Suriye’deki durumla ilgili olarak ne zaman görüşlerine başvursam, strateji uzmanı Nejat Eslen, Fırat’ın doğusundaki durum ile birlikte İdlib’e dikkat çekmişti.
İdlib’de teröristlerin nasıl toplandığını 2018’in Eylül ayında, dönemin Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Tahran'daki İdlib zirvesinden sonra şöyle açıklamıştı:
"İdlib bölgesi, çatışmasızlık bölgesidir. Çatışmalar duracak ve yine siyasi sürece odaklanacağız. İdlib'de bulunan terörist gruplar şu anda buraya saldıran rejim ve destekçileri tarafından Halep'ten, Hama'dan, Doğu Guta'dan, hatta güneyden koridorlar açılarak gönderildi ya da bizzat getirildi. Bunlar madem bu kadar tehlikeli ki teröristler tehlikelidir; oralardan çıkarken niye etkisiz hâle getirmediniz?"
Gerçekte teröristlerin İdlib’de toparlanmasını saplayan ABD idi ve koridorları ABD açtırmıştı. Teröristlerin bir kısmı Afganistan’a, çoğunluğu da İdlib’e gönderildi.
***
“Türkiye, ABD'nin teröristlerini mi korumuş olacak?” başlıklı, 20 Eylül 2018 tarihli yazımda, “Soçi'de Tayyip Erdoğan ve Putin'in üzerinde anlaştığı ‘İdlib'de 15-20 kilometrelik askerden arındırılmış bölge’, emekli General Nejat Eslen'in önerdiği gibi Türkiye yani Hatay sınırı boyunca değil de İdlib'in Doğu tarafına kurulacak. Bu durum, Türkiye'yi, Tahran zirvesinden iki gün önce terör örgütü ilan edebildiği El Nusra'nın adı değişmiş hâli olan Tahrir El Şam ile baş başa bıraktı. Türkiye böylece kendi güvenliğini sağlamış olmadı, tam aksine Suriye ordusu ile El Nusra arasına 15 kilometrelik bir şeritle girerek, belâyı kendi üzerine aldı! Türkiye, başarılı olursa, içinde El Kaide unsurları bulunan ve ağır silâhları olan Tahrir El Şam örgütünün Rus üslerine ve Suriye ordusuna saldırmasını önlemiş olacak. Tabii bu arada Tahrir El Şam örgütünü de maaşa bağladığı Özgür Suriye Ordusu'nu da Rusya'nın hava saldırılarından ve Suriye ordusundan korumuş olacak” değerlendirmesini yapmıştım.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ise İdlib'i “gittikçe büyüyen bir apse” olarak gösteriyor ve “Bu apsenin ortadan kaldırılması şart” diyordu. 2019 yılı Ağustos ayında da "Ankara, apsenin deşilmesi sırasında cerahatin Türkiye'nin yüzüne sıçramaması için çalışmalı.” diye uyardım.
***
HTŞ, İdlib’de Türkiye’nin oluşturduğu güvenlik şeridinin arkasında örgütlenmesini tamamladı. Bu arada ABD ve İsrail, her ne kadar HTŞ’yi terör örgütleri listesine alsa da HTŞ’ye rakip veya engel olabilecek bütün güçleri hava saldırılarıyla etkisiz hâle getirdi, meydan HTŞ’ye bırakıldı.
Sonunda HTŞ, ABD, İngiltere, İsrail ve Türkiye’nin bilgisi dâhilinde, ciddi, bir direnişle karşılaşmadan İdlib’den yola çıkarak, Halep, Hama, Humus üzerinden Şam’a ulaştı ve yönetime el koydu.
Şimdi, “Türkiye kazanan taraftadır” deniliyor ama gerçekte kazanan ABD, İngiltere ve İsrail’dir...
El Kaide'den El Nusra'ya, El Nusra'dan Tahrir El Şam'a dönüşen ve başlangıçtan beri Amerikan istihbaratının ürünü olan örgütü koruyan Türkiye yönetimi, HTŞ’nin Şam’a kadar “kazasız belasız” ulaşmasını sağlamış oldu.
“Suriye Millî Ordusu tarafından eş zamanlı olarak yapılan Tel Rıfat ve Münbiç operasyonları, Fırat’ın doğusundaki PYD/YPG’nin Akdeniz’e kadar bir koridor kurmasını önlemiş oldu” diye TRT’den sürekli yapılan propaganda ise komiktir.
Şimdi Türkiye’nin kontrol ettiği alanlar dışında, bütün Suriye, HTŞ ile paralel hareket eden PYD’nin yani İsrail’in koridoru oldu! İkisi de ABD’nin örgütü değil mi?
***
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, son durumla ilgili olarak Doha'da “Ülkelerini terk etmek durumunda olan milyonlarca Suriyeli artık ülkelerine geri dönebilirler" dedi ve PKK/YPG ile mücadele mesajı vererek, “Terör örgütünden gelebilecek her tehdide cevap vereceğiz.” sözlerini kullandı.
ABD talebiyle HTŞ’yi koruma ve kollama görevi yapan AKP iktidarı, PKK/YPG’nin işgal ettiği alanlara operasyon yapamıyor! Bir defa yaptı, onda da Türk SİHA’sı ABD tarafından düşürüldü. Şimdi Münbiç operasyonu bile ABD’nin onayıyla yapılıyor.
***
Özetlersek, bir işadamı dostumun gözüyle “Suriye’deki durum, Serengeti’de, sırtlan sürüsünün, dört bir taraftan yaralı aslana hücum etmesine benziyor. Tek başına kalan yaralı aslan, çareyi kaçmakta buldu. Belgesel gibi izliyoruz... Sırtlanların arkasındaki güç ise belli...”
Tabii aslan da masum değil ama durum bu...
Türkiye, kontrol ettiği bölgeyi genişleterek, Suriyeli Türkmenleri burada toplayabilir ki ABD planlarında bu da var. Türkiye’nin kontrolündeki bölge, Amerikan haritalarında “Türkmenistan” olarak adlandırılıyor zaten.
https://www.yenicaggazetesi.com.tr/simdi-butun-suriye-israile-koridor-oldu-866817h.htm