savurur. İşte 19 Mart’ta olan tam olarak buydu. Operasyon kısa vadede çok büyük finansal panik yarattı. Yatırımcılar kaçmaya başladı.

Bu sert sarsıntıyı dizginlemek için iktidar sahipleri acil müdahalelere başvurdu. Büyük kayıplar sonrası yavaş yavaş duruldu. Beklemeye başladı.

***

Zira o anlık tepkinin gerisinden gelen, daha tehlikeli bir süreç vardı; Ekonomik tahribat… Yavaş fakat daha yıkıcı bir biçimde kendini gösterir. Gösterecek!

Hukukun olmadığı, kuralların kişilere göre değiştiği bir yerde kalıcı yatırım olmayacağı zihinlere işlenir. İşlenecek! Belirsizlik içten içe iş dünyasını kemirir… Kemirecek! Güvensizlik yayılır, toplumun refahı giderek erir. Eriyecek!

***

Ekonomi kötüye gittikçe bu, finansı etkiler. Finans bozulunca ekonomi daha da kötüleşir. Bir girdap gibi… Ekonomi çökünce finans da çöker. Finans çökerse, ekonomi göçer.

Bu döngüyü kırmak köklü değişiklikler gerektir. Rakamları kurtarmak yetmez. Zihniyeti dönüştürmek gerekir. Aksi halde sorunu çözdüğünü sanırken yalnızca filmin başına geri sarar, aynı trajediyi başka aktörlerle yeniden ve yeniden izlersin.

Hatırlayalım mı önceki filmi? Hani “Başkanlık sisteminde neyiniz varsa üçe katlanacak” denildiği sahneyi… Çok da uzak değil sanki…

https://www.nefes.com.tr/yazarlar/murat-muratoglu/fakirleseceksin-37155