G-XKX1J2WR62

Işıner Güngör

Famagusta Dizisine Eleştiri

Hem Türkiye’deki hem de KKTC’deki Kültür Bakanlığı yetkililerinin diziyi yayınlayacak olan Amerikan şirketinin temsilcileri ile bir toplantı düzenleyerek gerçek tarihi argümanlardan oluşan bir dosya sunmaları yararlı bir girişim olabilir.


Işıner Güngör


Famagusta Dizisine Eleştiri

Hem Türkiye’deki hem de KKTC’deki Kültür Bakanlığı yetkililerinin diziyi yayınlayacak olan Amerikan şirketinin temsilcileri ile bir toplantı düzenleyerek gerçek tarihi argümanlardan oluşan bir dosya sunmaları yararlı bir girişim olabilir.


Fransa’da 1895 yılında serüvenine başlayan sinema sektörü, siyah beyaz filmlerden üç boyutlu yapımlara varacak şekilde kendisini çok geliştirdi. Televizyon ve internette yaşanan devrim boyutundaki icatlar filmleri daha erişilebilir kıldı. İzleyiciler filmlerin olay örgüsünün ve süresinin daha uzun olmasını talep edince filmler silsilesi olan dizilerin de yayın hayatına girişi sağlanmıştır. 

Sinema sektörü insanların hayal gücüne ve düşüncelerine tercüman olarak kültürü ve toplumu şekillendirme fonksiyonu yerine getirmektedir. Toplumun dünyayı algılama biçimlerini etkileyerek kültürel eğilimlere neden olabilmektedir. Bunun yanında birçok kişinin yaygın olarak tercih ettiği eğlence araçlarından biri olarak ön plana çıkmaktadır. Mobil ağların hayatımızda yer etmesiyle çevrimiçi platformlar yoluyla filmleri bulunduğumuz yerlerde seyredebilme imkânı oluşmuştur. Artık metro, otobüs ya da bir kafede sevilen filmler ya da diziler seyredilerek zamana eğlence unsuru katılabiliyor.

Yakın tarihi aklımıza getirdiğimizde televizyondan seyrettiğimiz filmleri internetten seyretmeye başlamıştık. Son zamanlarda ise çevrimiçi film ve dizi platformları teker teker kurulmaya başlandı. Hem global hem de ulusal platformlar üyelik kanalıyla hizmetlerini izleyicilere sunmaktadır. Bu platformlar prodüksiyonu kendilerine ait yapımlar ortaya koydukları gibi muhtelif ülkelerden yapımlara da bünyelerinde yer vermektedirler.

Geçtiğimiz günlerde Rum yapımı “Famagusta (Mağusa)” isimli dizinin dünyanın en büyük çevrimiçi film ve dizi platformlarından birinde yayınlanacak olması başta Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde ve Türkiye’de büyük tepkilere sebep oldu. Kıbrıs’ta 1974 yılında yaşananları merkezine alan dizide bir anne ve babanın kaybettiği bebeklerini aramalarını konu ediniyor. Daha öncesinde Yunanistan’da bir TV kanalında yayınlanan dizinin tepki odağı olan unsurları ise Türk askerinin işgalci gibi gösterilmesi ve Kıbrıs Türk halkının uğradığı zulme değinmemesidir. Kesin bir dille ifade edileceği üzere, bizimle ilgili tarihin çarpıtılarak verilmesi asla kabul edilebilecek bir davranış değildir.

Zaman zaman devletlerin kendi tarihini yazdıklarına ve gerçekleri yanlış lanse ettiklerine şahit olabilmekteyiz. Burada asıl şaşırtıcı durum ise dünya genelinde 270 milyondan fazla abonesi olan ve yıllık geliri 9 milyar dolara yakın dev ölçekteki bir çevrimiçi platform şirketinin yanıltıcı iddiada bulunan böyle bir yapıma itibar etmesidir. Şirketin yayın kurulunun gerçekleri araştırmadan vermiş olduğu gösterim kararı onların profesyonelliklerine de gölge düşürmektedir. 

Hem Türkiye’deki hem de KKTC’deki Kültür Bakanlığı yetkililerinin diziyi yayınlayacak olan Amerikan şirketinin temsilcileri ile bir toplantı düzenleyerek gerçek tarihi argümanlardan oluşan bir dosya sunmaları yararlı bir girişim olabilir. Ada’daki Kıbrıs Türkü’nün uğradığı baskı ve zulüm ayrıntılı bir şekilde dosyada yer verilmelidir. Türk halkının barış sever bir millet olduğu hakikati paylaşılmalıdır. Şunu net belirtmek gerekir ki Kıbrıslı Türklerin geçmişte Rumlar sebebiyle yaşadığı acısını ve hüznünü dinleyecek hiçbir yüreğin kayıtsız kalması mümkün olamaz.  

 

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.