G-XKX1J2WR62

Işıner Güngör

Kıbrıs Zaferi’nin 50. Yılı

Müşterek cumhuriyet yönetimi Rumların Enosis planı yüzünden akamete uğramıştır. Rum tarafı Ada’dan Türk halkının çıkarılması için her türlü insan haklarına aykırı baskıyı uygulamış, hatta birçok vatandaşımızı şehit etmiştir.


Işıner Güngör


Kıbrıs Zaferi’nin 50. Yılı

Müşterek cumhuriyet yönetimi Rumların Enosis planı yüzünden akamete uğramıştır. Rum tarafı Ada’dan Türk halkının çıkarılması için her türlü insan haklarına aykırı baskıyı uygulamış, hatta birçok vatandaşımızı şehit etmiştir.


Kıbrıs adası yüzyıllardır devletler için stratejik konumu gereği önemli olmuştur. Akdeniz’de ticaret yollarının kesişme noktasında yer almaktadır. Son yıllarda tespit edilen enerji kaynaklarıyla kendinden söz ettiren Ada, güncel gelişmeler ışığında siyasi, ekonomik ve askerî boyutunu pekiştirmektedir.

Türk halkı Kıbrıs’a 1571 yılından sonra yerleşmeye başlamıştır. 93 Harbi olarak bilinen 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşları sırasında Ada’nın idaresi belli koşullar altında İngiltere’ye bırakılmıştı. 1571 yılından günümüze kadar Türk halkı Kıbrıs’ta yaşamını sürdürmüştür. 

İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra büyük devletlerin birçok bölgede güçlerinin azaldığına tanık olunmuştur. O zamanki süreçte İngiltere’nin de Ada’yı yönetmesi zorlaşmıştı. Hem Türk hem de Rum tarafı Ada’daki varlığını her fırsatta ortaya koymaya çalışmıştır. 1960 yılında imzalanan Antlaşma ile Türk ve Rum halkının birlikte yaşadığı müşterek yönetim anlayışla Kıbrıs Cumhuriyeti kurulmuştur. Buna ek olarak, Türkiye garantörlük elde etmiştir. Garantörlük hakkı ilerleyen aşamada vatandaşlarımızın haklarını korumaya vesile olmuştur. 

Müşterek cumhuriyet yönetimi Rumların Enosis planı yüzünden akamete uğramıştır. Rum tarafı Ada’dan Türk halkının çıkarılması için her türlü insan haklarına aykırı baskıyı uygulamış, hatta birçok vatandaşımızı şehit etmiştir. 

Amerikan Başkanı Kennedy’in suikast sonucu ölümü, ABD’de iç siyaseti dış politikaya göre daha baskın yapmıştır. Bunun yanında, o tarihlerde Türkiye’de siyasi çekişmeler de bulunmaktaydı. ABD ve Türkiye’nin yaşadığı siyasi çalkantı durumundan medet uman Rumlar, Ada genelindeki saldırılarını artırmışlardır. Birçok masum insana zarar vermişler ve onları korkutarak kaçırmayı istemişlerdir. Kısaca, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde şu an ki refaha ve demokrasiye çiçekli yollardan geçilerek gelinmemiştir. Birçok acı ve yürek burkan hikâye tarihi kayıtlarda mevcuttur.

Ada’da tüm bu yaşananlar dünyanın da dikkatini çekmiştir. NATO ve Birleşmiş Milletler tansiyonu düşürmeye yönelik çabalar da bulunmuştur. ABD, NATO’nun zarar görmemesi ve bölgesel çıkarlarının yarım kalmaması için Türkiye ve Yunanistan arasındaki gerilimi olabildiğince azaltmıştır. Uluslararası kurumlar ve büyük devletlerin yapıcı hamlelerine rağmen Rum tarafının saldırıları artarak devam etmiştir.

Diplomatik çabaların yetersiz kalması, Kıbrıslı Türklerin kendini savunamayacak duruma gelmesi sonucunda Ada’ya barışın götürülmesi amacıyla 20 Temmuz 1974’te Mutlu Barış Harekâtı başlatılmıştır. Türkiye’den gönderilen askerler ve orada bulunan yerel mücahitlerle Barış Harekâtı zaferle sonuçlanmıştır. Sonrasında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kuruluşunun temelleri atılmıştır. Kısaca, zafer Ada’da Türk halkının ebedi varlığını tasdik etmiştir. 

Bu yıl Kıbrıs Zaferi’nin 50. yılını kutlayacağız. KKTC’de ve Türkiye’de coşku dolu atmosfer bizleri bekliyor olacak. Geçmişte yaşanan tüm zorluklara rağmen Akdeniz’de dünyanın sayılı turizm ve eğitim adalarından birine dönüşen Kuzey Kıbrıs, her geçen gün kendini dünya siyaset arenasında ispatlamaktadır. Birleşmiş Milletler’de şu an için tanınan bir devlet olmamasına rağmen üye birçok devlete nazaran hayat standardı yüksektir. Kıbrıs’ta büyüklerimizin yaşadığı acıları unutmadan, Ada’da birlik ve dayanışma ruhunu kaybetmeden geleceği planlamaya devam etmeliyiz. 

 

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.