İBB Başkanı ve CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’na operasyonun başlamasından beri Merkez Bankası 40 milyar dolar yaktı.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek bu durumu izah ederken “Rezervler iç ve dış şoklara karşı bir tampondur. Rezervler kullanılmak üzere biriktirilir” açıklamasında bulundu.
Evet, doğru… Rezervler bir güvencedir ve şoklar için kullanılır.
Ama önce şu ayrıntıyı verelim: Mehmet Şimşek son göreve gelişinde ‘şeffaflık’ sözü vermişti. Anlaşılıyor ki, şeffaflık işi bitmiş… Merkez arka kapıdan dolar satışlarına Berat Albayrak ve Nureddin Nebati dönemlerindeki gibi devam ediliyor.
Gelelim ikinci şıkka: Merkez Bankası ne gibi bir maliyetle o rezervleri biriktirdi? Yani burada bir “fayda & maliyet” analizi gerekiyor.
Ya da bir başka açıdan soralım: Mehmet Şimşek onca dövizi iktidar en büyük rakibini hapse atsın diye mi biriktirdi? O dövizi biriktirmek için verilen TL faizi ve toplam maliyet ne oldu? Koca ülke olarak, 86 milyon Türk Halkı bu maliyeti ne diye ödedi?
Ve sonuç: Rezervler ne için harcandı? Yani Mehmet Şimşek rezervler kullanılmak üzere biriktirildi diyor ama rezervleri hangi şokta kullanıyoruz?
Diyelim ki bir aile idare ediyorsunuz ve aile içinde kaynakları boş heveslere kullanmak isteyenler oluyor. Buna müsaade eder misiniz?
Acaba bizler Mehmet Şimşek’ten kaynakları boş yere harcaması konusunda cevap bekleyemez miyiz? Sizler bu topluma kaynakları hangi amaçla kullandığınızı açıklamak zorunda değil misiniz?
Burada diyecekler ki “Merkez müdahale etmeseydi kurlar şok şekilde yükselir ve ekonomi zarar görür”. Haklısınız.
İyi ama o vakit ülkeyi kendi iktidarları uğruna bu duruma getirenler de gerçeklerle yüzleşmiş olurdu. Gerçekleri örtmek için ülkenin 40 milyar doları yaktık; bu mu doğru olan?
Eğer ülkesini milletini çok seven ve önemseyen bir yönetici tavrı olsaydı çıkıp “Bu ülke kaynaklarını, bu aziz milletin birikimlerini bir koltuk uğruna harcatmam” demesi gerekmez miydi?
BÜTÇE NE OLACAK?
Hazine nakit gerçekleşmelerine göre bu yılın ilk üç ayında 3 trilyon 334 milyar lira gider gerçekleşti. Geçen yılın ilk üç ayında 2 trilyon 275 milyar lira olan bütçe giderleri yüzde 46,6 artış gösterdi.
Gelirler tarafında ise yüzde 42,3 artışla 2 trilyon 423 milyar lira sağlanmış oldu. Böylece bütçe nakit açığı 346 milyar liradan 484 milyar liraya yükseldi.
Bütçe dengesi mevcut durumda benzer seviyelerde artış gösteriyor. Yani yüzde 40-45 aralığında gelirler ve giderler değişirken bütçe açığı da aynı oranlarda artmış.
Lakin burada sorun gerçekleşen değil, gerçekleşecek olanda…
Piyasadan ciddi nakit çıktı ve halk dili ile piyasada para kalmadı. Yakın dönemde bu durgunluğun yansımaları olacak. Gelirlerde azalma ama giderler de artış gibi…
Acaba bu durumda Mehmet Şimşek kontrolü nasıl sağlayacak? Döviz piyasasında elinde rezerv vardı ve kontrolü sağladı… Bu sefer bütçe için belirli bir enflasyona izin mi verilecek?
Hakan Kara faiz artırımının daha kötü sonuçlar oluşturacağını yazdı. Lakin piyasada zaten tahvil faizleri yüzde 50 MB faizinin bile üzerine çıkmış durumda.
Bakalım piyasa dengesini nasıl kuracak?
https://www.karar.com/yazarlar/ibrahim-kahveci/mehmetten-ekrem-icin-40-milyar-dolar-1603490
