Sanat, insanlara esin kaynağı olur, fikirleri şekillendirir ve kişinin kendisini tanımlamasında rol oynar. Topluma yeni ufuklar açarak dünyayı anlamlandırmaya katkısı vardır. Sanatsız bir toplumda yaşam solgunlaşır ve durağanlaşır. Bireylerin iç dünyasındaki hislerin ve dış dünyadaki gerçekliğin bir yansıması olarak karşımıza çıkmaktadır. Yer ve zaman kavramından bağımsız bir şekilde insanları çevrelemektedir.
Tarih öncesi devirlerdeki mağara duvarlarına yapılan çizimlerden günümüzdeki modern sanat anlayışına kadar geçen sürede estetik değerler kademeli şekilde gelişme göstermiştir. Hatta farklı sanat anlayışlarının harmanlanmasıyla disiplinler arası sanata özgü eserler de ortaya çıkmıştır.
Sanat eserleri, kentleşme olgusunun gelişmesiyle sergi salonları ve sanat galerilerinin sınırlarından taşarak kentin objesi haline gelmeye başlamıştır. Semboller ve imgeler vasıtasıyla topluluğun ruhunu yansıtan sanat, halkın günlük hayatından izler taşımaktadır.
Şehirlerin süslenmesini konu alan kentsel sanat; duvar resmi, enstalasyon, binaların led ışıklandırması, renkli yüzey yazısı, iplik dizaynı gibi sanatsal uygulamaları kapsamaktadır. Kısaca şehrin sokaklarında sergilenen her türlü sanatla ilgilenmektedir. Almanya’dan Türkiye’ye, Kolombiya’dan Ukrayna’ya kadar hemen hemen tüm ülkelerde bu sanat türüne rastlanmaktadır.
Kentsel sanat, şehir sakinlerine ilham verir ve onlarla yerleşim yeri arasında duygusal bağ kurmayı amaçlar. Popüler kültürün etkisinin gözlemlendiği bu sanat türünde ürünler genellikle ücretsiz şekilde sergilenmektedir. Her ne kadar açık hava alanlarını bir sanat galerisine dönüştürse de iç mekân ölçeğinde de eserler verebilmektedir. Bunlar fuar ve galeri gibi kapalı alanlarda sanatseverlere sunulabilmektedir.
Kentsel ortamlarda görülen bu sanat türü, dünyada şehirlerin peyzajına dinamik unsurlar eklemesinin yanı sıra suç ile anılan bölgelerin huzurlu yerlere dönüşmesinde rolünün bulunduğuna ilişkin örnekler de söz konusudur. 1980’li yıllardan 2002 yılına kadar mafya lideri Pablo Escobar’ın ve diğer mafyatik grupların kontrolünde olan Kolombiya’nın Medellin şehrindeki Comuna 13 mahallesi, geçmişine sünger çekerek kentsel sanatın olumlu katkısıyla turistlerin rağbet ettiği rengarenk bir yöre hâlini almıştır.
Kentsel sanatın olumlu özelliklerinden bazılarını şöyle sıralamak mümkündür. Topluluk duygusunu teşvik ederek şehre aidiyet oluşturur. Kentin köhne kalmış yerlerinin restore edilmesiyle ya da yeni inşa projeleriyle turizm akışı meydana getirir. Şehrin buluşma noktası özelliğine bürünür. Kültürel çeşitliliği ve hassasiyetleri yansıtır. Kamusal alanda sanatın varlığı suçu caydırdığına ve kişilerin hayatındaki boşlukları yararlı uğraşlarla doldurduğuna ilişkin çalışmalar vardır.
Tüm bu olumlu etkenleri göz önünde bulundurarak yerel yönetimler, hükûmetler ve sivil toplum kuruluşları iş birliğinde uygulanacak kentsel sanat projeleri; şehirlerin ve ülkelerin turizm potansiyellerini ve sosyal hayat kalitesini yükselteceği öngörülebilir.
Kamu harcamalarında ekonomik etkinliğin sağlanması dikkat edilmesi gereken hususların başında geldiğini gözden kaçırmadan, kamu sektörü muhtemel kentsel sanat harcamalarını mali kaynakların yerinde, verimli ve etkin kullanılması prensiplerine riayet ederek yapması refah kaybının yaşanmaması için önemlidir.