802-508-7352

Ahmet Taşgetiren


Ortadoğu yeniden harmanlanıyor

İçerde Öcalan’ın devreye sokulduğu süreç Ortadoğu’nun yeniden harmanlanması ile ilgili. Evet, Kürt sorunu her zaman genel Ortadoğu dengesi ile ilgili oldu. Çünkü Türkiye, İran, Irak, Suriye’de Kürtler var, önemli bir nüfus söz konusu ve bulundukları ülkelerde sorunlu ilişkiler içindeler…


Trump ile Netanyahu Ortadoğu’yu konuşuyor. Trump bir seçim zaferindren çıktı ve nerede ise ağzına geleni konuşan bir lider görüntüsü veriyor. “Amerika’yı yeniden büyük yapmak” ne demekse, onun Ortadoğu’ya yansımaları pek hayra alamet değil gibi gözüküyor.

Netanyahu Washington’a gitmeden önce “Ortadoğu’da haritalar değişecek” dedi. Ne demek istedi? Trump, “Gazze’nin Filistinlilerini Mısır’a – Ürdün’e taşımak” tan söz ediyor.

Trump’ın Suriye’den çekilip çekilmemesi, İsrail’in Suriye ile ilişkisi belli ki Trump - Netanyahu görüşmesinde masaya yatırılacak.

Aynı şekilde Suriye’de, Lübnan’da biraz kolu-dalı budanmış olan İran’ın geleceği de masaya yatırılmıştır.

Trump – Netanyahu arasında Türkiye’nin Suriye’deki etkinliğinin ve Gazze’deki tutumunun İsrail’in konumunu nasıl etkileyeceği ele alınmış mıdır?

Trump’ın masasında Suriye sorunu ile birlikte bir “Kürt sorunu” da vardır. Muhtemelen “Öcalan’lı sürec” in nasıl ilerleyeceğine ve onun Rojava’yı nasıl etkileyeceğine bakacaklardır.

Erdoğan ile Ahmet Şara Ortadoğu’yu konuşuyor. Suriye’nin geçici Cumhurbaşkanı seçilen Ahmet Şara ilk dış seyahatini Suudi Arabistan’a yaptı, ikincisini Ankara’ya… “Neden önce Suud sonra Ankara, bu bir tercih mi?” soruları oldu ama onun Ankara’da “sorun” olarak görülmediği tahminçedilebilir, çünkü yeni ve yıkılmış Suriye’nin herkesle iyi ilişkiye ihtiyacı var.

Belli ki Türkiye yeni Suriye’de başat rolde olacak. Nerede ise Suriye’nin yarısı Türkiye’de, Türkiye’nin de önemli varlığı var Suriye’de… Bu varlıkların yer değiştirmesi bile kolay bir süreci haber vermiyor. Daha çok çok gelip gitmeler olacak.

Şu an en sıcak konu, Kuzey – Doğu Suriye’nin, orada ABD desteği ile oluşan YPG-PYD ağırlıklı silahlı SDG yapılanmasının ne olacağı? Öcalan’lı süreç mi etkili olacak, Şara yönetimi mi suhuletli bir çözüm getirecek, Amerika bu süreçte nasıl rol alacak, bütün bunlar değerlendirilmiş olmalı Beştepe’de Erdoğan ile Şara arasında…

İçerde Öcalan’ın devreye sokulduğu süreç Ortadoğu’nun yeniden harmanlanması ile ilgili. Evet, Kürt sorunu her zaman genel Ortadoğu dengesi ile ilgili oldu. Çünkü Türkiye, İran, Irak, Suriye’de Kürtler var, önemli bir nüfus söz konusu ve bulundukları ülkelerde sorunlu ilişkiler içindeler… Irak, Körfez gerilimi sonrasında ABD kurgusu ile bir yola kondu. Suriye’de yine ABD kurgusu ile bir yapı inşa edilmeye çalışılıyor. İran Kürtleri de rahat değil. Türkiye, bütün bu Kürt varlığına bakıyor, kendi Kürtleriyle ilişkisini de düzene koymak istiyor. Belli ki “hassas” bir alan. 1984-2025… Bu, 40 yıllık bir çatışmalı süreç demek. Bütün alanların sancı yaşadığı bir süreç bu. Ortadoğu’da gelinen noktada bu meseleyi biz mi tanzim edeceğiz, bizi mi tanzim edecekler? Bu soru Türkler’in de sorusu Kürtlerin de… Amerika bizim önümüze mi koyacak çözüm paketini, biz dünyanın önüne mi koyacağız? Formülü bulduk mu? Kayyım politikası ile Öcalan süreci iç içe mi devam edecek?

İran’da, Mısır’da, Suudi Arabistan’da “Yeni Ortadoğu” gündemde. Her şey bizim etrafımızda dönmüyor Ortadoğu’da… İran, Mısır, Suudi Arabistan önemli merkezler… Trump, ilk başkanlığı döneminde Araplarla İsrail’i yan yana getiren “İbrahim anlaşması” ile ilginç adımlar attı bölgede… Araplar bakar Trump’a… Gazze gibi bir facia yaşandı, Arap ülkelerinin de mesafe koyduğu bir Hamas gerçeği var, Trump’ın Gazze planı, Mısır’ı, Ürdün’ü zorlayacak. Herhalde Arap dünyasında da herkes, Trump’ın yarın hangi “çılgın” hamlesine şahit olacağının tedirginliğini yaşıyordur.

Ve İran… Suriye’de, Lübnan’da “yenilmiş” gibi oldu İran… Bölge İran’ın yenilmişliğini “İsrail lehine” mi yorumlayacak yoksa “Şii yayılmasına karşı Sünni İslâm’ın önünün açılması” na mı? Bizde bir çevre, “İran – Şii” olgusuna “Sünni refleks” le bakarak İran gerilemesini büyük sevinçle karşıladı. Bir okumada ise, “İsrail İran’ı saf dışı bıraktıktan sonra sıra Türkiye’yi tehdit etmeye geldi” gibi bakıldı. Sonuçta iki Müslüman ülke Türkiye ve İran… Ama okumaların böylesine farklılaşıyor olması, hem “İslâm dünyası” dediğimiz hadisenin su götürür niteliğini ve tabii hem de, İslâm coğrafyası olarak bilinen Ortadoğu’da, başkalarının hoyratça at koşturmalarının sebebini izah ediyor.

Belli ki Ortadoğu yeniden harmanlanacak. Peki hakikaten ney ne olacak?

Netanyahu’nun “Ortadoğu’da haritalar yeniden çizilecek?” sözünü ciddiye almak gerekiyor mu? Geçmişte (2003’te Washington Post’ta yayınlandı) ABD Dışişleri Bakanı Condelezza Rice’ın “Ortadoğu’yu dönüştürmek” başlıklı makalesi de “Ortadoğu’da 22 ülkenin sınırları değişecek” tarzında yorumlanmış ve Türkiye’de çok tartışılmıştı.

Bölge bizim bölgemiz ve sancılar bitmedi bu bölgede… Bakalım bu harmanlanmada en belirleyici rolü kim üstlenecek?

https://www.karar.com/yazarlar/ahmet-tasgetiren/ortadogu-yeniden-harmanlaniyor-1602752