Ticaret Bakanlığı, sosyolog ve yemek yazarı Vedat Milor hakkında YouTube kanalında yayınladığı Kent Lokantası videosundan dolayı "örtülü reklam" soruşturması başlattı. Vedat Milor, 4 Ocak'ta YouTube sayfasında "40 Liraya Dört Çeşit Yemek: Bu Fiyat Gerçek mi?" başlığıyla İBB'nin Üsküdar'daki Kent Lokantası'na gittiği bir video paylaşmıştı.
Ticaret Bakanlığı Basın Müşaviri Fatih Uysan, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda soruşturmanın Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi'ne yapılan şikâyet üzerine açıldığını belirtti. Vedat Milor’a bu reklam için herhangi bir ödeme alıp almadığı soruldu ve almışsa bununla ilgili sözleşmenin ibraz edilmesi istendi. Milor ilk açıklamasında "Hiçbir kurumdan ödeme almadım. Bundan sonra bu tür asılsız iftiralar karşısında hukuki yollara başvuracağımı belirtmek isterim." dedi.
Ticaret Bakanlığı Basın Müşaviri Fatih Uysan, Milor'a 3 Mart tarihli bir açıklama talebi gönderildiğini, dosyanın cevabın ardından Reklam Kurulu'nda görüşülerek karara bağlanacağını söyledi.
***
Bu haberler gündeme düştükten sonra Youtube’daki videoyu seyrettim. 266 bin kişi görüntülemiş. Ticaret Bakanlığı sayesinde, bu rakam birkaç milyona çıkabilir... Yani, asıl Kent Lokantası reklamı yapan bakanlık oldu ama farkında değiller!
Vedat Milor’un, “İstanbul’da yediğim en iyi lahmacun ve Kilis tava” gibi “İstanbul’da yediğim en iyi cağ kebap” gibi vidoları da var. Reklamsa, bunlar reklam! Onlara reklam soruşturması açılmazken bir kamu hizmeti olarak düşük gelirli şehir sakinlerinin yemek ihtiyacını karşılamak için kurulan İstanbul’daki 17 Kent lokantasından biriyle ilgili yayın yapmak reklam olur mu?
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “40 liraya dört çeşit doyurucu yemek veren Kent lokantalarının reklama ihtiyacı yok ki... Lokantaların önünde kuyruk var kuyruk” diyor.
Aslında, imaretler, aşevleri, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde vardı. Bunlar, ihtiyacı olanlara ücretsiz yemek verirdi. Halen az sayıda olsa da benzer faaliyette bulunan vakıflar, dergâhlar var. Fakat haftanın altı günü hiç aksatmadan dört çeşit yemek sunan yok. 40 lira sembolik bir ücret. Yoksa aynı kalitede yemeği, küçük bir esnaf lokantasında 500 liraya yiyemezsiniz. Yani Kent lokantaları, ticari kuruluş değil ki reklamı yapılsın. Kent lokantaları, günümüzün imaretleri veya aşevleridir...
***
Hatırlarsanız, Çapa’da açılan ilk Kent lokantasını yemek saatinde ziyaret etmiş ve kuyrukta bekleyenlerle konuşmuştum. Lokantaya gelenlerin çoğunluğu, sefalete mahkûm edilen emeklilerdi. Az sayıda da öğrenci vardı... Öğrenci yurtlarında veya üniversitelerde ucuz yemek veriliyordu ama emekliler için böyle bir imkân yoktu.
Yemekler iştahla yeniyor ve “Allah Ekrem Başkan’dan razı olsun” deniliyordu. Ben, sona kalacak kişinin hakkına girmemek için Kent lokantasında yemek yememiştim ama masalarına oturmuş ve herkesin yüzünde bir şükür ifadesi görmüştüm.
Anlaşılıyor ki, Kent lokantalarındaki yemek listeleri, İmamoğlu’nun siyasi diplomasıdır... Bunu biliyorlar ama “Kent lokantalarının reklamı yapılıyor” diye absürd soruşturmalardan medet umuyorlar! Haksız soruşturmalarla, İmamoğlu’nun siyasi gücünü büyütüyorlar ama bunu anlayamayacak kadar basiretleri bağlandı. “Topal ördek” diyorlardı, kendileri “şaşkın ördek” durumuna düştü...
https://www.yenicaggazetesi.com.tr/modern-asevleri-kent-lokantalari-893643h.htm