Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından, Merkez Bankası yönetimi bankaların tepe kadrosunu acilen toplantıya çağırdı.
Geçen hafta bankacılık hisseleri borsada yüzde 25 değer kaybetti. Yani bankaların dörtte biri “puf” oldu, gitti. Büyük ihtimalle toplanıp “şemsiye ne kadar daha açılır?” sorusuna cevap aradılar sanki…
***
Oysa daha bir gün önce Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, banka yöneticileriyle iftarda buluşmuştu. Klasik… Halı saha maçındaki “Allah’ını seven defansa gelsin” çağrılarının ekonomi versiyonu bunlar.
Yine de en azından birilerinin olağanüstü bir durum olduğunu kabul etmesi sevindirici. Önceki dönemlerde olduğu gibi kafayı kuma gömebilirlerdi.
***
Merkez Bankası, sadece döviz kuru yukarı gitmesin diye üç gün içinde 26 milyar dolar sattı. Bu, iki yıllık çabanın çöpe atılmasıydı…
Bankacılara soracağına “benim alanım ekonomi” diyen biri var ülke yönetiminde… Niye ona sormuyorlar acaba?
***
Ekonomi çok fena sıkışmış durumda... Bu hızla döviz satmaya devam ederlerse döviz rezervleri, ağustos sıcağında asfalta yapışmış dondurmanın akıbeti bekliyor adeta…
Öte yandan faiz artırarak güveni toparlamaya kalksalar bu kez de özel sektör iyice zora girecek. Peki o zaman nedir seçenek? Pek yok!
Döviz alımını engellemek için kurda alış-satış makasını iyice açarlar. Vatandaşların nakit döviz çekim talebini mümkün mertebe ötelerler… TL arzını kısmak için mevduat faizini şişirirler.
Başka? Kurumsal yatırımcılara döviz işlemlerine özel izin ve raporlama yükümlülüğü gelebilir, işlem saatleri kısaltılabilir.
“Yahu nereden çıkarıyorsun bunları?” derseniz, daha önce yapılanları sayıyorum.
***
Göreve geldiklerinde Merkez Bankası yöneticileri, işlerinin ne kadar zor olduğunu, “Fonlama maliyeti ile mevduat faizi bağlantısı kopmuş…”, “Politika faizi ile enflasyon bağlantısı kopmuş…”, “Faiz ile kur bağlantısı kopmuş...” diyerek anlatmaya çalışmışlardı.
Bu sefer kopan “hukuk linki”, “adalet linki” ve “demokrasi linki” olduğundan sorun parasal değil yapısal… Haliyle ekonominin daha kötüye gideceğini bilmek için hobi olarak ilgilensen yeter.
***
Oysa ne güzel anlatıyorlardı… Türkiye’yi ayağa kaldıracak stratejiler, şahlanacak büyüme hikâyeleri… Cazibe merkezi olacağımızı, para yağacağını, ihracatın patlayacağını, enflasyon canavarını nasıl boğacağımızı…
Bu artık kaçıncı? Her defasında ne yaptı ne etti güvenenlerin hepsini zarar ettirmeyi başardı. İşlerin eskiye dönmeyeceği aşikar... Cin şişeden çıktı. Bir cami avlusunda mendil açmadığımız kalmıştı. İşin sonu orası!
https://www.nefes.com.tr/yazarlar/murat-muratoglu/imamogluna-kelepce-ekonomi-cokuste-23593
