Kaş yapayım derken göz çıkartmak tam da böyle bir şey… Ucuz kredi almak için manşet yaparken bir de bakmışsın tüm gerçeklerle yüzleşiyorsun.
Hakkını teslim edelim: “Ekonomide Rasyonel Çöküş” güzel başlıktı. “Ekonomide Ortodoks Depremi” de yaratıcıydı.
“Üretim düştü sanayi duruyor” önemli bir tespit. Lakin eksik…
Sanayide üretim ne zaman durdu? Endekse bakınca hemen anlıyorsunuz: Erdoğan’ın “Nass… Ekonomi Modeli” başladığında sanayi üretimi adeta stop etti.
Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış sanayi üretim endeksi Ağustos 2021’de 103,0 seviyesindeydi. Ekim 2024’de ise 103,9 seviyesinde seyrediyordu. Toplam 3 yılda sanayi üretim artışı sadece ve sadece yüzde 0,8 olmuş…
Nass başladı sanayinin çarkları durdu. Yeni Şafak bunu es geçmiş.
Peki, sanayi üretimi neyden etkilenerek zayıflıyor?
1-) Nass döneminde fiyatlandırma sorunu vardı. Yüksek enflasyon ve belirsizlik üretim süreçlerini olumsuz etkiledi.
2-) Şimdi de yüksek reel faiz olumsuz etkiliyor.
İyi ama yüksek faiz neden oluştu? Bakın buna cevap yok…
19 Mart Ekrem İmamoğlu operasyonu olmasaydı şu anda faizler yüzde 40’ların altına düşme havasında olacaktı. Risk arttı ve Merkez Bankası faizleri yüzde 42,5’den yüzde 46,0’ya çıkarttı ama fiili faiz yüzde 48-49 bandında oluştu. Elbette bu faiz artışı ticari kredilere de yansıdı ve kredi faizleri yüzde 55’lerden yüzde 63,5’lere çıktı.
Kısaca Yeni Şafak Gazetesi’nin görmediği olay İmamoğlu operasyonuydu.
Operasyonu Mehmet Şimşek yapmadığına göre sorumlu da kendisi olamaz. Riski kim artırdı ise sorumlu da o kişidir?
BATIK SEKTÖR
Dün bir başka itiraf da Cem Küçük tarafından kaleme alındı. Konkordato ilan eden şirketleri yazarak KKF’nin öneminden bahsetti.
Şimdi size İSO-500’den bir veri aktaracağım: İSO-500’ün mali ve diğer borçları 2024’te önceki yıla göre yüzde 45,1 arttı. “Yüksek Teknoloji” yoğunluklu sanayilerin payı 0,3 puan artışla yüzde 7,4’e çıkarken “Orta Yüksek Teknoloji” sanayilerin payı 3,6 puan azalışla yüzde 26,7 oldu. Özetle, İSO-500’de Orta-Yüksek teknoloji oranımız sadece ve sadece yüzde 34,1…
ISO-500’den bir başka veri: Net katma değer artış hızı yüzde 52,6’dan yüzde 11’e geriledi. Vergi öncesi dönem karı yüzde 58,5 azalarak aktif karlılık oranı yüzde 7,2’den yüzde 2,2’ye düştü. Satış karlılığı da yüzde 8,6’dan yüzde 2,6’ya indi.
Şimdi sorumuzu soralım: Bu kadar hantal, bu kadar verimsiz ve bu kadar alt teknolojili bir sanayi sıfır faiz olsa bile ayakta durabilir mi?
Geçen hafta Halktv’de tam da buna değindim: Savunma sanayinde bir başarı yakaladık ama toplam sanayide teknoloji seviyemiz ilerlemiyor demiştim. Bu ülkenin teknolojik ilerlemesi duruyorsa sorunun kaynağı eğitimdir diye de eklemiştim.
Vay sen misin bunları söyleyen. Yeni Şafak Gazetesi dahil herkes din düşmanı ilan ederek saldırmayı tercih etti. Evet, din düşmanı.
Ama o kadarcık akıllılar ki sonra da sanayinin durduğunu manşet yaptılar.
Tam Orta-çağ Engizisyon Mahkemeleri gibi… Akıl yok, bilim yok, bilgi yok, matematik hiç yok.
İlginç…
DÖNÜŞÜM FİNANSAL DEĞİL
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’i TÜSİAD toplantısında dinlemiştim. Şimşek oradaki konuşmasında uyguladıkları programın aslında bir finansal program olmadığını, sanayide bir dönüşüm ve değer artırıcı hedefler içerdiğini anlatmıştı.
Kendi kendime EYVAH dedim.
Bir finansçı daha çıkarak finansal yöntemlerle teknolojik kalkınmayı sağlayacağını düşünüyor dedim.
Bakınız, Türkiye sanayi teşviklerinde Dünya’da lider ülkelerden biridir. Buna rağmen dönüşüm gerçekleşmiyor.
Mesele o derece derindir ki, bu çözüm paketi finansal olması gerektiği kadar eğitimsel de bir sorundur. Lise, üniversite dahil hem eğitim sistemi değişmeli hem de eğitim kalitesi.
Keşke bu kadar basit olsa ama kime anlatacaksın ki…Ülkemiz adeta cahiliye devrinde sıkışmış ve çırpınıp duruyor.
https://www.karar.com/yazarlar/ibrahim-kahveci/sahlaniyoruz-sloganini-yeni-safak-bitirdi-1604044