Oğuzhan Müezzino

GEÇMİŞİ KARANLIK

Misafir hizmetleri çalışanlarına para kesintileri için kanuni haklarını anlatmam ise yaşadıkları krize yenilerini ekledi. Çalışanlarla ilgili yazmaya başladığım insan hikayeleri ise vicdanları sızlattı.


Oğuzhan Müezzino


GEÇMİŞİ KARANLIK

Misafir hizmetleri çalışanlarına para kesintileri için kanuni haklarını anlatmam ise yaşadıkları krize yenilerini ekledi. Çalışanlarla ilgili yazmaya başladığım insan hikayeleri ise vicdanları sızlattı.


İstinye Liv Hospital Bahçeşehir Hastanesi’nde yönetici krizleri sürüyor. Bugüne kadar çalışanlara yapılan kötü muameleler, kasa açıkları adı altında evlere gönderilen icralar ya da kesilen maaşlar derken bu hastanenin misafir hizmetleri müdürü Başak Hanım ve müdür yardımcısı Anıl Yarar’ın personellere yaptıkları mobingler günlerdir hastane içinde gündemi belirledi. 

Hastanede çalışanların son bir haftada konuştukları tek şey “yazıyı okudunuz mu?”sorusunu tartışmak oldu.
Hastane içerisinde misafir hizmetleri yönetiminin başlattığı MUHBİR KİM avı sürek avına döndü. Hastasına hemşire vermeyenleri işten atamayan yönetim katı bana bilgi verdikleri şüphesiyle deneyimli elemanlarını kaybetmekten korkmadı. 

Kendi içerisinde yapılan ve istenmeyen hastaya yapılan mobingleri gözardı edenler disiplin kurullarını toplamaya başladı. 

Hatta bu yaşanılanlardan sonra misafir hizmetleri müdürü Başak hanıma 8’nci katta oda verildi.

Misafir hizmetleri çalışanlarına para kesintileri için kanuni haklarını anlatmam ise yaşadıkları krize yenilerini ekledi. Çalışanlarla ilgili yazmaya başladığım insan hikayeleri ise vicdanları sızlattı.

Günlerdir yazacağımı söylediğim gelir takip şefi Büşra Güngör ise beni tanıyanların çevresinde yüksek seslerle “ben ona yanlış haber yaptırayım da görsün” naralarını atmaya başladı. 3 yıl önce hastanenin fizik tedavi bölümünde yaşanılan krizi fırsata çevirip bir arkadaşının işten atılmasını sağlayan Büşra Güngör, müdürüne iftira ve yalanlarla muhbirlik yaparak bugünkü makamına kadar geldi. Emri vaki konuşmaları, kendisini vazgeçilmez sanması, dediği her şeyin kanun olduğunu düşünmesinin arkasındaki güç ise müdürü Başak Hanım ve onun yardımcısı Anıl Yarar. 
Hastalara ait olan borçları hukuksuz bir şekilde çalışanlarından kesmeyi kendisine şiar eden Büşra Güngör, aslında geliri takip etmiyor, çalışanlara mobing yaparak üst makamlara gelmeyi hedefliyor. 

Molalarını hastane yangındaki WOW kafede yapmayı seven Büşra Güngör, kendisine bağlı çalışanların verdikleri bilgileri müdürlerine taşıyarak, sevimli görünmeye çalışıyor. Korku filmlerinde görülen zebanilerin yaptıklarını kendi çalışanları üzerinde denemeye çalışan Büşra Güngör’ün, Arzu ismindeki arkadaşına attığı iftira ise herkesin dilinde. Bir poliklinik vezneliğinden gelir takip şefliğine hızla yükselen Büşra Güngör’ün hastanedeki şimdiki rakibi ise bir üstü yani Başak hanımın yardımcısı Anıl Yarar. Daha sonraki hedefi ise misafir hizmetleri müdürlüğü olacaktır. 

Yalanla, iftirayla kendisine bir alan açmayı başaran gelir takip müdürüne benim son sözüm şu, “bana haber gelmesi için çabalama. Ben teyit etmediğim hiçbir bilgiyi yayınlamam. İftiradan da hep uzak durmuşumdur. Beni mobing yaptığın personellere hiç benzetme. Benim gazeteciliğim iyidir. Sende bana yalan haber yaptıracak bir zeka yok.