G-XKX1J2WR62

Işıner Güngör

NATO Zirvesi Bağlamında Ukrayna

Bilindiği üzere Batılı ülkelerde her ne kadar lider değişimleri keskin eksen değişiklikleri yaratmasa da günlük siyaset üzerinde etkiler meydana getirebildiğini söyleyebiliriz. Vaat edilen ve kararlaştırılan yardımların bir an önce elde edilmesi Ukrayna için yararlı olacaktır.


Işıner Güngör


NATO Zirvesi Bağlamında Ukrayna

Bilindiği üzere Batılı ülkelerde her ne kadar lider değişimleri keskin eksen değişiklikleri yaratmasa da günlük siyaset üzerinde etkiler meydana getirebildiğini söyleyebiliriz. Vaat edilen ve kararlaştırılan yardımların bir an önce elde edilmesi Ukrayna için yararlı olacaktır.


İkinci Dünya Savaşı’ndan sonraki süreçte Avrupa’da güvenliğin sağlanması, Sovyetler Birliği’nin diğer ülkelere nüfuz etmesinin önlenmesi ve Batıdaki siyasi birlikteliğin olması için yeni bir kuruma ihtiyaç vardı. Bu ihtiyaçlar günün koşullarında askerî bir organizasyona temel hazırlıyordu.

Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) bir askerî ittifak olup 1949 yılında 12 kurucu ülkenin inisiyatifiyle faaliyetine başlamıştır. Yıllar içerisinde genişleyen NATO, İsveç’in katılımıyla 32 üyeye ulaşmıştır. İttifak dışından gelebilecek tehditlere karşı ortak savunma anlayışı karara bağlanmıştır.

Kore Savaşı’na asker gönderilmesi ve Marshall Planı’nın uygulanması Türkiye’nin NATO üyeliğini kolaylaştırmıştır. Türkiye’nin 1952 yılında üyeliği gerçekleşmiştir. Kıtaların kesişme noktasında bulunan ülkemiz, coğrafi konumuyla ve askerî potansiyeli ile NATO’nun stratejisine derinlik katmıştır. Bölgesel bir güç unsuru olan Türkiye dış politikadaki başarılı yönetim tarzına ve etki sahasına ittifak tarafından önem atfedilmektedir.

ABD’de gerçekleşen bu yılki NATO Zirvesi kapsamında üye ülkelerin liderleri katılım gösterdiler. Açılış konuşmalarını NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ve ABD Başkanı Joe Biden yaptı. Toplantıların göze çarpan gündemleri arasında Ukrayna’da devam eden savaş ve ülkelerin savunma harcamaları vardı.

Üye ülkelerin GSYH’sının % 2 oranında savunma harcamaları yapmaları istenmektedir. 32 ülkeden 23 ülke bahse konu oranı tutturmuştur. Savunmaya yönelik tedbirleri önemseyen devletlerin Rusya’ya yakın ya da komşu ülkeler olduğu ayrıca gözlemlenmektedir. Hatta Polonya, Norveç ve Estonya gibi ülkeler % 3 oranını bile aşmışlardır. Kanada gibi daha uzak coğrafyalarda bulunan ülkelerde ise bu hedeflere tam anlamıyla odaklanılmadığı görülmektedir.

Başta Başkan Biden olmak üzere, diğer üye devlet yetkilileri Ukrayna’ya yardımların devam edeceğini konuşmalarında bir kez daha vurguladılar. Hatta Başkan Biden, Ukrayna’nın hava savunma sistemlerini güçlendirileceğini ve savaşın sonunda Ukrayna’nın galip geleceğine inandığını dile getirdi. Ukrayna’nın her zaman özgür ve demokratik bir ülke olarak kalacağını sözlerine ekledi.

Zirvede Ukrayna’nın gelecekteki NATO üyeliğine ilişkin bir deklarasyon metninin yayımlanması üye ülkeler tarafından düşünülmektedir. Şu an Ukrayna’nın ittifaka katılmasına yönelik resmî bir fikir birliğine varılabilmiş değildir. Gelecekteki üyeliği ima eden ve sürecin hızlandırılacağını anlatan şık bir metin üzerinde çalışılmaktadır. 

Bunun yanında, her ne kadar ABD’de yardım tasarısı onaylansa da silah sevkiyatlarının yavaşlığı Ukraynalı yetkililerin moralini düşürebilmektedir. Süre anlamındaki belirsizlikler büyük resmi kurgularken eksik parçalar bırakabilmektedir. Ukrayna kısaca silah ve ekipmanlarla ilgili önünü net görmek istemektedir. Sevkiyatların hızlı olması sahadaki performansı ve savunma hattını etkileyecek en kilit noktalardan biridir.

Ukrayna yönetiminin diğer üzerinde durduğu husus ise ABD’den temin edilen füzelerin uzun menzille Rusya sınırları içerisindeki noktaları vurabilme iznidir. Hatırlanacağı üzere geçtiğimiz haftalarda ABD, Ukrayna’ya kısıtlı menzilde saldırı izni vermişti. Kısıtlı iznin kapsamı Doğu bölgesinde sınır çizgisine yakın yerlerde Rus kuvvetleri Ukrayna’ya yönelik sadece bir saldırı hazırlığındaysa uygulanabilmektedir. Ukrayna ordusu kısıtlamanın tamamıyla kaldırılması üzerine lobi faaliyetini sürdürmektedir. ABD’nin uyguladığı kısıtlı izin, savaştaki tansiyonun yükselmesinin istenmediği şeklinde yorumlanabilir. 

Ukrayna, Rusya’ya karşı mücadele verirken Batılı devletlerin en ileri teknolojik ürünlerinden daha tam olarak yararlanamamıştır. En üst düzey teknoloji daha Ukrayna ile buluşmamıştır. İleri teknolojik ürünler peyderpey Ukrayna’ya intikal edebilirse mücadele farklı bir boyuta evrilebilir. Bunun yanı sıra, Ukrayna ve NATO müttefikleri yönetilebilir bir gelecek perspektifiyle Donald Trump’ın olası başkanlığı ile ilgili geniş çaplı değerlendirmeler yapmalıdır. Trump’ın Ukrayna Savaşı’ndaki şüpheci tavrı bu hazırlıkları gerekli hale getirmektedir. 

Bilindiği üzere Batılı ülkelerde her ne kadar lider değişimleri keskin eksen değişiklikleri yaratmasa da günlük siyaset üzerinde etkiler meydana getirebildiğini söyleyebiliriz. Vaat edilen ve kararlaştırılan yardımların bir an önce elde edilmesi Ukrayna için yararlı olacaktır. İşlerin takip ve koordinasyonunda Ukraynalı yetkililere önemli görevler düşüyor.

 

 

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.