Yıldıray Oğur

Tarih: 07.04.2025 08:56

Rize’den 19 Mart hasar tespit raporu

Facebook Twitter Linked-in

Bundan 1 ay önce dedikoduları yayılınca “o kadarını yapmazlar” denileni iktidar yaptı ve İmamoğlu’nun önce 35 yıl önceki yatay geçişini usulsüz bulup üniversite diploması iptal edildi. Hemen ertesi gün İmamoğlu ve 100’ü aşkın kişi yolsuzluk ve terör soruşturmalarından gözaltına alındı ve ardından İmamoğlu tutuklandı.

Peki, üzerinden geçen 18 hareketli günün sonunda neredeyiz?

Önce iktidar cephesi açısından bakalım.

Bayram tatilinin bir kısmında Rize’deydim. Rize malum en sağlam Reisçilerin şehri.

AK Partililer uzun süredir İmamoğlu’na tabiri caizse gıcıklar. O yüzden İmamoğlu’nun başına gelenler onu onların gözünde mağdur etmemiş.

Ama yöntem konusunda bu kadar rahat değiller. Mesela sık sık “Diplomasının iptal edilmesi yetmiyor muydu, gerek var mıydı” diye tutuklamayla biten operasyon sorgulanıyor.

Özellikle de ekonomiye etkileri ve yaşanan sokak olayları yüzünden “değer miydi” tepkisi geliyor.

İmamoğlu’na terör suçlamaları kimsenin gündeminde bile ama yolsuzluk iddiaları konuşuluyor. Ama “yapmayan yok ki, bizimkiler de yapmıyor mu” diyen devam ediyor.

Rize küçük bir şehir olduğu için herkes birbirini tanıyor.

Soruşturmada firari sanıklardan Emrah Bağdatlı’nın Rize’de bu kadar tanındığını bilmiyordum. Hızlı zenginleşme hikayesi şehirde konuşuluyor. Pahallı saat koleksiyonu, özel jetle Batum ziyaretleri…

Ama şahsi tanıklıklar dışında yolsuzluk iddialarıyla ilgili konuşulan çok az şey var: Murat Ongun’un asansörlü evi, İmamoğlu’nun villaları, bakkaldan alınan milyonluk ihaleler…

Ama daha fazla ayrıntı ve bilgi yok. Rize’de bile iktidar medyasında 24 saat dillendirilen iddialardan akılda pek birşey kalmamış. Bir ara TRT’nin açık olduğu bir ev oturmasında TRT Haber’de İnamoğlu yolsuzluk dosyalarının tartışılması ayıplanıyor. Sonra Melih Gökçek’li cümleler izliyor bu ayıplamaları…

Kötü ve aleni propagandanın müşterisi az. Ama muhalif kanallardaki canhıraş “yolsuzluk yok” savunmalarının da CHP’liler dışında itibarı düşük.

Belediye ve yolsuzluk ikilisini birbirine yakıştırıyor halkımız.

O iddialardan çok İmamoğlu’nun babasının kan dondurucu bedduası konuşuluyor.

Bir de Rize’de herkesin sevdiği İsmail Saymaz’a haksızlık yapıldığı…

Ama sonra konu hızlıca yeniden ekonomiye geliyor.

Rize’de bile kiralar 20 bin TL’den başlıyor. Şimdiden kurban fiyatlarından şikayetler başlamış.

Erdoğan’ın kredi hala büyük ama ümitler azalıyor.

Peki muhalefet ümit olabilir mi?

Rize’deki AK Partililerin bile tam olarak savunamadığı İmamoğlu soruşturmasından sonra CHP’nin eylemleri ama ondan fazla boykot kampanyasına karşı tepki büyük.

Boykot çağrısı, alışveriş boykotu iktidara değil devlete, Türkiye’ye, ekonomiye karşı bir saldırı olarak görülüyor.

O çağrı havayı değiştirmiş.

Ülker’in listede olması, Esspressolab’ın boykotun merkezine yerleşmesi, Sleepy mendil, Kilim halının orada ne işi olduğu sorgulanıyor ve sonunda bulunan cevap; dindar ve AK Partili olmaları.

Bu da eski hatıraları canlandırıyor. Kültür savaşının ateşine odun atıyor.

Popüler figürlerin başına gelenler yakından izleniyor.

Gökhan Ünver’in bu kadar popüler olduğunun ya da Teşkilat dizisinin izlendiğinin farkında değildim.

Bu kamplaşmanın popüler kültüre yani siyasetsiz alana dahi sirayet etmesi, yasakçılığın rahatsızlık yarattığı açık.

Günün sonunda muhalefetin öfkesini sadece iktidara değil, muhafazakarlara, AK Parti seçmenlerine de yöneltmesi hissediliyor ve bu kontrolsüz öfke yolsuzluk iddialarından daha fazla ikna edici.

Ama Rize’deki AK Parti seçmenlerinin bile seçimsiz ya da Rusyavari seçimlerin olduğu ve Reis’in bu yöntemlerle hep iktidarda kaldığı bir Türkiye hayali yok.

Reis’in 1994’den beri yaptığı gibi hakkıyla seçimleri kazanması, bunlara tenezzül etmemesi hayali var.

Ülkenin ve ekonominin dünyanın bu şartlarında operasyonlarla gerilmesi ağızlarda kötü bir tad bırakmış. Muhalif akrabalarla tartışırken, İmamoğlu’nun babasının bedduası dışında tutunacak fazla birşey olmaması da…

Son seçimde Yeniden Refah’ı ikinci parti yapan Rizeli AK Partililerin hoşnutsuzluğu sürüyor. Reis’e vefa hissi ile Reis’in alternatifinin olmaması arasında kalmış bir memnuniyetsiz AK Partililik bu. Belki de artık sadece “CHP gelmesin”cilik…

https://www.karar.com/yazarlar/yildiray-ogur/rizeden-19-mart-hasar-tespit-raporu-1603460


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —
G-DT9JLG88B3