802-508-7352

Murat Muratoğlu


Konutta 2.2 milyar dolarlık kaçış!

Öyle görünüyor ki bu hikaye önümüzdeki dönemde de hız kesmeyecek. Ülke içindeki yüksek fiyatlar ne kadar artarsa, yurt dışına kayan yatırım hacmi de o kadar büyüyecek. Türkiye’de ev almak artık bir “lüks” değil, bir mitoloji… Emekliye, işçiye, gençlere hele büyük şehirlerde konut satın almak hayalden de öte, rüya gibi…


Türkiye’deki konut sektörü, özellikle son yıllarda gerçekçi olmayan seviyelerde pahalanırken, bu durum bir bakıma yurt dışındaki fırsatları da görünür hale getirdi.

2024’te Türkiye’den, yurtdışı gayrimenkule tam 2.2 milyar dolar yatırım yapıldı. Rekor kırıldı. Resmi rakam bu açıklananı… Gizlisi saklısıyla rakam daha da arttı!

***

Türkiye’den yurt dışına giden bu yüksek hacimli yatırım, aynı zamanda bir güven sorunu işareti… Ekonomideki zayıf güven ortamı, faiz politikasındaki tutarsızlık ve kur istikrarsızlığı, yatırımcıyı bu adımı atmaya zorladı.

Yurdum insanının hem de nispeten yüksek faiz ortamında dövizini yurt dışına çıkarması, döviz rezervine katkı yapacak, içeride iş gücü ve sektör canlanması sağlayacak paranın başka ülkelere yönelmesi demek.

***

Öyle görünüyor ki bu hikaye önümüzdeki dönemde de hız kesmeyecek. Ülke içindeki yüksek fiyatlar ne kadar artarsa, yurt dışına kayan yatırım hacmi de o kadar büyüyecek.

Türkiye’de ev almak artık bir “lüks” değil, bir mitoloji… Emekliye, işçiye, gençlere hele büyük şehirlerde konut satın almak hayalden de öte, rüya gibi…

***

Sahi fiyatlar nasıl böyle kendini kaybetti de insanlar mutluluğu dışarıda aramaya başladılar? Kötü yönetim fiyatları ateşledi.

Kendini “ben ekonomistim” diye tanıtan her şahsa inanmayın dedik ama belli ki anlatamadık halka…

Hükümetin “Faiz kötüdür!” fetişiyle TL’yi döviz karşısında Sünger Bob’a çevirmesi, insanları “Parayı ne yapsam?” paniğine soktu.

Döviz, altın, konut, arsa, araba… Ne varsa… Talep artınca fiyatlar koptu… Yetmedi, üzerine enflasyon coştu. O da fiyatların üzerine konuldu.

***

Kimlikleri belirsiz, sayıları bilinmez on milyon civarında mülteci geldi. Sokakta kalacak değiller ya… Üç-beş aile bir araya gelip başladılar evleri kiralamaya…

Artan fiyatlarla ev sahiplerinin yüzünde güller açtı. Konut piyasasında “aşırı talep” balonu daha da şişti.

Her yabancının gayrimenkul alımına vatandaşlık, pasaport, kimlik, neredeyse bir de “hoş geldin” kahvesi verildi. Dünyada bu kadar bonkör ülke görülmedi! Fiyatlar bir tur daha uçtu tabii…

***

Eğer göçmenleri geri göndermeyi başarabilseydik, hiç ekstra çaba göstermeden Türkiye zenginleşirdi kendi kendine… Koskoca Amerika bile yollama derdinde…

Ama gelin görün ki, Suriyeliler kardeşimiz, Afganlar evladımız, Pakistanlılar hısım, geri kalanlar da akrabamız... Şimdi de Filistinli dostlarımız… Galiba sadece biz bu topraklarda üvey evladız…

***

İşin enteresan tarafı 2024 yılında her türlü teşvik ve desteğe, vatandaşlık ve pasaport vaadine rağmen yabancıların gayrimenkul yatırımlarında yüzde 41.9 oranında düşüş yaşandı.

Sizce neden bu kadar azaldı? Resmen ülkenin adı çıktı. Kendisini tebrik etmek gerek. Acaba bunu nasıl başardı?

https://www.nefes.com.tr/yazarlar/murat-muratoglu/konutta-22-milyar-dolarlik-kacis-13647