Arslan Bulut

Tarih: 18.03.2025 21:48

Pisliğe bulaştırmakta Sun Tzu yöntemleri...

Facebook Twitter Linked-in

2012 yılında eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ hakkında açılan “İnternet andıcı” davasının iddianamesinde, Ergenekon davası sanıklarından elde edilen bir cd içinde yer alan Genelkurmay’ın “Psikolojik harekât” ile ilgili tanımlama belgesine yer verilmişti.

“Psikolojik harekât”la ilgili belge özetle şöyleydi:

* “Psikolojik harekâtın, hedef kitlelerin davranışlarını belirleyen duygularını, güdülerini etkilemek üzere, seçilmiş bilgilerin, planlı olarak ilgili hedef kitlelere iletilmesi olduğu, tüm savaş türlerinde kullanılan bir silah olduğu, ancak etkinliğinin büyük ölçüde onu kullananın becerisine bağlı olduğu,

*Yine psikolojik harekâtın, toplumun tutum ve davranışlarını etkilemek amacıyla kitle iletişim araçlarının planlı olarak kullanılması ya da hedef gruplarda ulusal hedefleri destekleyici davranış, duygu ve tutumlar oluşturmak olduğu,

*Psikolojik harekâtta, temel noktanın ‘psikolojik harekâtın taşıdığı mesaj’ ve ‘mesajların hedef kitleyi nasıl etkilediği’ olduğu,

*Kara propagandada; gerçek kaynağın daima gizli olduğu, haberin başka kaynaktan çıkıyormuş gibi gösterilmek suretiyle yapıldığı, kaynağı gizlemek ve herhangi bir kaynağın olabileceği inancını yaymak için her türlü yola başvurulduğu, kaynak ne kadar gizli olursa o kadar başarı sağlanacağı, ‘yalan, iftira, sahte deliller’e başvurulduğu,

*Dezenformasyon’un; bir haberin önemini azaltarak veya anlamını kuvvetlendirerek gerçek anlamını ortadan kaldırmak eylemi şeklinde tanımlandığı, bir başka ifadeyle bir yalan haber vasıtasıyla yanılgıya düşürme faaliyeti olduğu,

*Psikolojik harekât kullanımında kitle iletişim araçlarının, hedef kitleyle her türlü iletişim sağlayan basılmış malzeme, gazete, dergi, kitap, afiş, broşür, radyo, televizyon, internet, telefon, video, sinema, konser, miting, hoparlör, uydu, video konferans gibi teknik ve teknik olmayan araçları içerdiği, kitle iletişim araçları vasıtası ile birtakım davranış modelleri de ortaya konulmak suretiyle hedef kitlenin etkilenmesi ve yönlendirilmesinin amaçlandığının belirtildiği,

*Yine aynı belgeler içerisinde psikolojik harp uzmanı olduğu belirtilen Sun Tzu’nun Harp Sanatı kitabından alıntıların bulunduğu ve bunların da özetle; ‘Hasım ülkedeki iyi olan her şeyi gözden düşürünüz’, ‘Hasmınızın yönetici kadrolarının temsilcilerini cinayet teşebbüslerine bulaştırınız.’, ‘Şöhretlerini sarsınız ve zaman geldiğinde de vatandaşlarının onları hor görmesini sağlayınız’, ‘Adi ve aşağılık kişilerin işbirliğinden faydalanınız’, ’Her türlü vasıtadan yararlanarak, hükümetlerin çalışmalarını aksatınız’, ‘Düşman ülkenin vatandaşları arasındaki uyuşmazlık ve kavgaları yayınız.’, ‘Yıkım işlemini tamamlamak için fahişeleri gönderiniz’ şeklinde olduğu görülmüştür..”

***

İddianamede çeşitli davalarda yargılanan sanıkların ve Başbuğ’un bu yöntemleri uyguladığı iddia ediliyordu.

Gerçekte ise bu belgedeki yöntemler, belirli merkezler tarafından, fakat medya üzerinden, “milli” düşünen herkese karşı uygulanıyordu.

Psikolojik harekât sadece hükümetlere karşı uygulanmaz! Bazı hükümetler veya yönetimler da halk üzerinde Sun Tzu karakterli psikolojik harekâtlar uygular...

2500 yıl önce Çin’de yaşamış Sun Tzu’nun kitabındaki “gözden düşürmek”, “cinayet teşebbüsüne bulaştırmak”, bunları yaparken “adi ve aşağılık kişilerin işbirliğinden yararlanmak” gibi yöntemler, milli düşünce sahiplerine karşı halen kullanılmaktadır...

Tabii burada “milli düşünce sahipleri” derken, milliyetçiliği “siyasi bir patent” olarak kullananları kastetmiyorum. Milliyetçilik, sözle değil eylemle belli olur... Söylemi milli, eylemi gayrimilli olanlardan Tanrı korusun...

https://www.yenicaggazetesi.com.tr/pislige-bulastirmakta-sun-tzu-yontemleri-896674h.htm


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —
G-DT9JLG88B3