2025’in başından 13 Mart’a kadar icra dairelerine tam 1 milyon 851 bin yeni dosya geldi. İcra işlemleri devam eden dosya sayısı 23 milyona ulaştı.
Yok be ekonomi gayet iyi aslında… Ne bakıyorsun sen açıklananlara… Sebebi şımarıklık ve umursamazlık olmalı… Yoksa böyle nezih bir ekonomi ortamında borçlarını ödeyemeyecek halleri yok ya…
İcraya başvuranlar da ayrı bir âlem valla… Yahu kaç kere “sabır” istemedi mi? Bu neyin acelesi? Tamam bugüne kadar yaptıkları planlar hiç tutmadı ama piyango gibi düşünün, ya çıkarsa?
***
UYAP verilerine göre, bu yılın ilk iki ayında Asliye Ticaret Mahkemelerince verilen konkordato ve iflas kararları 869’a yükseldi.
2024’te iflas ve konkordato toplamı 3.497 idi… Bunun dörtte biri yalnızca iki ayda gerçekleştiğine göre, yıl sonunda 5 binlere ulaşacak gibi…
Nitekim icra ve iflas takiplerindeki artış, sadece borçluların değil, alacaklıların da “belirsizlikle” baş edemediğinin göstergesi… Alacaklı tahsilat yapamadıkça tatsız bir sürece giriyor. Ekonomide buna “domino etkisi” deniyor. Batık olan, batık olmayanı yanına çekiyor.
***
Küçük esnaftaki tablo da oldukça sıkıntılı. 2024’ün tamamında 120 bin küçük esnaf sicil kaydını sildirerek kepenk indirdi. 2025’in ilk iki ayında da 22 bin esnaf işyerini kapattı.
Geçici bir heves değil, ciddi bir trend bu… Yerel ekonominin canı küçük esnafın “damarı” belli ki tıkandı. Ameliyatı yapacak doktorun ekonomi bilgisi de oldukça sıkıntılı…
***
Neden kapanıyorlar? Artan maliyetler, düşen talep ve “artık dayanamıyorum” hissi var. Bu sadece bir istatistik değil, bir yaşam tarzının eriyip gitmesi demek.
Erdoğan’ın uygulamaya çalıştığı yanlış ekonomi politikalarının bedelinin yalnızca fakirleşmeyle sınırlı kalacağını mı sandılar acaba? Daha çok şirket batacak, daha çok insan işsiz kalacak. Üstelik iflas edenler, eskisi gibi yazar kasa fırlatamayacak. Susup içine atacak.
***
Ülke ekonomisinin neresinden tutarsanız tutun, elinizde kalıyor. Ekonomik verilere göre sanayi sert darbe aldı. İmalat sanayi, ara malı üretimi, sermaye malı üretimi… Kısacası içinde “üretim” geçen ne varsa hepsi aşağıda…
Peki bu sıkıntılar karşısında ne yapılıyor? Görünen o ki bir “oyalama taktiği” uygulanıyor. “Konu ile ilgili çalışmaları arkadaşlarımız tamamlamak üzereler, bittiğinde açıklayacağız!” deniyor, ama o çalışma bir türlü bitmiyor.
***
Gerektiğinde bir gecede kararname çıkarıp sabaha karşı Resmi Gazete’de yayınlayanlar, basit bir konuda düzenleme çalışması hakkında haftalar, aylar boyunca sonuç alamıyor.
Ellerinde, içi boş “Yeni Türkiye” söyleminden başka ne var ki? Yönetenler aynı, yönetilenler aynı, “yeni” diyerek ortada dolananlar aynı, yandaşlar aynı, yalakalar aynı, yancılar aynı, yalancılar bile aynı… Hepsi yerli yerinde… Ekonomi daha iyiye gider mi böyle?
https://www.nefes.com.tr/yazarlar/murat-muratoglu/sabreden-firma-dayanamadi-borca-22393