İbrahim Kahveci


Şimşek görmüyor mu?

Dış ticaret dengesine gelelim: Mayıs 2023’de yıllık dış açık 122,2 milyar dolar ile rekor kırmıştı. Eylül 2024’de ise 78,0 milyar dolara düşerek ciddi bir iyileşme gösterdi. Lakin bu veriler altın ve enerji dahil verilerdi.


Her açıklanan veri ile övünen bir iktidarımız var. Maşallah diyelim.

Dış ticaret gelsin “ooo ne güzel iş oldu”

Sanayi üretimi gelsin “çok güzel başarı”

Enflasyon gelsin “harikulade gelişme”

Vs vs

Oysa durum hiç öyle değil.

Sanırım iktidar kadroları her şartta övünmeye ve gülmeye alışık bir eğitim görüyorlar.

Son veri dış ticaret ve enflasyondan geldi.

Önce dış ticarete geçelim:

Ticaret Bakanlığı verileri geçen yılın aynı ayı ile kıyaslayarak açıklıyor. Buna göre ithalatta yüzde 15,3 ve ihracatta ise yüzde 8,0 artış yaşanıyor:

Eğer bir önceki ay ile kıyaslansaydı ithalat yüzde 8,8 ve ihracat ise yüzde 17,2 gerilemiş olacaktı.

Biz yıllık (12 aylık) verilere bakalım.

İhracat yüzde 0,6 artış yaşarken ithalat yüzde 1,1 artmış.

Dış ticaret dengesine gelelim: Mayıs 2023’de yıllık dış açık 122,2 milyar dolar ile rekor kırmıştı. Eylül 2024’de ise 78,0 milyar dolara düşerek ciddi bir iyileşme gösterdi. Lakin bu veriler altın ve enerji dahil verilerdi.

Şu anda altın ve enerji hariç dış ticaret dengemiz en kötü veririn geldiği Mayıs 2023 ile aynı seviyede. Hiç iyileşme yok.

Hatta Mayıs 2023’de 37,8 milyar dolar olan tüketim malı ithalatımız şimdilerde 58,1 milyar dolara çıkmış durumda.

İthal tüketim talebimiz muazzam artmış. Artmaya da devam ediyor.

Yakın tarihte ilk kez tüketim malı ithalatı yatırım malı ithalatının üzerine çıkmış oldu ve her geçen ay makas açılmaya devam ediyor.

Mayıs 2023’e göre yıllık enerji ithalatımız 88,3 milyar dolardan 65,1 milyar dolara geriledi. Altın ithalatımız ise 34,5 milyar dolardan 27,8 milyar dolara indi. Dış ticarette 30 milyar dolarlık iyileşme sadece enerji ve altın işlemlerinden geliyor. Bu bir bakıma fiktif değerlerdir. Oysa dış ticaretteki toplam iyileşme sadece 33 milyar dolar ve bunun 3 milyar doları yapısaldır.

Eğer tüketim malı ithalatındaki 20,3 milyar dolarlık artış olmasaydı o vakit yapısal iyileşmeden bahsedebilirdik.

Peki, şimdi enflasyon ile dış ticareti beraber irdeleyelim.

TÜİK yine 1,53 beklentilere rağmen 1,37 aylık enflasyon ile şaşırttı.

Ülke ekonomisi adeta can çekişirken yıllık enflasyon hala yüzde 35,0’lerde seyrediyor.

Nedeni basit…

İthal tüketime baktığımızda şunu görüyoruz: Yurtiçi talep kısılmış ama yurtdışı talep kısılamamış.

İthal kalemleri dün vermiştim. O Ferrari, Lamborghini, Maserati, Bentley gibi lüks arabaları asgari ücretli almıyor

Audi, Mercedes, BMW adeta su gibi satılmış. (Geçen yıl 4.932 olan bu markaların satışı bu yıl 7.489 adete yükselmiş)

Reel faizin beklenen enflasyona göre yüzde 32,0’lere çıktığı yerde enflasyon hala neden direnç gösteriyor derseniz işte bu tabloya bakacaksınız. O arabaları kimler alıyorsa sorunun kaynağı da tam orasıdır.

Lakin Reis zengine dokundurtmaz ise acı çekmeye devam edeceğiz. Afiyet olsun.

screenshot-at-jul-03-22-45-05.jpg

https://www.karar.com/yazarlar/ibrahim-kahveci/simsek-gormuyor-mu-1604440