Arslan Bulut

Tarih: 22.01.2025 14:27

İktidar, “yaratıcı kaos” uyguluyor!

Facebook Twitter Linked-in

İktidar, Ümit Özdağ’ın gözaltına alınmasının sonuçlarını hesaplamamış olamaz. Daha şimdiden AKP-MHP ve DEM Parti dışında, neredeyse bütün siyasi partiler ve milliyetçi düşünceleriyle tanınan kişiler, Ümit Özdağ’a destek verdi. CHP ve İYİ Parti Genel Başkanları da Çağlayan Adliyesi’ne gitti.

Peki iktidar, Ümit Özdağ’ı halkın gözünde siyaseten daha da büyüteceğini bile bile neden böyle bir uygulamaya girişti?

Zafer Partisi sözcüsü Azmi Karamahmutoğlu, “Toplumsal muhalefet sindirilmeye çalışılıyor. Bu cenderenin içinden ancak toplumsal dayanışma ile çıkabiliriz” dedikten sonra, İstanbul Emniyet Müdürlüğü önünde toplanan kalabalığın kışkırtılmak istenebileceğini söyledi. Karamahmutoğlu, sürecin nasıl işleyeceği belli olunca da kalabalığın ertesi gün Çağlayan Adliyesi önünde yeniden buluşması için dağılacağını bildirdi. Kışkırtma olmadı. Bu açıklamadan sonra herkes evine gitti.

Ertesi gün aynı kalabalık, Çağlayan Adliyesi önünde buluştu. Bu yazıyı yazdığım saatte, Ümit Özdağ, Adliye’de ifade veriyordu.

***

İktidar, emeklileri açlığa mahkûm eden kararlardan sonra siyasi baskıyı daha da artırdı. Bir taraftan “Abdullah Öcalan gelsin, Meclis’te konuşsun” denilirken diğer taraftan Ümit Özdağ’ın gözaltına alınması, normal şartlarda iktidarın aleyhine sonuçlar verir... Öyleyse, bu adımdan sonrası da planlanmış olmalı...

Okurlarımızdan Hasan Ildız’ın tam da bu konuyla ilgili bir analizi var:

“Son zamanlardaki bütün hukuk dışı uygulamaların sebebi var. Bir kaos oluşsun istiyorlar ve bunu gerekçe göstererek olağanüstü hal ilan edip, demokrasiyi tamamen rafa kaldırmak istiyorlar. Arkalarındaki kitle desteğinin bittiğini görüyorlar, rejimi seçimle değiştiremeyeceklerini de görüyorlar. Son çare olarak DEM'i ikna edebilirlerse, anayasayı değiştirerek cumhuriyete son verecekler. Eğer bu olmazsa, 2028 e kadar kaos çıkarılıp, seçimler ve anayasal düzen ortadan kaldırılacak...”

***

Daha dün, 15 Temmuz kalkışması, iktidar tarafından “Allah’ın büyük bir lütfu” olarak değerlendirilip Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi denilen tek adam rejimini getirmek için kullanılmadı mı?

Bu itibarla, bundan sonra, her türlü ihtimali göz önüne almak gerekir.

Konuyu, 2 Şubat 2016 tarihinde de şöyle ele almıştım:

“Hiçbir millet, kendi egemenliğine son verecek bir değişikliğe izin vermez! Fakat ABD'nin Orta Doğu'da uyguladığı ‘yaratıcı kaos’ teorisini, AKP de Türkiye'de uyguluyor. Devlet sistemini tamamen bozdular. Yargıyı, polisi, medyayı ve iş dünyasını perişan ettikleri gibi orduya da kumpas kurdular! Sorumluluğu cemaatin sırtına atıyorlar ama herkes düğmeye basanın kim olduğunu biliyor!”

Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Anayasa Mahkemesi kararını tanımadığı gibi üyeleri hakkında da suç duyurusuna bulunduğunda da 10 Kasım 2023 tarihinde, “Hukuk sisteminde kaos yaratmanın bir hedefi var! O da büyük ihtimalle Anayasa işlemiyor gerekçesiyle Yeni Anayasa dayatmasında bulunmak olabilir. Halk, iktidarın veya muhalefetin, Yeni Anayasa söylemlerini bugüne kadar umursamadı... Çünkü Yeni Anayasa yapmanın, mevcut devleti yıkıp yeni bir devlet kurmak ve Türk topraklarında Türk egemenliğine son vermek demek olduğunu çoğunluk bilmiyor. Bir kaos yaratarak ‘Yeni Anayasa’yı gündeme almak istiyor olabilirler.” uyarısında bulunmuştum.

Anayasa Mahkemesi’ne dokunamadılar ama halen Anayasa yokmuş gibi davranıyorlar...

***

Jeostrateji uzmanı Nejat Eslen ise 2023 sonunda, "İç içe üç çember düşünün. Küresel kaos, bölgesel kaos ve ülkede kaos eş zamanlı olarak yaşanıyor. Bu durumda Atatürk’ün işaret ettiği iç cephe önem kazanıyor. İç cepheyi yeniden güçlü kılmak ne AKP’nin ne de CHP’nin yapabileceği bir şey. Çünkü iç cephenin zayıflamasına bu iki partinin zaafları sebep oluyor... Bu sebeple Atatürk politikalarına dönmekten başka çare yok..." demişti...

Akılla hareket etmek gerekiyor: öfke de lâzım ama tuzağa düşülmemeli...

Kartalkaya’da bir otelde, “yangın merdivenlerinin hiç kullanılamaması” sonucunda, 66 kişinin hayatını kaybettiği facia da ülkede hukuk düzeninin doğru işlemediğini gösteriyor.

Tıpkı Soma’da, Bartın’da olduğu gibi hukukun askıya alınmasından kaynaklanan vahim olayların, “işin fıtratı” veya “kader” olarak görüldüğü her yerde kaos olur, facia olur...

https://www.yenicaggazetesi.com.tr/iktidar-yaratici-kaos-uyguluyor-879932h.htm


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —
G-DT9JLG88B3