Yavuz Gezer


Mesele

Lozan'ın 100’üncü Yılı yalanıyla bir şey elde edemeyeceğini görenler, Sevr'i hortlatacak yeni bir oyun sahnelemeye ve rol alanlar da kendilerince haklı gerekçeler ileri sürmeye başladılar!!!


"Mesele Türk'ün; taa 17. yy sonundan itibaren önce "Şark Meselesi Projesi" ile Avrupa'dan sonra da 20 yy başından itibaren de "Sevr" ile Anadolu'dan tamamen sökülüp atılarak yok edilmesiydi Şark Meselesi büyük oranda tamamlanıyorken ve tam da ikinci aşamaya (Sevr) geçilirken evdeki hesap çarşıya uymadı!

Mustafa Kemal Atatürk diye istisnai bir komutan meydana çıktı, bütün planları alt üst edip koca Osmanlı İmparatorluğu'nun (dolayısıyla Türklüğün) kendi eliyle boynuna geçirdiği idam fermanı olan Sevr Antlaşmasını yırtıp Türk milletinin ayakları altına fırlatıp çiğneterek batının projelerini dünya tarihinin çöp sepetine atmış bulundu. Bu durum bugün halen hazmedilmiş değildir.

Ne yazık ki günümüz konjonktüründe, onlar dışarıdan biz içeriden hep birlikte yarım kalan tabutumuzu hazırlamak için el ele vermişiz gibi, değil mi?"B.Aktı

Ha bu arada tabuta çakılacak onikinci çivi için Kayadurmuş abimin çok önemli sözü var." çivinin boyutu ve çakılacağı yerle ilgili...

Hani derler ya "müflis tüccar eski defterleri karıştırır." diye.

Lozan'ın 100’üncü Yılı yalanıyla bir şey elde edemeyeceğini görenler, Sevr'i hortlatacak yeni bir oyun sahnelemeye ve rol alanlar da kendilerince haklı gerekçeler ileri sürmeye başladılar!!!

" Demokrasi ve Kürtler- Kürtler ve demokrasi"

" Türkiye Cumhuriyeti'nin garantisi biziz !"diyenler

Bunlar konuşulurken;  ben bugün size Rahman Ergenekon ve Cengiz Özakıncı'nın birlikte sundukları "Tarihin Bilinmeyen Yüzü "programından bir kesit aktarmak istiyorum. Şöyle ki;

Size 100 yılın buluşunu anlatacağım diye başlıyor sözlerine Rahman Ergenekon ve devam ediyor. Bu satırlar bittiğinde nasıl! böyle bir bilgi 100 yıl gizli kalabilir diye düşünmekten kendinizi alamayacaksınız.

Zira bu öyle bir buluş ki Atatürk Türkiye'sine yönelik Lozan üzerinden yürütülen tüm propagandaların, tüm iftiraların boşuna ve belgelere dayalı çürütülerek tarihin çöp sepetine atıldığına tanık olacaksınız.

Önce Lozan karşıtlarının iddialarını hatırlayalım;

İngiltere Türkiye'ye hilafeti kaldırması ve laik bir Türkiye kurması için baskı yaptı. Türkiye bunu kabul edince Lozan'ı İngiltere imzaladı ve işgale son verdi.

Bakalım öyle mi?

Elimizdeki kitap Lozan görüşmelerini kayda alan sekreterya tarafından (bu günkü gibi kayıtsız görüşmeler değil) Fransızca olarak basılmış, kamuoyuna dağıtılmamış ve sadece Lozan görüşmelerine katılmış delegelerine verilmişti. Bu yüzden de kapağın sol üst tarafında "SECRET" yani "GİZLİ" damgası vardı. İşte bu kitabın peşine düşen Cengiz Özakıncı, önce oldukça yıpranmış bir baskısını Beyazıt Devlet Kütüphanesi'nde buldu. Ama sayfaların fotokopisini bile çekmek imkânsızdı. Nihayet temiz bir baskısını İstanbul Atatürk kitaplığında buldu. Maceralı bir biçimde kütüphanenin dışına çıkarmayı başardı.

[SECRET "RECUEIL DES ACTES LA CONFERENCE DU PROCHE- ORIENT (1922-1923 ) PROTOKOLESDES SEANCES PLENIERS ET PROCES- VERBAUXS ET RAPPORTS DE LA PREMIERE COMMISSION PARIS

IMPRIMERE NATIONAL] 

Profesyonel bir aygıtla PDF olarak dağıttı. Lozan tutanaklarının Osmanlıcasıyla ve Şha Meray'ın sekiz ciltlik tutanaklar çevirisiyle karşılaştırdı ve tümüyle örtüştüğünü gördü.

 Lozan'a giden Türk delegelerce ülkemize getirilen "SECRET" ibareli Lozan tutanakları aynen çevrilmiş ve hiçbir müdahalede bulunulmadan Türk halkına yayınlanmıştır. Peki! Aynı tutum İngiliz ve Fransızlar için de geçerli miydi? Lozan tutanakları Fransa'daki baskısını GENİKA'dan İngiltere'deki baskısını da ARŞİV.org dan edinen ÖZAKINCI orijinal tutanaklarla karşılaştırma yaptı.

Sonuç; çok şaşırtıcıydı. Zira hem İngilizlerin hem de Fransızların halklarına yayınladıkları Lozan kitabında" AZINLIKLAR Komisyonu Oturum Tutanakları "yok olmuştu.

Lozan sekreteryasının basarak sadece delegelere dağıttığı "SECRET" kitabında ve Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından çevrilerek bastırılan Türkçe Lozan tutanaklarında yer bulan tam 17 oturum yani 117 sayfa tutanak İngilizlerin ve Fransızların Lozan kitabında sansürlenmişti. Peki ne vardı bu sansürlenen Lozan tutanaklarında... Cengiz Özakıncı" Olay şu! Türklerin, bundan sonra Laik, demokratik çağcıl yönetileceğiz" dediği yok ve buna karşılık onların Hayır! Siz Osmanlı düzenini, şeriat düzenini, İslam hukukunu aynen devam ettireceksiniz!" baskısının bulunduğu tutanaklar sansürlenmiş"

Rahman Ergenekon "acaba niçin bu talebi gizleme gereği duymuşlardı?" Sorusu üzerine;

Özakıncı "Çünkü gerçek yüzleri maskeleniyordu. Yani saltanatın ve hilafetin devamını isteyen bir Fransa ve İngiltere; İngiltere kendi halkına ve Fransa kendi halkına bu durumu izah edemez. Türkiye'nin Lozan'da laik hukuk ve laik  bir Türkiye istediğini.

Çünkü onların her birinin Müslüman sömürgeleri var. Fransa'nın Müslüman sömürgeleri var, İngiltere'nin Müslüman sömürgeleri var. Türkiye'nin Lozan'da laik bir cumhuriyete giden laik bir gelecek düşünce tasarısını onların duymasını  (halklarının) istemiyorlar ."

Ergenekon 17 oturumun hangileri olduğunu, tıpkıbasımlarını ve çevirilerini son kitabına alan Cengiz ÖZAKINCI Lozan tutanaklarının sansürsüz hali olan

[Yüzyıl önce Yüzyıl Sonra SEVR ve LOZAN Türkiye Cumhuriyeti'ne Karşı Lozan Üzerinden Psikolojik savaş Yalanlar ve Gerçekler]

"SECRET"  damgalı kitapçığı da PDF formatında Akademi yayını olarak kendi sitesine yükledi. Herkesin istifadesine açtı. İnceleyenler görecek ki propagandaların tam tersine Türkiye Lozan'da" LAİKLİĞİ" savundu.

Başta İngiltere olmak üzere karşımızdaki devletler laikliğe şiddetle karşı çıkarak "YENİ TÜRKİYE'DE" Osmanlı hukukunun uygulanmasını, dolayısıyla gayrimüslimlere verilen hakların devamı için baskı yaptı.

Ve üstelik bu tutumlarını kendi halklarına Lozan tutanaklarında sansürlediler. Bu artık belgelerle sabit.

Daha da ayrıntılı bilgi ve belge isterseniz Cengiz ÖZAKINCI ile tarihin bilinmeyen yüzü programının 226, 227 ve 228 programlarını izleyebilirsiniz.

Defalarca anlatıldığı halde anlamayanlar için bir sokak röportajında ki diyaloğun çok anlamlı olduğu kanaatindeyim.

Şöyle ;

Kendine muhabir soruyor "900 + 800 / 2 kaç eder?

Arkadaş cevaplıyor! 400 eder.

"Nasıl hesapladık abi!" 

Bunu bilmeyen var mı?  Maraşlıyız biz. Bu işlerin uzmanıyız biz. 400+900'ün yarısı 450. 2'ye böldün mü 400- 400.  İşte 3'e böldün mü 300 -300 eder. Önemli olan caaaan sağlığı.

Gerisi hepsi yalan BABA SULTAN.

 HAHAHA HAHAH HAHAHA "